29 Aralık 2019

350 genç mezun ettik!

"İyi kötü giyecek bir şeyler bulabiliyoruz, ancak kullanılmış iç çamaşırı insanı çok aşağılıyor!.." Bu okuduklarım karşısında donup kalıyorum. Bir başkasının eskisi yıkanıp temizlenip bir başkasına yeni olabiliyor, oysa iç çamaşırı öyle mi?

Ayda 170 lira gibi bir bursla ancak karınlarını doyurabilen, belki de tabanı delik bir ayakkabı giyen gençler… Okuyan, yarınları şekillendirecek olan gençler.

Yıllar önce Sayın Semra Sezer hanımefendi himayelerinde Ulusal Eğitime Destek Kampanyası ile el uzatmaya çalıştığımız gençler. Atelyemizden ürettirip, gömlek yolladığımız gençler.

İşte onlardan birinin bana yazdığı bir mektup sonucu gelişen projeler:

"Sayın Şansal, bizleri düşünüp yolladığınız kadın ve erkek gömlekleri için çok teşekkürler. Ancak kışlar oldukça soğuk, yurtlar da öyle. İyi kötü giyecek bir şeyler bulabiliyoruz, ancak en büyük sorunumuz iç çamaşırı bulabilmek. Kullanılmış iç çamaşırı insanı çok aşağılıyor!"

Okuduklarım karşısında donup kalıyorum. Ne kadar haklı! Bir başkasının eskisi yıkanıp temizlenip bir başkasına yeni olabiliyor, oysa iç çamaşırı öyle mi?

Evsizler, kadın sığınma evleri, yaşlı yaşam merkezleri, çocuk esirgeme kurumları, kimsesizler ve muhtaçlar. Hemen aklıma bir fikir geliyor ve "Donun Kuru Gideceksin" adlı retorik tek kişilik oyunum kafamda şekilleniyor. Bilet yerine izleyiciden kullanılmamış iç çamaşırı talebi ile bir yıl boyunca sergiliyorum.

Yüzlerce insana temiz iç çamaşırı temin edebiliyorum.

Ünlü Fransız düşünürün dediği ve Karl Lagerfert'in de bir moda defilesinde kullandığı "Yaratıcılık asla demokratik değildir” sözü bir kez daha anlam buluyor.

Hedef artık giyecek-yiyecek değil, laik Türkiye!

Aradan geçen bunca yıl sonra bir kez daha ANAÇEV, Anadolu Çağdaş Eğitim Vakfı ve İnönü Vakfı vasıtaları ile Sayın Özden Toker ve Sayın Ayla Hatırlı liderliğinde yeniden etkinlik için bir aradayız.

O yıllarda mezun etmeyi başardığımız bir genç kız, şimdi avukat ve maaşından bir de burs veriyor. Bir diğeri doktor oldu, nükleer tıp uzmanlığına koşuyor. Bir başkası kimya öğretmeni, diğeri ressam. Eserleri dünya galerilerinde beğeni topluyor.

Bu kez hedefimiz tabii ki giyecek ve yiyecek değil.

Laik, demokratik, sosyal hukuk devletimiz olan Türkiye Cumhuriyeti için yarınlara aydın ve çağdaş gençler yetiştirebilmek.

Ne dersiniz? 14 Ocak 2020'de saat 19:00 gibi Ankara Swissotel'de gerçekleştireceğimiz Yıldırım Mayruk koleksiyon sunumunda bizimle bir burs da siz sahiplenmek ister misiniz?

Biraz canlı Quartet müzik de cabası. Hoş geldiniz ise müteşekkir armağanı!..

Yazarın Diğer Yazıları

Bıçak sırtı

Eli bıçaklı genç, "Ben burada doğdum" diyerek siyah kepini başından çıkarıp yere attıktan sonra, "Bak, Alman polisine göre ben Schwarzkopf ('Karakafa'yım) bu yüzden bıçak taşıyorum" diyor

Çakma Şanel

Uğurkan Erez'in tabiriyle, giymeyin Kardeşim! Kumaşa göre model olur, modele göre kumaş olmaz derler ya, sağdan soldan bulduğunuz o polyester karışımı taklit dokulardan vazgeçin!..

Gladyatör

Tüm ömrünü arşiv ve sanata vakfetmiş Sanat Güneşi’nin mirası bağışlanmıştı TEV ve Mehmetçik vakıflarına… Bir de baktık ki iki yıllık mahkeme sonucu elde avuçta kalan Fatih Ürek ve Kuşum Aydın üzerinde Star TV ekranlarında!..

"
"