29 Ekim 2024

Oyun saçmalık mı? Ibelin'in olağanüstü hayatı

Ibelin, Mats'in yapamadığı birçok şeyi yapmaya muktedir olarak hayattan bir şekilde zevk alıyor. Yürüyememesinin aksine, oyuna her seferinde yarım saat koşarak başlıyor. Arkadaşlarıyla bira içiyor, kızlarla sohbet ediyor, aşık oluyor ve hatta zamparalık yapıyor

Norveçli Mats Steen 2014 yılında uykusunda öldüğünde 25 yaşındaydı. Doğduğundan itibaren yaşadığı kalıtsal dejeneratif bir kas hastalığından ötürü, 10 yaşından beri tekerlekli sandalyeye bağımlıydı. Ailesi bütün bu süre boyunca üzerine titremişti ama ellerinden bir şey gelmedi. Yaşadığı sürece onu mutlu tutmaya uğraştılar. Bu nedenle sınırsız bilgisayar oyunu oynamasına da izin verdiler.

Mats okulunu iyi derece ile bitirmişti ama hastalığı nedeniyle iş hayatı da sosyal hayatı da yoktu. Ailesi ile sınırlı bir dünyada yaşıyordu. Öldüğünde çok üzülen aile ne yapacağını bilmez halde iken, çok oyun oynadığını hatırlayıp, online ortamdaki arkadaşlarına da haber vermek istediler. Bunu yaparken, nereye, kime ulaşacaklarını bilmiyorlardı.

Mats'ın "Hayatın Derin Düşünceleri (Musings of Life)" isimli bir blog'u vardı. Annesi, babası ve kardeşi o blog'a "Yolculuk Sona Erdi" başlıklı bir mesaj eklediler. Çünkü Mats, belki de bilinçli olarak babasına şifresini önceden vermişti. Mesajı "Belki 1 kişi görecek ya da görmeyecek ama uzaya salıyoruz" düşüncesiyle yolladılar.

Ama arkasından çok büyük şaşkınlığa uğradılar. Çünkü, Mats ile çevrimiçi rol yapma oyunu World of Warcraft ve yakışıklı sanal avatarı Ibelin aracılığıyla bağlantı kuran, dünyanın dört bir yanındaki çevrimiçi arkadaşlarından yüzlerce e-posta aldılar.

Gelen maillerden bir tanesi, Mats'ın yani Ibelin'in 8 yıldan beri yaşadığı sanal dünya "Starlight"ın lideri Kai Simon Frediksen'dendi. Sanal Dünya'da, Elwynn Ormanı Azeroth ortamında Oyunun forumundan 42 bin sayfalık konuşmayı ve içinde Mats'a ait cümleleri ailesine sundu. Ibelin'in tüm söyledikleri, hisleri ve yaptıkları bu notlarda yer alıyordu.

Bu muazzam arşiv sayesinde Mats'ın rol yapma oyunu Warcraft'taki hayatı, animatörlerin yardımıyla bir filmde canlandırılmış. Canlandırmadaki ses de Mats'ın kendi sesine benzeyen bir ses. Aşağıda bu filmin fragmanını görüyorsunuz.

Filmin adı; "Ibelin'in Olağanüstü Hayatı". Mats Azeroth'da Ibelin isimli boylu, poslu, kaslı bir avatar kullanmış.

Yönetmen Benjamin Ree, Ibelin'in World of Warcraft'taki hayatını, loglar ve forum notları sayesinde, canlı bir şekilde yeniden canlandırıyor. Film Steen’in arşiv görüntüleri ve çevrimiçi oyuncu arkadaşları ile arasında geçen gerçek konuşmaların seslendirilmesi sayesinde gerçek dünya ile sanal dünya Azeroth arasında mekik dokuyor.

Azeroth'da yaşam

Sundance bağımsız film festivalinde, başta en iyi yönetmen ödülü olmak üzere birçok ödül kazanan bu etkileyici belgesel, hasta olduğu için fiziksel dünyada kendisini gösteremeyen bir insanın, sanal dünyada hayatını nasıl canlı bir şekilde sürdürüp, insanların hayatlarına dokunabildiğini gösteriyor. Gerçekten çok ilginç.

