Beşiktaş teknik direktörü Giovanni van Bronckhorst (AA)
Kendi sahan ve seyircin önünde dokuzuncu dakikada iki farkla öne geçip doksan dakikanın sonunda rakibine 4 - 2 yeniliyorsan mevzubahis ‘şanssızlık’ olamaz düpedüz ‘beceriksiz’ ve ‘iş bilmezlik’ olur. 13 haftanın ardından lider ile aranda 13 puan fark oluşmuşsa da günleri ‘yarıştan kopmadık’ aldatmacasıyla geçiştiremezsin…
Hata kimde? Hasan Arat ile yönetiminde mi yoksa Hollandalı teknik direktör Giovanni van Bronckhorst mı? Teknik direktörü taraftar seçmedi, ‘yeti yoksunu’ onca futbolcuyu milyarlar ödeyerek taraftar transfer etmedi ama sahaya çıkacak kadroyu da yönetim belirlemedi. Hollandalı teknik adamla ve mevcut kadroyla sezonun sonunun gelmeyeceği açık ve net. Aslında Beşiktaş’ın başarısızlığından önce yazmamız gereken 2-0 geriye düştüğü maçta İnönü Stadı’nda Beşiktaş’ı 4-2 yenen Göztepe’nin ‘mükemmel’ performansı olmalı. Ama Beşiktaş ile başladık öyle devam edelim…
Sevgili Hasan Arat, henüz anlaşma imzalamamışken Samet Aybaba seçiminin büyük hata olduğunu belirtmiş ama size dinletememiştim. Samet Aybaba’nın olduğu yerde ‘başarı’ olmaz, olamaz hatta ‘ot bile bitmez’ demiştim. Bu oluşuma bir de Mehmet Ekşi’yi eklerseniz işin içinden çıkamazsınız eklentisi de yapmıştım ayrıca. “Birisi futbol koordinatörü diğeri alt yapı sorumlusu ne ilgisi var?’ derseniz yanıtı hemen veririm: Süleyman Seba’nın izinde gittiğinizden söz ediyorsunuz ancak Süleyman Ağabeyin kulüpten içeri sokmadığı Samet Aybaba’yı futbol sorumlusu yapıyorsunuz. Bu ne perhiz ne lahana turşusu! Tekerlek kırılınca yol gösteren çok olur lakin tekerlek kırılmadan önce tüm bunları söyledim fakat dinlemediniz. Beşiktaş bir Kasım ayında daha lige havlu attı aksine kim iddia edebilir? Ekonomik ve idari olarak kulübü çok iyi yönetebilirsiniz, ki bu konuda da tartışmaya açık ancak mevzubahis futbol olduğunda bilenlerden yardım almanız gereklilik. Önerim; Gökhan Keskin’i çağırın dinleyin derim. Güney Amerika’da adları sanları duyulmamış hangi yetenekleri kaç liraya buldu ama Fikret Orman yönetimi istemedi. Sonra o futbolcular kaç milyon dolarlara hangi takımlara gidip yıldız oldu…
Maç mı? Kısa aktarımı şöyle; Meteoroloji 3 gün önce aniden bastıracak kar yağışı için uyardı. Peki yurttaş ne yaptı? Kış lastiği ve zinciri olmadan trafiğe çıkıp yollarda perişanlık yaşadı… Beşiktaş’ın Göztepe karşısındaki durumu da tamamen böyleydi. Teknik direktör ve ekibi ayağa oynayan, hızlı atağa çıkabilen, oyunu rakip alana sorunsuz taşıyan, bulduğu pozisyonları gol çeviren Göztepe karşısında ne önlem almıştı? 12 hafta insan merak edip rakibinin nasıl oynadığına bakmaz mı? Kar da bekleniyordu Göztepe’nin başarılı oyunu da bu kadar basit…
Maçın başında umut vardı Beşiktaş dokuzunca dakikada iki farklı öne geçince de ‘bu kez sitem oturdu’ dedik ama gördük ki, oturan bir şey olmadığı gibi çok şey eksik. Transfer edilen futbolcular birbirlerinden kötü. Kanat yok, savunma yok, orta alan yok, sahada ‘beyin’ olup oyunu yönlendirecek futbolcu yok. Ne var? Beşiktaş’ta bu aralar bol miktarda ‘kaos’ mevcut. Bu kaotik ortamdan nasıl çıkılır? Önce Ümraniye’deki ‘kıraathane’ sohbetleri son verilmeli bir sonraki adımda da transfer edilecek futbolcular için ‘bilenden’ akıl alınmalı. Bu arada da ‘ara transfer döneminde bunu alacağız, şunu alacağız ve farkı kapayacağız’ aldatmacasından özenle kaçınılmalı…
Not: Göztepe’nin net penaltısının verilmediğini belirtmezsek tarafsızlığıma gölge düşer. Ayrıca kendi kalesine gol atan Malcom Bokele'nin Beşiktaş attığı gole de saygı duyulmalı