Akustik 24

BGST'den Aysel Yıldırım: Devlet, bir tiyatroya örf ve adete uygun oyun yapmadığı için destek fonu vermiyorsa bunun adı sansürdür

BGST Tiyatro’dan Aysel Yıldırım ve Moda Sahnesi’nden Kemal Aydoğan Ayşen Güven'i konuğu

12 Aralık 2021 15:08

BGST Tiyatro’dan Aysel Yıldırım ve Moda Sahnesi’nden Kemal Aydoğan T24’te Ayşen Güven’e “örf ve adet” sansürünü değerlendirdi. Devlet desteğinden yararlanmadıklarını ifade eden Aysel Yıldırım, "Bir tiyatroyu örf ve adete uygun oyun yapmadığı için desteklemiyorsanız bunun adı sansürdür" dedi. 

Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı Özel Tiyatrolara Yardım Değerlendirme Komisyonu kararı bu yıl da başvuran fason tiyatrolar, başvuruları reddedilen tiyatrolar ve ret gerekçeleriyle tartışılıyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı, 2021-2022 sanat sezonunda 428 özel tiyatronun projesine 13 milyon 500 bin lira destek sağlanacağını açıklamıştı. Destek için başvuran Moda Sahnesi, Boğaziçi Gösteri Sanatları Topluluğu (BGST), ikincikat, Milli Sanat Tiyatrosu, Baksa Sanat Tiyatrosu, Glow Tiyatro Topluluğu, Özkaya Yapım ve SıfırNoktaİki Prodüksiyonu oylamada reddedildi. Ve komisyonda yer alan Tiyatro Eleştirmenleri Birliği Başkanı Ragıp Ertuğrul, reddedilme gerekçelerinden birinin “Türk örf ve adetlerine, geleneklerine aykırı” oyunlar sahnelemeleri olduğunu açıkladı. Bu açıklamayı ve özel, bağımsız tiyatrolarla devletin kurması gereken ilişkiyi, dayanışmayı BGST Tiyatro’dan Aysel Yıldırım ve Moda Sahnesi’nden Kemal Aydoğan Akustik24’te Ayşen Güven’e anlattı. 

"Biz aslında buna hak gaspı olarak bakıyoruz"

BGST'den Aysel Yıldırım şunları söyledi;

"8 senedir hem de kamusal bir kampanya olarak, Gezi'den beri oldukça hak ettiğimizi düşünüyoruz. Hatta devlet desteğinin çok daha fazlasını hak ettiğimizi düşünüyoruz. Kültür Bakanlığı özel tiyatrolara proje desteği fonunu alamıyoruz. Her sene başvurduğumuz halde 8. maddeye istinaden oradaki kriterleri karşılayamadığımız gerekçesiyle reddediliyor projemiz. Ve biz her sene aslında 8. maddede yönetmelikte geçen tüm koşulları sağladığımızı belgelerle ispatlayarak dava ediyoruz Kültür Bakanlığı'nı. Bunu yapmamızın sebebi hem tarihe not düşmek çünkü ileride çok tuhaf gelecek. Çok açıklanabilir bir şey değil. Moda Sahnesi de bu sene bizim gibi devlet desteğinden men edildi. Biz aslında buna hak gaspı olarak bakıyoruz açıkçası. Çünkü hak ediyoruz. Hatta fazlasını hak ediyoruz. 20 bin lira gibi komik rakamlar konuşuluyor.

"Bir tiyatroyu örf ve adete uygun oyun yapmadığı için desteklemiyorsanız bunun adı sansürdür"

Bunların da ötesinde Nihal Kuyumcu ve Ragıp Ertuğrul'un bir söyleşisinde 'örf ve adetlere uygun oyun yapılmadığı için bu desteği hak etmediğini' öğrendik Moda Sahnesi'nin. İnsan dolayısıyla soruyor ya sanatçı o örf ve adetleri eleştirmek isterse. Ki bu en doğal hakkı ve sorumluluğu. Bir tiyatroyu örf ve adete uygun oyun yapmadığı için desteklemiyorsanız bunun adı sansürdür çünkü iktidar hoşuna gitmeyeni sansürler. Örf ve adet nedeniyle değil politik tiyatro yapıldığı için sansür uygulandığı çok açık. Hakkımız bu yüzden gasp ediliyor diye düşünüyoruz. Biz mücadelemize devam edeceğiz."

Moda Sahnesi'nden Kemal Aydoğan da "İktidarın ilgi alanı dışında kalan herhangi bir konuda eğer bu direkt sansürlenme nedeni oluyor iktidar tarafından" dedi. Aydoğan şöyle devam etti;

"Bu destekten yararlanamayınca tabii ki işin içinde bir art niyet aranıyor"

"8. madde hükmünce bu destekten yararlanamayınca tabii ki işin içinde bir art niyet aranıyor. Art niyet de devletin aslında bizi bir türlü denetlemek ve kendi çizdiği çerçevenin dışına çıkan tiyatroları cezalandırmak ve faaliyetlerini aslında bir tür engellemeye çalışmak diye anlıyorum. Oysa kamusal alan herkesin olan, herkesin konuşabildiği, beğenelim, beğenmeyelim, kabul edelim, etmeyelim, buna sınır çekemeyeceğimiz bir alan. Bence bu demokratikleşmenin de birinci kuralı."