29 Ağustos 2024

Narin'i arama çalışmalarında son iki günde öne çıkan yanlış bilgiler

Son iki günde Narin Güran'ı arama çalışmalarına dair kamuoyuna yanlış yansıyan veya bir şekilde dezenformasyon fırtınasına sebebiyet veren dört ana mesele var

Sekiz yaşındaki kayıp Narin Güran isimli dünya güzeli kızımızın bulunması için yapılan çalışmalarda iki gündür özellikle sosyal medyada bu tür olaylarda sıklıkla olduğu üzere büyük bir dezenformasyon fırtınası yaşanıyor.

Bilgiler eksik, çelişkili, yanlış.

Kimi zaman konuyu haberleştiren muhabirlerin de eksik bilgi vermesi veya aktarırken yanlış ifadeler kullanması nedeniyle ortada birbirinden farklı iddialar dolaşıyor.

Son iki günde Narin Güran'ı arama çalışmalarına dair kamuoyuna yanlış yansıyan veya bir şekilde dezenformasyon fırtınasına sebebiyet veren dört ana mesele var.

Bakalım:

1. Narin en son 15.15'te Kuran kursunda görülmüştü

Gazeteci Ferit Demir'in aktardığına göre bu bilgi doğru değil. Demir, Narin'in kurstan çıktıktan sonra 17.40'ta amcasının evine geldiğini ve burada yeğenlerini sorduğunu aktardı.

Kurstan çıkmasıyla amcasının evine gelmesi arasındaki iki saatin belirsiz olduğuna dikkat çekti.

Ayrıca köyden genç birinin Narin'i bundan tam bir saat sonra 18.40'ta köy meydanındaki çeşmenin yakınında gördüğü bilgisinin yetkililer tarafından tespit edildiğini paylaştı.

2. Ağabeyi iki arkadaşıyla birlikte köpeğe işkence yaptı, yasaklı madde kullandı

İddianın ortaya atılmasının sebebi Narin'in annesinin bir televizyon kanalının gündüz kuşağında iki gün önce bir canlı yayında "Daha önce söylememiştim" diyerek yaptığı bir açıklama.

Buradaki yanlış bilgi anne Yüksel Hanım'ın sözlerinin programda "biplenmesinden" kaynaklanıyor.

Kanal daha sonra sansürsüz halini de yayınladı ama bu yeni görüntü sosyal medyada rağbet görmedi.

Oysa o açıklamada Yüksel Hanım, oğlu ve iki arkadaşının evin arkasındaki ahırdan gelen seslerini duyduğunu, önceki gün hindilerini yiyen köpeği öldürmek üzerine konuştuklarını, bu esnada sigara içtiklerini ve kendisinin de oğluna "Yazık, günah. Köpeğe öyle yapılır mı" dediğini ve sigara konusunda uyardığını söylüyordu.

Köpeğin hindiyi yeme kısmı bir biçimde yanlışlıkla, sigara kısmı rutin olarak kanal tarafından biplendi, sunucu Didem Arslan Yılmaz daha sonradan TV'de kullanımı yasak olduğu için sigaradan "tütün" diye bahsetti.

"Tütün"ün bölgede uyuşturucu madde olarak da kullanıldığı konusunda uyarılan Didem Arslan Yılmaz bu bilgiyi düzeltti, ayrıca hindiyi yeme kısmının yanlışlıkla biplendiğini, bunun da sanki köpeğe bir zarar verilmiş gibi anlaşılmasına neden olduğunu söyledi.

Gençlerin aralarındaki bu "hindiyi yiyen köpeğe zarar verme" konuşmasının ucu ise sosyal medyada "köpeğe tecavüz"e kadar gitti.

3. Ağabey 28 Ağustos Çarşamba günü Adli Tıp'a gönderildi, sonra yeniden gözaltına alındı

Hayır, aslında ağabey E.G. 27 Ağustos Salı günü muhtemelen öğleden sonra sularında gözaltına alınmış ve İstanbul'a gönderilmişti.

Ailenin en büyüğü olan amca bunun böyle olduğunu yine televizyon ekranlarında canlı yayında dün dile getirdi. Kendisi konuşurken yeğeninin şu anda İstanbul Havalimanı'nda olduğunu, Diyarbakır'a getirilmek üzere yola çıktığını söyledi.

Gözaltına alınma nedeni kolundaki ısırık izleriydi.

Burada da ısırık izlerinin Diyarbakır'da Adli Tıp'ta neden incelenmediği sorgulandı. Oysa kamuoyuna yansıyan bilgi bu izlerin Narin'in diş protezi olmadığı için, daha önce çekilen diş filmleriyle karşılaştırma işi ve DNA incelemesinin ancak İstanbul'da yapılabildiği yönündeydi.

