05 Şubat 2023

Semboller ve renkler

Has yaratıcılık budur bence.. Renkler ve sembollerle oynayanların ilkesi ile yaşanacaklar.. Bir anlamda duyguları, duyarlılıkları, hazları, umutları öznel biçimde kurgulamak.. 

Antik hiyerogliflerden bugüne kadar gelen, logolara taşınan, bazen kurumsal yönlendirmelerde etkili olan ve en çok da kalp üzerinde okla anlatılan duygusallığa giden işaretler..

Terazi neden adalete ithaf edilir.. Doğaldır ki hepsi bir ana düşünceden kaynaklanır.

Renkler desek, hangi renk hangi forma uygundur?

Kare formlara kırmızı uygun olur. Üçgene sarı.. Ve en aktif form üçgendir. Yuvarlak ise, mavi sema ve derinlik anlatır.. 

Antik Yunan uygarlığında, Prometheus miti vardır ve bu mite göre; Olimpos dağında yaşayan bir Titan olan Prometheus, insanların ateşten yoksun olduğunu görür. Yunanlılar da onun ateşi tanrılardan çalıp insanlığa vermesi ile uygarlığın başlangıç noktasını kabul ederler.. Çünkü ateşle birlikte dokumacılık gelişir.. Aş pişirilir.. Felsefe, bilim, tiyatro ve kültürde de başlangıç yapılmış olunur.

Zeus gazaba gelir ve onu cezalandırır. Prometheus, Kafkas Dağı'nda zincire vurulur. Her sabah bir kartal gelir ve ciğerini yer. Her gece yeniden büyüyen ciğerini. Mitteki bu unsur, yaratıcı sürecin ilk akla geleni, ilk sembollerin doğuşu..

Sanat ve yaratıcılık, renkler ve formlar dünyası da böyle doğar ve her sabah yeniden yeniden yepyeni bir enerji ile güne başlar.. 

Masamızda bazen günlerce dokunmadığımız kağıtlar, arasına renkli kağıtlar yapıştırılmış kitaplar, notlar ve açık defterler yok mudur.. Sabahlarımızı ve gecelerimizi meşgul eden o küçücük notlar, çiziktirilmiş formlar hep büyütülmeyi beklemezler mi..

Bazı sabahlar onlar çok önemli fikirleri ifade edebilmek için, altları renkli renkli  çizilmez mi.. Sonra aniden durumu kavrayıp bir büyük çember etrafında düşünceler gelip geçerken aklımızdan ve birtakım kokular duyarken etrafımızdan, mesela bir odun kokusu duyduğumuzda bir bacadan.. Durumu kavradığımızı hissederiz.. Koku renklere renkler sembollere dönüşür.. Gündelik işler sıralamasını yitirir ve başka bir varoluş sarar etrafımızı.

Mitteki yeniden büyüme, yeniden yaratma coşkusunu böyle kavrayıp harekete geçeriz.

Her yaratı bizde yepyeni bir heyecan, her yeni başlangıç yeni bir doğum ve yepyeni sembollerle gelir. 

Sanat ve yaratı hep bir süs ve üstten bakış gibi dursa da insan yaşamının çağlayan pınarı olarak coşkusu ile gürül gürül akan bir şelale gibi bazen sadece kendisine değil etrafına da esintiler saçarak büyür. Bazen düşlere dönüşür ve hayata anlam katan bir kocaman evren oluşur.

Düşler ise, günlük hayatın devamı olarak sembol ve mitlerin başlıca doğuş kaynağı olabilir. Evrensel gerçekliğin parçası olarak düşü görene özgü bir yol başlar ve insan bilincinin, yaşamının en anlamlı katmanları oluşabilir. 

Üçgen sembolü sadece renklerindeki sarıyı barındırmaz ki.. Geometrik olabilmesi için üç çizgi gerekir ve en az çizgi ile en yalın forma ulaşılır. İlk zamanların neolitik sanatının ana kavramı da üçgendir. İlk çağ vazolarında da üçgen vardır, Mısırlılar'ın yıldızlarla kurduğu ilişkilerde de.. Aslında üçgen, Orta Çağ felsefe ve Tanrı biliminde de ana semboldür..

Gotik Sanat da da ana semboldür. Doğa, insan ve Tanrı üçgenine sahip olduğumuz sanat biçimi..

Biçimlerin önemi.. Dünyayı biçimlendiren ve yeniden ve yeniden kurgulayan sadece akıl ve bilgi değil duygu ile basit biçimde yaşamın anlamını bulmaya ve bulamadığında kurmaya çalışanların coşkusu.. 

Has yaratıcılık budur bence.. Renkler ve sembollerle oynayanların ilkesi ile yaşanacaklar.. Bir anlamda duyguları, duyarlılıkları, hazları, umutları öznel biçimde kurgulamak.. 

Esmer Erdem kimdir?

Esmer Erdem, sanat tarihçi bir anne ile ressam bir babanın kızı olarak Ankara'da doğdu.

Sanatsal projeler ve sanatsal üretim alanında yoğunlaştı.

Hayatında iz bırakan en önemli dönemi, “Urart Okulu” denilebilecek sistem ve Mehmet Kabaş'a borçlu olduğunu vurgular.

Müze replikaları ve özel tasarım ürünlerle markaların üretiminde çalıştı, uzun süre DÖSİMM (Kültür Bakanlığı Döner Sermaye İşletmesi Merkez Müdürlüğü) için heykel, takı ve sanatsal obje üretti; dünya turizm fuarlarında 300 parçalık Eski Hitit'den günümüze kadar gelen Anadolu Uygarlıkları Replika Koleksiyonu'nu sergiledi.

Armaggan mağazalarının kuruluş, markalaşma ve konsept sürecinin belirlenmesinde yer aldı, "luxury handcraft" akımının Türkiye'de başlatılmasının öncülerinden oldu. Tüm atölye ve tasarım-üretim ekibinin oluşumu, Hereke tezgâhlarında Osmanlı kumaşları dokumasına kadar giden kültürel süreci kurdu. Gaziantep Tasarım Mağazası ile ‘kutnu kumaş'ın kullanım alanlarını genişleterek dünyaya tanıtılmasında rol üstlendi.

Edirne Tasarım, Zeugma Müzesi koleksiyonu, Cumhurbaşkanlığı özel hediyeleri, Ankara CSO tasarım mağazası, Atatürk Kültür Merkezi tasarım mağazası ile birçok kurum ve kuruluşta statü hediyeleri üretimi gibi iş ve sanat projelerinde yer aldı.

Esmer Erdem Sanat Tasarım Üretim Şirketini kurdu, çalışmalarına İstanbul ve Bodrum'da sürdürüyor.

 

Yazarın Diğer Yazıları

'Günlük!' diye başlayan yazılar..

Anılar gelir, aslında kendi kalakalmışlığına ağlarsın; varken hiç düşünmediğin olayları, birlikte geçirilen zamanları anımsarsın..

Özgürlük üzerine..

Acıdan, ayıplardan, baskılardan, hayata dayatılan engellerden ne zaman korkulmaz ve özgürleşilir?

Yirmi ikinci manzume, yedinci gök: Satürn Gök'ü; Sekizinci gök: Sabit Yıldızlar gök'ü 

Bilmiyor musun gökte ne olduğunu? Ve yine bilmiyor musun ki, gök baştan başa kutsallıktır, orada yapılan her şey iyi bir gayretin semeresidir