Bu köşeyi yazdığım günden beri, siz okurlardan en sık gelen soru “Kanada’ya nasıl göç edilir?” oldu. Bu soru güncelliğini hiç kaybetmiyor, zira koşullar ve şartlar sık sık değişiyor. Özellikle Covid-19 pandemisinden sonra Kanada’ya vasıflı işçi alımında önemli bir artış oldu. Sağlık çalışanları başta olmak üzere, inşaat işçilerinden, balıkçılara kadar dönem dönem farklı meslek gruplarına hitap eden göçmenlik programları açıldı. Göç planına dahil olmayan bu artış, kısa sürede nüfus patlamasına yol açarak kiralık ve satılık ev fiyatlarının astronomik rakamlara çıkmasına, ekonomik kaynakların hızlı tüketimine yol açtı. Bununla birlikte sistem sömürü hedefi haline geldi. Bazı şirketler ucuz yabancı işgücü kiralamak için Kanada iş yasalarındaki açıklardan faydalanırken, bazı danışman kuruluşlar da uluslararası öğrencileri fahiş okul ücretleriyle, vatandaşlık ve iş vaatleriyle dolandırdı, ortalıkta sahte kolejler türedi.
Kanada Başbakanı Justin Trudeau geçtiğimiz ay yayınladığı bir video ile, göç kaynaklı nüfus artışını dengelemeyi ve sistemi sömürüye açık hale getirerek, konut, altyapı, işsizlik ve kamu hizmetleri üzerinde baskı yaratan politikaların önüne geçeceklerini duyurdu.
Peki nedir bu politikalar? Master Immigrations’dan Selim Koyuncu “Göçmenlik programında değişiklik yapmak için geç kalındığını, Covid-19 dönemi ve sonrasında öğrenci ve çalışma vizelerinde sağlanan kolaylıklar nedeniyle, göçmen sayılarının kontrolsüz şekilde arttığını düşünen Kanadalılar’ın büyük bir çoğunluğu hükümete tepkili. Öğrenci ve çalışma izni ile ülkede bulunan on binlerce insanın temelsiz sığınma başvurusunda bulunması bekleniyor. ABD’deki seçim sonuçlarının ardından, her iki ülke arasında kaçak insan geçişlerinin artarak devam etmesi de beklentiler arasında. Justin Trudeau liderliğindeki Liberal Parti yaklaşan seçimlerden önce konuyu kontrol altına almaya çalışarak, toplumun endişelerini gidermeyi ümit ediyor” diyor ve bize en basit şekliyle göçmenlik programlarına getirilen kısıtlamaları anlatıyor.
Geçici göçe getirilen kısıtlamalar
1. İşçiler ve öğrenciler: Kanada Göçmenlik Mülteciler ve Vatandaşlık Bakanlığı (IRCC), ilk kez geçici göç için hedefler belirleyerek, 2025 yılında 673 bin 500 olan işçi ve öğrenci kabul sayısını, 2027 yılına kadar 543 bin 600’e düşürmeyi planlıyor. Bu sayı aslında Covid-19 öncesinde belirlenen 2027 göç hedefi. Düzenlemeler, göçmenlik sistemi üzerindeki baskıyı azaltmayı, kilit kategorileri önceliklendirmeyi ve iş gücü piyasası ihtiyaçlarını karşılamayı amaçlıyor.
2. Çoklu giriş vizeleri: Yeni kararlar doğrultusunda, çoklu giriş vizeleri artık otomatik olarak 10 yıl süreyle verilmeyecek. Göçmenlik yetkilileri, başvuru sahiplerinin tek ya da çok girişli vize alıp almayacağına, vize amacına, finansal istikrarına, sağlık durumuna ve özellikle başvuru sahibinin ülkesindeki siyasi ve ekonomik duruma göre karar verecek. Siyasi istikrarsızlık, ekonomik zorluklar veya çatışma yaşayan ülkelerden başvuru yapanlar (Nikaragua, Haiti, Küba veya Orta Doğu ve Asya gibi) daha fazla incelemeyle karşılaşabilir. Bu durumlarda, başvuru sahibinin geçmişi ve ülkelerindeki siyasi tablo nihai kararı önemli ölçüde etkileyecek.