İkinci gözaltı meselesi doğruydu ama bu defa da sanki ancak ikinci gözaltından sonra Adli Tıp'a gönderilmiş gibi bir hava yaratıldı. Oysa ağabey E.G. Diyarbakır'a döndükten sonra gözaltı işlemi devam ettirilmiş ve gözaltı süresi Adli Tıp raporunun 29 Ağustos'a yetişmemesi ihtimaline karşın 30 Ağustos Cuma'ya kadar uzatılmıştı.

4. Ağabeyin kolundaki izler Narin'e ait çıktı

Bu bilgi 29 Ağustos öğle saatlerinde sosyal medyada sadece tık almak için kaynak göstermeden haber yapan birkaç hesap üzerinden ortaya atıldı ve hızla yayıldı.

Öyle sanıyorum ki, bu bilginin hızla yayılmasından duyulan endişeyle çok kısa süre içinde daha sağlam kaynaklar (T24 dahil) haberin doğrusunun böyle olmadığını, ağabeyin kolundaki diş izlerinin Narin'e ait olmadığını son dakika olarak geçmeye başladılar.

Bu arada TRT Haber'de bir muhabir canlı yayında ağabey E.G.'nin kolunda iki ayrı kişiye ait diş izlerine rastlandığını öne sürdü fakat buna rağmen bu bilgi başka hiçbir kaynak tarafından doğrulanmadı.

Muhabirin haberin sonuna doğru aktardıklarından daha az emin bir görüntü vermesi de dikkat çekiciydi ama TRT Haber aynı haberi bu kez RT ederek haberin arkasında durduğunu gösterdi.

Sonrasında çıkan haberlerin bir kısmı Adli Tıp raporunun tamamlandığını ve ısırık izlerinin Narin’e ait olmadığını öne sürdü.

T24’ün de aralarında olduğu ve Adli Tıp raporunu kaynağından doğrulayan haber kaynakları ise raporda “ısırık izinin kime ait olduğunun tespit edilemediğini” dile getirdi.

Ayrıca Gazete Pencere'den Canan Kaya ağabeyin ısırıktan sonra tam üç kez banyo yaptığının raporda tespit edildiğini yazdı.

Eray Özer kimdir?

Eray Özer ODTÜ'de psikoloji okudu, sosyoloji hatmetti. Akabinde Bilgi Üniversitesi'nde yüksek lisans, Anadolu Üniversitesi'nde ise tez aşamasına takılan bir doktora ile akademik hayattan bir türlü elini eteğini çekemedi. Hatta iki yıl boyunca Kadir Has Üniversitesi'nde sosyoloji dersleri verdi.

Meslek hayatına Radikal Gazetesi'nde başladı, kısa süreli televizyon haberciliği deneyiminin ardından Doğuş Dergi Grubu'nda devam etti.

Son olarak ise Cumhuriyet hafta sonu eki Sokak'ı çıkaran ekipte yer aldı. Radikal, Birgün, Cumhuriyet ve Diken'de yazdı.

Yaklaşık dört sezondur devam eden bir podcast içeriği hazırlıyor. Buzdolabının tarihinden Yapay Zekâ'ya, Roman halkının hikâyesinden Kayıp Kıta Mu'ya birbirinden farklı konular hakkında hiç bilinmeyenlerin anlatıldığı "Yeni Haller" ismindeki podcast yayınına Spotify'dan veya tüm podcast uygulamalarından ulaşabilirsiniz.

 

Yazarın Diğer Yazıları

Sosyalistlerin cenazelerinde hiçbiriniz konuşmayın, hiçbiriniz!

Cenazede devlet büyüklerimiz dile getirmedi “her nedense”, ben dile getireyim: Sosyalistti Ayşenur Ezgi. Devletimiz bunu böyle bilsin. Sosyalist Ayşenur Ezgi Eygi bir devrim şehididir

Subaylık Andı’na dair bir arşiv taraması: Kaldırılmak istenmiş ama tam da kaldırılamamış

Subay Andı çok eski tarihlerden beri subayların mezuniyet törenlerinde okunuyormuş ve bir noktada yürürlükten kaldırılarak yerine başka bir yemin getirilmiş. Bir süre boyunca sadece bu yemin kullanılmış. Fakat öyle anlaşılıyor ki, subaylar bu yeminin kaldırılmasını içlerine sindirememiş Bu konuda belli bir rahatsızlık oluşmuş

Narin, algoritma ve gerçeği aktaranlara sahip çıkmak

Gerçeğe Twitter hesaplarından, Instagram gönderilerinden, TikTok videolarından ulaşmaya çalışırken algoritmanın dişlileri arasında eziliyor, kayboluyor, yanlış yollara sapıyor ve her şeyden önce akıl sağlığımızdan oluyoruz. Doğru habere ve iyi habercilere sahip çıkmak bu nedenle çok önemli

"
"