Affetmek en asil intikamdır, diye başladılar. Affetmek özgürleştirir şeklinde devam ettiler. Ruh sağlığınız için affedin dediler. Affedin, bağışlayın, yok sayarak rahatlayın diye eklediler de eklediler…
Duygularınla dalga geçen ilk sevgilini, en sevdiğin kalemini çalan kankanı, tiyatroda sana silik roller verip kendi oğlunu yükseltmeye çalışan kompleksli sınıf annesini affettin önce. Dedikodunu yapıp ailede seni vurun kahpeyeye döndüren halanı, tüm sınıfın önünde seni rencide eden öğretmenini, sana 10 kuruş indirim yapıp o çok sevdiğin ıvır zıvırı vermeyen bakkal amcayı affettin zaman geçince. Seni çocukken terk eden anneni, anneni ve sizleri aldatmaya doymayan babanı, hatta büyük oynayıp babanı çalan öteki kadınları bile affettin zamanı gelince…
Sana kafayı takan hocanı, senin kalbine takılı kalan kocanı, tüm takıntılarına rağmen kendini affetin. Affettin de affettin. Affederek büyüdün. Affederek huzurlu yaşamanın 10 kuralı listesine bir tik daha attın, feng shui felsefesine yaklaştın ama belki de kendinden uzaklaştın, sana yabancılaştın. Fakat sen yine de sen ol bazı erkekleri, bu erkekler gibi olan erkekleri, bu erkekleri destekleyen erkekleri, erkek devleti lütfen affetme.
Katil babaları
Eşini ağır yaralamaktan dolayı girdiği cezaevinden çıktıktan sonra 9 yaşındaki kızı Ceylan'ı döverek katleden Müslüm Aslan'ı... Kızının "anne lütfen ölme" çığlıkları atmasına sebep olan Emine Bulut'un katil eşi Fedai Varan'ı... Birlikte yaşadığı partneri Melek'le birlikte iki üvey kızı Seda ve Eda Çapan'ı katleden Erol Ayaz'ı… Çocuklarını döverek öldüren babaları, çocukları döven babaları, çocukları döven erkekleri affetme. Kendisinden küçük birini fiziksel gücü ile istismar edenleri, bu istismarı destekleyenleri, bu istismarı affedenleri lütfen affetme.
Katil kocaları, sevgilileri ya da partneri olamadığı için delirenleri
Polis karakolunda çekilen fotoğrafıyla kadına yönelik şiddetin sembolü haline gelen Ayşe Paşalı'yı 11 yerinden bıçaklayarak öldüren İstikbal Yetkin'i... Neslihan Kaya'yı 38 yerinden bıçaklayarak katleden İlhan Kaya'yı... İtalyan gösteri sanatçısı Pippa Bacca'yı tecavüz ettikten sonra boğarak öldüren Murat Karataş'ı... "Sevgilimdi, kıskandım" cümleleriyle dava sürecinde indirimler almaya çabalayan aslında daha önce hiç tanışmadıkları kanıtlanan müzisyen Değer Deniz'in katili Can Meşe'yi… Yemeğin tuzu, eteğin boyu, saçın rengi diye türlü sözde sebeplerle katil kocaları, sevgilileri ya da partner olamadığı için deliren erkekler kadar bu erkekleri destekleyen ve affeden kimseyi affetme.
Tahriğe sığınan erkeği de tahrik olan erkek yargıyı da
"Aldatıldım" diyerek eşini 17 yerinden bıçaklamasına kılıf bulmaya çalışan Hüsamettin Yavaş'ı. 4 yıl önce boşandığı eski eşinin sözde 'başka biriyle evlenecek olması'nı sebep göstererek katleden Veysel Yat'ı... Sözde 'kıskançlık krizine girdiği için' eşini ve eşinin kardeşini öldüren Göksel Sağlam gibileri... Sosyal paylaşım sitesine ilişki durumunu evli yazmadığı için eşini öldüren erkeği 'tahrik' edilmiş sayanları. 9 yıllık eşini erotik filmdeki başrol oyuncusuna benzetip 22 yerinden bıçaklayarak öldüren erkeğe "benzetmiş olabilir" diyerek kararını 'tahrik' indirimli (18 yıl hapis cezası) veren mahkeme heyetini. Savunmasında "Beyaz pantolon giyiyor, pembe telefon kullanıyor; tahrik oldum" diyen erkeklerle beraber tahrik olan yargıyı affetme. Bira içmeyi çocuğun cinsel istismarında rıza gerekçesi olarak gören heyetleri asla affetme. Bir de evine yapılan baskınla Dilek Doğan'ın ölümüne sebep olup, "Vicdanım rahat" diyen polis Yüksel Mogultay gibi vicdanı rahat polisleri, vicdanınız ne olur affetmesin.