3. Uluslararası lisansüstü öğrenciler: 1 Kasım 2024 itibariyle, uluslararası öğrencilerin mezuniyet sonrası çalışma izni Lisanüstü Çalışma İzni (Post-Graduation Work Permit, PGWP) almaya hak kazanabilmeleri için, dil yeterliliklerini kanıtlayan IELTS veya CELPIP belgelerinden birini sunmaları gerekecek. Kanada hükümeti, bu değişiklikle öğrencilerin Kanada iş gücü piyasasında başarılı olmalarını sağlayacak yeterli dil becerilerine sahip olduklarından emin olmak istiyor.
Ayrıca, bazı öğrencilerin sahte dil testi sonuçlarıyla okullara kabul edilip, eğitimlerini tamamlayamamaları gibi skandalların da önüne geçmeyi hedefliyor. Bu politika, göçmenlik sisteminin bütünlüğünü güçlendirmeyi amaçlarken, uluslararası öğrenciler için dil yeterlilik testinin IELTS ve CELPIP ile kısıtlanması nedeniyle zorluk yaratıyor.
4. İşgücü piyasası etki değerlendirmesi: İşgücü Piyasası Etki Değerlendirmesi (Labour Market Impact Assesment, LMIA) Kanada'daki bir işverenin yabancı bir işçiyi işe almadan önce alması gereken bir belgedir. Olumlu bir LMIA, işi doldurmak için yabancı bir işçiye ihtiyaç olduğunu gösterir. Ayrıca, işi yapmak için Kanadalı bir işçi veya daimi ikamet edenin bulunmadığını da gösterir. Olumlu bir LMIA bazen onay mektubu olarak adlandırılır.
Geçici Yabancı İşçi Programı (Temporary Foreign Worker, TFW), Kanada'daki iş gücü açıklarını doldurmak için vasıflı Kanadalı çalışanların bulunmadığı durumlarda önemli bir rol oynar. Kanada hükümeti, Ağustos 2024'te, programın iş gücü piyasası ihtiyaçlarına uyumlu olup olmadığını değerlendirmek ve istismardan korunmasını sağlamak amacıyla 90 günlük bir inceleme başlattı. 28 Ekim 2024 itibarıyla, işverenler artık iş tekliflerinin gerçekliğini doğrulamak, şirketin çalışanına maaş ödeyecek yeterlilikte olup olmadığını kanıtlamak için muhasebeci veya avukatlardan alınan beyanları kullanamayacak. Böylece yalnızca gerçek iş teklifleri değerlendirilmeye alınacak.
8 Kasım 2024’te, Yüksek Ücretli Çalışma Programı’nda saatlik ücret yüzde 20 oranında artırıldı. Bu saat başına 5-8 dolar arasında ek bir artış anlamına geliyor. Bazı muaf meslek grupları dışında, çalışana teklif edilmesi gereken saatlik ortalama ücret 35 $ civarında olacak ve bu birçok işverene yüksek gelecek.
Düşük Ücretli Çalışma Programı’nda ise barınma, ulaşım ve yerel işçilerin işe alınması konuları daha sıkı düzenlemelere tabi tutuluyor. Hükümet, özellikle gençler, yerli halklar ve engelliler gibi yeterince temsil edilmeyen gruplar arasındaki yerel yetenekleri önceliklendiriyor. Bu önlemler, programın iş gücü piyasası taleplerini etkili bir şekilde karşılamasını ve işçilerin haklarının korunmasını sağlamayı amaçlıyor. Düşük maaşlı iş grubunda yabancı işçi alabilmek için, o şehirdeki işsizlik oranının yüzde 6’dan fazla olmaması gerekiyor. Ayrıca bir şirket, toplam çalışanının yüzde 10’u kadar düşük ücretli yabancı işçi alabiliyor.
Yapılan bu değişiklikler nedeniyle, LMIA başvurusu aracılığıyla çalışma iznini uzatmak ve göçmenlik başvurusu yapmak isteyen adayların büyük çoğunluğu, ülkelerine geri dönme kararı almanın eşiğinde.
