Pudralanmış pastel renk skalasını sarmalayan kahverengi tonları, total look kırmızı ve tereyağı sarısı. İşte 2025 yaz sezonu renk paleti.

Ancak yine de Coco Chanel’in şu sözünü aklımızdan çıkarmayalım:

“Dünyadaki en güzel renk, size yakışandır.”

Kırk beş yıllık profesyonel tasarımcılık kariyerim boyunca, belirli aralıklarla bazı trendlerin tekrar geri geleceğinin sinyallerini hissettim. Hele Paris gibi modanın kalbi bir şehirde tasarımcılık mesleğini icra ediyorsanız içinde bulunduğunuz atmosfer zaten sizi yönlendiriyor.

Geçen sezonlarda hızlı modanın süper hızı ile bıkkınlık getirecek derecede kullanılan slim pantolonlar, tüketiciyi bile bezdirince yerini bol kesimli pantolon tasarımlarına bırakmıştı.

Geçenlerde İstanbul ve Paris metrolarında çıktığım “trend tarama” seanslarında çok yakında was tekrar slim pantolon geri gelecek dememe kalmadan 2025 yaz sezonu trendlerinde dönüş yapacağı kesinleşti.

Ancak yaz sezonunda bol kesim pantolonlar jean barrel, baggy, bood cut veya wide leg formlarının hükmünde sürse de skinny ve legging slim tarzların yavaş ancak kararlı dönüşüne tanık olacağız. Şimdilik siyah renkte vitrinlere çıkmış olsa da her renkte slim pantolonun sokaklara inmesi eli kulağında diyebiliriz.

Moda trendlerine yön veren tepedeki markaların bir koltuktan diğerine savrulan yaratıcı direktörleri, ortak mesajlarında 2025 yaz kadınını, “hareket özgürlüğü olan, kendini ifade etme özelliği gelişmiş birey” olarak ifade ediyorlar.

Prada’nın öncülük ettiği, “Wrong jacket theory” eğilimi şimdiden sokağa yansımış gibi görünüyor. Mucchia Prada, teendleri ters-düz etme yeteneğini bir kez daha kullanarak, 80 yıllık direnişçi simgesi yeşil parkayı süper işlemeli bir elbise taşıyan mankene giydirip podyuma çıkarınca olanlar oldu. Ezelden beri rüküşlükle suçlanan Amerikalıları temsilen defileleri izleyen moda analistleri, bir zamanlar pür makyaj, hacimli kürk ve beyaz basket pabuçla yürüyüşe çıkan büyüklerini hatırlayarak “wrong jacket theory” terimini yaratmış oldular.

2.Dünya Savaşı sonunda Amerikalı pilotlar için tasarlanan, sıcağa ve soğuğa dayanıklı giysi modeli “USAF N -3 B” parka olarak adlandırılmış ve daha sonraları çeşitli dönemlerde politik direnişe yönelen gençlerin simgesi haline gelmişti.

2025 yaz sezonunda, birkaç zamandır “out” olmuş olan baskılı t-shirtler de hızlı dönüş yapacaklar gibi görünüyor. Ancak bu kez ayıcıklı, çiçekli böcekli desenler yerini politik, humoristik veya ilan-ı aşk içeren entelektüel yaklaşımlı mesajlar içeriyor.

Yaz sezonu olur da şort trendi olmaz mı? Tabii ki olmaz. Ancak önümüzdeki yaz için tasarlanan mikro şort modelleri dar, seksi hatlar yerine, daha bol kesimli “cool” çizgiler içeriyor. Geçtiğimiz yaz sezonunda erkek koleksiyonlarında da sık gördüğümüz aynı kumaştan tasalanmış şort + gömlek formülü devam ederken, t-shirt + gömlek pantolondan oluşan vual, keten veya koton üçlü takım teorisi de yakında vitrinlere girer şüphesiz.

Milano ve Paris tasarımcılarımın vazgeçilmezi olan estetik bohem esintileri ise 2025 yaz sezonunda yine yerini koruyor.

Şık, dozunda kadınsılık ve neşe saçma kodları ile yaz sezonlarının demirbaş simgelerinden olan boho tarzının çıkış noktası ise 1960/70 yıllarının Hippi akımı şüphesiz.

Ancak günümüzde bu tarz evrim geçirerek daha artistik bir özgür ruh olarak tanımlanabilinir.

Trendler gelir geçer, yok olur, tekrar gelir, hiç gelmeden unutulur. Kalıcı olan stil sahibi olmaktır.

Bazı insanlar doğuştan DNA’larında kendi tarzlarını yaratma yeteneği ile doğarlar, bazıları tam tersi yönlendirilmek ihtiyacı duyarlar. Ancak önemli olan her kadının kendi DNA’sını keşfederek kendi kodlarını yaratmasıdır.

Mutlu hafta sonları…