Haberler

Tahir Elçi davasına Tanrıkulu'ndan tepki: Diyarbakır’da bir meslektaşınız öldürülmüş, siz onları korumuşsunuz!

12 Haziran 2024 20:30

T24 Video

İnsan Hakları Aktivisti, Hukukçu ve CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu bugün açıklanan Tahir Elçi davası kararından önce çıktığı Halk TV yayınında “Öfkeliyim” diyerek Adalet Bakanına seslendi. Tanrıkulu “Adalet Bakanına sesleniyorum; biraz vicdanınız varsa bu duruşma kayıtlarını izleyin. Diyarbakır’da bir meslektaşınız, bir Baro Başkanı öldürülmüş, sizin yargı mensuplarınız, sizler onları korumuşsunuz. Ayıptır, yazıktır ve günahtır” ifadelerini kullandı.

“Yargı makamları Ceza Muhakemesi Hukuku ilkelerini yok sayarak yargılama yaptı”

Tanrıkulu, kararın açıklanmasından önce çıktığı yayından bir kesiti sosyal medya hesabından şu ifadelerle paylaştı:

“Tahir Elçi, benim çok yakın dostumdu; bu yargılamanın benim için çok özel bir anlamı da var. Dostumu, çalışma arkadaşımı yitirdim. Diyarbakır Barosu Başkanı canlı yayında herkesin gözleri önünde öldürüldü. Soruşturma makamları, etkisiz, adil olmayan ve delilleri karartan bir soruşturma yürüttüler. Avukatlarının ve Baroların etkin çabasıyla bir iddianame yazılabildi; ancak bu iddianame de sanıkları aklamaya çalışan, onları cezasızlığa götüren bir iddianameydi. Bir yargılama nasıl yapılmaz, sanıklar nasıl korunur, deliller nasıl karartılır, sanıkları beraate götürecek bir kurgu bizzat yargıçlar ve savcılar tarafından nasıl kurulur bunu gördük. Bu duruşmaları #Türkiye’nin farklı yerlerinden çok sayıda Baro Başkanı, dünyanın değişik Barolarından temsilciler, uluslararası düzeyde insan hakları savunucuları her duruşmayı izlediler ve onların gözlerinin içine baka baka yargı makamları Ceza Muhakemesi Hukuku ilkelerini yok sayarak yargılama yaptılar”

“2 polis memuru bu olayda şehit oldu; aydınlatmadılar”

"Tahir Elçi’nin kurban edildiği siyasal suikaste dönemin Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarı ortak değilse, göz yummamışsa bu yargılama neden böyle gerçekleşti? Bunun açıklanması lazım. Savcılık makamı suikastin gerçekleştiği gün, olay yerine gitmedi; 10 dakika sonra geri çekildi. Evet, orası çatışma bölgesiydi ama istenseydi gerekli güvenlik önlemleri alınırdı ve deliller toplanırdı. Ancak olay yerine 4 ay sonra gittiler ve delil kalmamış dediler. Olay yerini gören üç tane kamera mevcut ama kayıtlarda olay anına ilişkin 12 saniye yok. Öncesi var, sonrası var ama o 12 saniye yok; bunun izahı yok. 2 polis memuru bu olayda şehit oldu; aydınlatmadılar. Bir polis memuru vicdan azabı duyuyorum, benim arkadaşlarım şehit oldu, gelip tanıklık yapmak istiyorum diye mahkemeye dilekçe gönderdi; ancak mahkeme bunu kabul etmedi. 3 örgüt üyesini dinlemişler, onlar mahkemeye geldi ve işkenceyle ifade verdiklerini söylediler. Tahir Elçi’yi örgüt üyeleri öldürdü şeklinde ifade vermeleri durumunda savcılar tarafından ceza indirimi alacaklarına dair taahhüt aldıklarını söylediler. Hangi savcı, ne şekilde böyle bir taahhütte bulundu, bu araştırılmadı”

“Erteleme kararı olmazsa mevcut ortamda savcılık mütalaası beraattir”

“Dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu’nun mahkemede şahitlik yapması için talepte bulunuldu, mahkeme bunu kabul etti. Daha sonra savcılığın duruşma arasında bulunduğu talep sonrasında mahkeme bu kararından vazgeçti. Bu kararı verip duruşma gerçekleşmeden neden vazgeçildi? Tahir Elçi, faili meçhul cinayetlerin peşine düşmüş, derin devletin bütün unsurlarına rahatsızlık veren bir insan hakları savunucusuydu ve böyle bir siyasal suikaste kurban gitti. Deliller toplanmadı, karartıldı; şimdi de delilleri toplamayan makamlar, delil yok diyerek karar verecekler. Erteleme kararı olmazsa mevcut ortamda savcılık mütalaası beraattir; faillerin işlediği konusunda bir delil yok diyor”

“Öfkeliyim, gerçekten öfkeliyim”

“Öfkeliyim, gerçekten öfkeliyim. Herkesin gözü önünde yapılan, bir Baro Başkanının öldürülmesine ilişkin davada, yargı bu kadar pervasız olabiliyorsa; Adalet ve Kalkınma Partisi, onun Adalet Bakanı için biraz vicdan olur diyorum. Adalet Bakanına sesleniyorum; biraz vicdanınız varsa bu duruşma kayıtlarını izleyin. Diyarbakır’da bir meslektaşınız, bir Baro Başkanı öldürülmüş, sizin yargı mensuplarınız, sizler onları korumuşsunuz. Ayıptır, yazıktır ve günahtır.”

Davada sanıklar hakkında beraat kararı verildi

Diyarbakır Barosu eski Başkanı Tahir Elçi’nin, 2015'te Sur ilçesinde vurularak öldürülmesine ilişkin davanın karar duruşması bugün görüldü. Mahkeme, Elçi cinayeti davasında tutuksuz yargılanan sanık polisler Mesut Sevgi, Fuat Tan ve Sinan Tabur’un üzerlerine atılı “taksirle ölüme neden olma” suçunu işlediklerinin sabit olmadığı gerekçesiyle beraatlarına karar verdi. Mütalaaya karşı beyanlarını okuyan avukatlar, kararı dinlemeden salonu terk etmeye başladı. 

TIKLAYIN - Tahir Elçi davası | Sanık polislerin beraatine karar verildi