Kalıcı göçe getirilen kısıtlamalar
1. 2025 Kanada Aşamalı Göç Planı: Dikkat çeken kısıtlamalar arasında, Eyalet Adaylık Programı (Provincial Nominee Program, PNP) başvurularının 120 binden 55 bine, Start-up Vize (Start-Up Visa) ve Serbest Meslek Sahipleri Sınıfı (Self-Employed Class) başvurularının ise 6 binden 2 bine düşürülmesi yer alıyor. Ayrıca Eş ve Ebeveyn Sponsorluğu (Spousal ve Parent Sponsorships) başvuru sayısı, sırasıyla 84 binden 70 bine ve 34 binden 24 bin 500’e düşecek. Mülteci kabulü ise 72 bin 750’den 58 bin 350’ye Buna karşın, Federal Yüksek Vasıflı İşçi Programı (Federal High Skilled Worker Programı) Kanada'da zaten yaşayan adayların başvurularına odaklanarak, hafif bir artış gösterecek ve 124 bin 680’e çıkacak.
2. Quebec iki temel göç programını durdurdu: Quebec hükümeti artan göçmen sayısıyla başa çıkmakta zorlandıklarını gerekçe göstererek Düzenli Vasıflı İşçi Programı (Regular Skilled Worker Program, RSWP) ve Quebec Deneyim Programı (Quebec Experience Program, PEQ) kapsamındaki oturma izni (permanent residency) başvurularını askıya aldığını açıkladı. RSWP, niteliklerine ve Quebec’ten aldıkları iş tekliflerine dayalı olarak başvuru sahiplerinin ikamet etmelerine olanak tanırken, PEQ eyalette eğitim almış veya çalışmış kişiler için tasarlanmış bir programdır. Her iki programla gelenlere verilen Quebec Selection Certificates (CSQs) ile kalıcı oturum iznine başvurulabilir.
30 Haziran 2025’e kadar bu sertifikanın verilmeyecek olması, daha uzun vadeli bir göç planı oluşturma çabasının bir parçasıdır. Bu önemli politika değişikliği ile hükümet, Quebec’den gerçekleşen çok sayıdaki göçmen ve mülteci girişini kontrol altına almayı ve sığınmacıları diğer eyaletlere yönlendirmeyi planlıyor.
Ayşe Acar kimdir?
Ayşe Acar 10 Ağustos 1974'de doğdu. İstanbul Teknik Üniversitesi Fizik Mühendisliği bölümünü bitirdikten sonra 1996 yılında Sabah Gazetesi'nin reklam departmanında işe başladı. Sonraki yıllarda NTV ve Vatan Gazetesi'nin reklam departmanlarında yönetici olarak çalıştı.
Kariyerini değiştirmesine yol açan olay, 2004 yılında ikizlerine hamile kalmasıyla gerçekleşti. Yazı işlerindeki arkadaşlarına hamilelik maceralarını anlatırken, kendini hafta sonu eklerinde köşe yazarı olarak buldu.
Ayşe'nin İkizleri'nin ilk yazısı Vatan Gazetesi'nde 11 Eylül 2004'de yayımlandı ve çocukları Defne ile Ege'nin ilkokula başladığı 2011 yılına kadar sürdü.
Nisan 2009'da "Anneee! Anne oluyorum!" isimli ilk kitabı yayımlandı. Bu süre zarfında Vatan Gazetesi'nin hafta sonu eklerinde spor, sanat, siyaset, iş, moda dünyasının etkili isimleriyle röportajlar yaptı.
Ayşe 2017'de, ikizleri ve dört ayaklı çocuğu Mişka ile Kanada'nın Vancouver şehrine göçtü. Kanada'nın iklimine, kültürüne ve farklı bir dilde yaşamaya alışırken ortaya göç sürecinde yaşadığı zorlukları ve düştüğü gülünç durumları esprili bir dille anlattığı ikinci kitabı "Kanadalılaştıramadıklarımızdan mısınız?" (2019-Kara Karga Yayınları) çıktı.
2019 yılında T24'te Göç Hikâyeleri köşesini yazmaya başladı. Yeniden başlamanın gücünü anlattığı ve Kanada'da yaşam ile ilgili ipuçları verdiği yazıları, birçok yeni göçmen için rehber niteliğinde oldu.
Ayşe Acar aynı zamanda Oksijen Gazetesi için yurt dışında yaşayan başarılı göçmenlerle röportajlar yapıyor ve Vancouver'da çok dilli kampanyalar yürüten bir reklam ajansında müşteri ilişkilerini yönetiyor.
|