02 Ağustos 2020

Bayram yok özgürlük yoksa

Didem Doğan'ın şiiri...

Bir bayram sabahıydı. 
Kapılar vurulmuş,
biz düşmüştük yere.
Acılar dökülmüştü, 
günler ve gecelere.
Bir rüya pazarıydı.
Açık seçkilerde, 
çok ucuza satıldı, teker teker.
Alıcısı: Açgözlü Ejderha!
Ağzından çıkanlarla, 
yaktı ölülerimizi ve dirilerimizi.
Biriktirip, yarına yol yaptığımız
güzelim, umutlu rüyalarımızı
Yok pahasına satın aldı.
Bir özgürlük tartısıydı,
vicdanı titreten
Bu bozuk, kırık günlerde. 

Bu bayram sabahı
taa uzaklardan, yani yarından 
bir çocuk seslendi:
"Bayram yok, özgürlük yoksa!
Adalet yoksa bayram yok!"
Hepimiz sustuk.
Birimiz ağlıyor, birimiz duymuyorduk,
Birimiz söküyor, birimiz dikmiyorduk.
Taa uzaklardan, yani yarından seslendi çocuk:
"güneş yoksa birinize, aydınlık yoksa,
özgürlük yoksa birinize, bayram da yok!" 

Gün soğudu gecelere.
Günler, aylar, yıllar sızdı, 
zindan kapılarının altından.
Kapkara suratlı televizyonlar,
aydınlık görmeyen gözleri
Kararır sandı. 
Yine yanıldı.

Karanlıkta parıl parıl, yarına dönük
güzelim gözleri tutsakların.
Özgürlüğü alınmış kim varsa, 
şimdi daha özgür, 
esareti aklında taşıyansa, 
şimdi daha da esir oldu.

Küçük böcekler yolladılar
kulak, gözden, vicdanlarımıza.
Bizi çoktan uyardılar
"Felç gelecek aklınıza"
Hayır! Kapamayın daha çok açın,
dedi çocuk taa uzaklardan, yani yarından
Gözler, kulaklar, vicdanlar 
Ses, ışık, umut olacak aydınlığa. 

Ve tanrı söyledi artık.
Ey insan! En çok kaybettiğin, özgürlüğünden.
Şimdi onurlu bir kazanç için
Bir şans daha veriyorum sana.
Ben yokum aslında,
sen ve iyilik var dünyada,
sen ve kötülük var dünyada,
Baş et bakalım kendinle,
ve unutma
bayram yok, özgürlük yoksa
adalet yoksa, bayram yok. 

Didem Doğan
(2020, yaz, İstanbul)

Yazarın Diğer Yazıları

Seçmenin cevabı: Seçimin psikolojik analizi 101

14 ve 28 Mayıs seçimleri, özellikle muhalefetteki siyasi partilere sert bir dille ve yüksek volümle seslendi: Değişin!

Utancımı duyan var mı? | Afetzedelere ve çaresiz tanıklara, psikolojik ilk yardım

Bu hafta uzaktakilerden veya bölgeden en çok duyduğum, gördüğüm okuduğum, yüksek düzeyde hissedilen utanç duygusu ve yoğun bir yardım etme isteği ve sorumluluğu. Bana kalırsa yaşadığımız utanç ve sorumluluk duygusunun üç sebebi var. Bir, bu kadar kötülük karşısında iyiliğe olan ihtiyacımız; iki, yaşamda kalmanın ve şanslı tarafta olmanın getirdiği suçluluk duygusu ama en önemlisi de utanması ve sorumluluk alması gereken kişilerin utanmaması ve sorumluluk almaması. Onların sahip olmadığı utanç sorumluluk duyguları sanırım bizde ikame ediyor

Kadın cinsel(siz)liği

Bakmaya bile cesaret edemediği, orada, aşağılarında başına bela olacak bir organın içine, nasıl olacak da bir erkeğin penisi girecektir? Yüzyıllarca kalınlıktaki kapıları kırarak hem de. Cinsellik budur kızım! 

"
"