Katliamcı aile meclislerini de yardım yataklık eden aileleri de
Dünyanın her yerinde şirin gösterilmeye çalışılan fakat dünyada şiddete en çok başvuran kurumun aile olduğunu unutmayıp, bu aileleri de affetme. Tecavüze uğrayıp hamile kalan Güldünya Tören'e ölüm kararını veren tüm aile üyelerini ve katil kardeşi Ferit Tören'i. 30 metre derinliğindeki bir kuyuda cesedi bulunan 19 yaşındaki Hacire Göv'e kürtaj yapmayan Viranşehir Devlet Hastanesi yetkililerini; Göv'ün ölüm kararını veren aile meclisi üyelerini; Göv'ü elektrik direği ipiyle boğarak öldürüp, "Töre gereği öldürdük" diyen amcaoğullarını. Testereyle kafası kesilerek öldürülen Münevver Karabulut'un katili Cem Garipoğlu kadar ona yardım ve yataklık eden aile üyelerini, amca Hayyam Garipoğlu gibi amcaları da affetme. Erkekten katil, kadından kurban, çocuktan mağdur yaratan sistemin hiçbir parçasını ne olur affetme.
Cinayetler de parmak izi olan dördüncü kuvveti
Birlikte olduğu iki kadını öldürüp hapis yattıktan sonra afla serbest kalıp bir televizyon kanalında yayınlanan evlilik programına katılarak pişkin pişkin cinayetleri anlatıp üçüncü kurbanını arayan Sefer Çalınak kadar ona mikrofon uzatanları... "Su testisi su yolunda kırılır" yazanları, "Bir tokat bazen sevgiyi pekiştirir" manşeti atanları. İnternette bir tık daha alabilmek uğruna şiddetin pornografisine yol açanları... Kalemiyle erkekliği pohpohlayanları... Dramatikleştiren, magazinleştiren ve de normalleştirenlerin her cinayette parmak izlerinin olduğunu lütfen unutma ve onları da affetme.
İki yüzlü toplumu
Okuldan eve dönerken öldürülen genç bir kadına ya da mütevazi fotoğraflarıyla, annelikleri vurgulanarak üçüncü sayfalarda ölümleri duyurulan kadınlara ağladığı, ayağa kalktığı, isyan ettiği, kampanyalar yaptığı kadar; katledilen trans seks işçisi kadın cinayetlerine sesi çıkmayan iki yüzlü toplumun bir parçası lütfen olma. Vicdan duvarlarını 'genel ahlak'la değil, Çağla Joker'in, Defne'nin, Didem Soral'ın, Gökçe Saygı'nın, Hande Kader'in, Hande Şeker'in katillerine bir de o katilleri destekleyen sisteme olan itirazın yükseltsin. Lütfen son nefesine kadar iki yüzlü toplumu affetme.
Pişman olmak için geç kalan erkekleri bağışlama.
Bir tokattan bir şey olmaz demeni isteyenleri yok say ama şiddeti yok sayma.
Koca, sevgili, baba, amca, patron, polis, devlet; sizi sömüren hiçbir erkeği lütfen ama lütfen affetme.
Sen affetmedin ama yeni infaz yasasıyla devletin affettiği kocanın, sevgilinin, babanın, amcanın serbest bırakılmasıyla can güvenliğinin tehdit altında olduğunu düşünüyorsan da sana en yakın karakola ya da aile mahkemesine giderek 6284 sayılı kanun uyarınca gizlilik ve koruma kararı çıkart.
Ne olur devlet affetse de sen affetme.
Fotoğaf: Murat Bay (Sendika.Org)