Mats Steen'in hayatının son yılları, kas hastalığıyla nedeniyle genç bir yetişkin olarak gününün çoğunu yatak odasında, kullanmasını sağlayacak olan araçlarla modifiye edilmiş bilgisayarında, gerçek dünyayla bağlantısı kesilmiş bir şekilde geçmiş. Bu nedenle de ailesi, onun hayatının, yalnız ve izole olduğunu sanmış.

Ama tam tersine sanal dünya sayesinde çok canlı bir hayatı olmuş. Dünyanın çeşitli ülkelerinden olan insanlarla kaynaşmış ve anlatılanlara göre, pek çok kişinin hayatına dokunmuş. Dertlerini dinlemiş ve hatta çözüm önermiş. Örneğin odasına kapanmış okula gitmeyen, annesi ile de iletişimi olmayan otistik bir genç için, annesine oyun kanalıyla ilişki kurmasını tavsiye ederek, bu genci hayata kazandırmış.

Ibelin, Mats'in yapamadığı birçok şeyi yapmaya muktedir olarak hayattan bir şekilde zevk alıyor. Yürüyememesinin aksine, oyuna her seferinde yarım saat koşarak başlıyor. Arkadaşlarıyla bira içiyor, kızlarla sohbet ediyor ve aşık oluyor ve hatta zamparalık yapıyor.

Ree’nin filmi, ailesiyle ve Mats'in sanal ortamda edindiği arkadaşlarıyla yapılan röportajlar sayesinde olayın tüm yönlerini veriyor. İnsanların birbiriyle bağlarının gücünü ve engelli bireylerin bu ortamlarda kendilerini, gerçek kişiliklerini ortaya koyabildiklerini göstermesi açısından öğretici bir film olmuş.

Matt arkadaşlarına ölmeden önceki bir dönemde şöyle demiş;

"Önemsenmediğimi düşünerek ölmek istemiyorum"

Ama film gösteriyor ki; Mats hem ailesi, hem de sanal ortamda etkileşimde bulunduğu insanlar tarafında çok önemsenmiş. Filmde de yer alan gerçek ölüm töreninde, babası diyor ki;

“Bu hastalık konusunda, annenle birlikte en çok üzüldüğümüz şey, aşık olamayacak, dost edinemeyecek, sosyal hayata katılamayacak oluşundu. Topluma katkıda bulunamayacaktın. Bizi en çok kahreden şey buydu. Ama sen bize, çok güzel bir şekilde yanıldığımızı gösterdin."

Oyunlar kötü mü, saçmalık mı?

Çok uzun zamandır, çeşitli ortamlarda "oyunların kötü olduğu"na dair görüşlerle karşılaşıyorum. Özellikle muhafazakâr kesim, oyunların çocuklar için zararlı olduğu düşüncesinde.

Ama çocuklar oyun oynayarak gelişiyor. Bir ortamda bunu savunduğumda, --çocuk sahibi olmadığım kanısına nereden vardıysa-- bir muhafazakâr okul yöneticisi, "bekara karı boşamak kolay" demişti. O nedenle burada not edeyim. Bizim evde 1987 yılından bu yana bilgisayar var ve 2 oğlum, ilkokul, ortaokul, lise ve üniversite boyunca oyun oynadılar. Bugün ikisi de mühendis.

Tekrar filme dönersek, bu örnekte ne görüyoruz?  Oyun oynamak sadece bir hobi ya da bir zaman kaybı olmayabilir. Hatta çocuklar için hayatı tanıdıkları, kendilerine güven kazandıkları ve becerilerini geliştirdileri bir ortam da olabilir.

Bununla birlikte kontrolsüz bir oyun ortamından bahsetmiyorum. Ebeveynlerin oyun cinsine, oyun süresine, hem de oyunda neler yaşandığına dair dikkatli olmaları gerekli. Buna dair çeşitli yazılımlar ve kontrol imkanları var.

Ama ayrıca, bu oyunlara dair geri bildirim yapmaya özen göstermek lazım. Bu hem oyunun yaratıcılarına hem de kolluk güçlerine yapılabilir. Örneğin son zamanlardaki tepkiler nedeniyle Roblox kasım ayında ebeveynlere yönelik yeni kontroller (mesela oyunu dışarıdan izlemek için ebeveyn hesabı açmak gibi) getireceğini duyurdu.

Ama bu film bize neyi gösteriyor. Oyunlar, özellikle sorun yaşayan bireyler için, rahatlatıcı ve iyileştirici özelliklere de sahip.

Füsun Nebil kimdir?

Füsun Sarp Nebil, İstanbul, Bakırköy'de doğdu. Eğitimini Çanakkale, İzmir ve İstanbul'da yaptı. Evli, 2 çocuk sahibidir. Denizcilik meraklısıdır (amatör kaptan).

Master derecesini Istanbul Teknik Üniversitesi Nükleer Yüksek Mühendisliği bölümünden aldı (Şimdi Enerji Enstitüsü). THY, Nasas Alüminyum Fabrikası ve Alemdar Holding Grubunda çeşitli görevlerde bulundu.

1997 Türkiye'nin ilk ISP'lerinden Alnet'in Genel Müdürlüğüne getirildi. 1999 yılında turk-internet.com'un da dahil olduğu çeşitli siteleri yayınlayan Intervizyon Ltd. şirketini kurdu. Şirket halen Kadinvizyon.com gibi başka siteleri de yönetmektedir.

1998 - 2011 arasında Ulaştırma Bakanlığı tarafından kurulan İnternet Kurulu üyeliği yaptı. Devletin özel sektörü aldığı çeşitli komisyonlarda çalıştı. 2016'dan beri TOBB Telekom Meclisi üyesidir.

Nebil, Eylül 2001 yılında Birleşmis Milletler tarafından Türkiye'den seçilen başarılı iş kadınları arasında yer aldı (UNECE INCLUDES 9 TURKISH BUSINESSWOMEN ON ITS LIST).

2010-2013 arasında Türkiye Dijital Oyun Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yaptı.

2011 - 2015 arasında 4 yıl Eutelsat Avrupa TV Ödüllerinde Jüri Üyeliği görevi aldı.

Türkiye İhracatçılar Merkezi dahil, çeşitli projelerde "Bilişim ve İletişim Sistemleri Danışmanlığı" vermektedir. Konusuyla ilgili olarak TV programlarına ya da konferanslara katılarak, konuşma yapmaktadır. Yazıları internet üzerinden turk-internet.com sitesinin yanısıra, yetkinreport.com, bilisimdergisi.org.tr, Boğaziçi Üniversitesi Mezunlar Derneği Dergisi, 21.Yüzyıl Türkiye Enstitüsü, Güncel Hukuk Dergisi, Ankara Baro Dergisi, journo.com, Tüketiciler Birliği Etikett gibi çeşitli ortamlarda yayımlanıyor.

2014 yılından beri T24'te yazıyor.

Türk Telekom ve Turkcell konusunda araştırmaları ve uzmanlığı var. 2018 nisan ayında "Bitcoin ve Kripto Paralar" isimli ilk kitabı yayınlandı.

Detaylı bilgi için https://wiki-turk.com/fusun-sarp-nebil/ adresine bakabilirsiniz.

 

 

Yazarın Diğer Yazıları

Teknolojinin ‘hype'ları ve yapay zekâ kışları

Bütün dünya yapay zekâ konusunda yarışırken, ülke olarak geride kalmamak da önemli. Ama yapay zekâ konusunda “moda"larla hareket etmemek ve “hype"lara kanmamak lazım. Aksi takdirde yapay zekâ konusunda bir şeyleri yanlış anlıyor haline geliyoruz. Bu da gelişmeleri yanlış yönlendiriyor ya da durduruyor

Güneydoğu Asya, organize siber suçun küresel merkezi oldu

Güneydoğu Asya’dan ülkemize doğru da dolandırıcılık işleri olduğunu, çevremizde rast geldiğimiz dolandırıcılık olaylarından görüyoruz. Zaten son zamanlarda ortaya çıkan “kişisel veriler çalınmaları” da bu tür olaylarla birlikte düşünülmelidir. Bu nedenle ülkemizde farkındalığın artması için, bu rapora dikkat gösterdik ve paylaşıyoruz. Umarız yetkililer de ilgileniyorlardır

İnternet hızında yerinde sayıyoruz ama 2,5 yılda fiyatlar 4 kat artmış

Tüketicinin "mecburi operatör seçimi"ne maruz bırakıldığı, fiyatların uçtuğu, yatırım yapılmayan, tüketicilerin ödediği fahiş fiyatların nereye gittiği belli olmayan bir telekom sektörü var. Teknoloji çağında, ülkeye ve gençliğimizin geleceğine yapılan pek çok kötülükten birisi de budur

"
"