08 Nisan 2025

Türkiye gibi ABD'de de protestolar var

“Türkiye'deki protestoların farkı, katılımcıların barışçıl yaklaşımlarına karşın, hükümetin polisi kullanarak protestocular üzerinde baskı kurması, demokratik haklarını kullanan kişilerin bazılarını, gerekmediği halde tutuklamasıdır.”Amerikalı uzmanlar, protestoların küçük kalması veya şiddet içermesi durumunda ters tepebileceğine işaret ediyor. Yani protestoların başarıya ulaşması için boyut, disiplin ve ısrarcılık'ın şart olduğuna işaret ediliyor

Donald Trump ile Tayyip Erdoğan arasında kurulan benzerliklerin bir tarafında da sürmekte olan protestolar var. Bu nedenle 2 taraftaki protesto eylemlerini karşılaştırdık.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun 31 yıllık diplomasının iptali ve arkasından 23 martta tutuklanması sonrasında ülkemizde protestolar sürüyor. İnsanlar seçim yoluyla gelmiş bir belediye başkanına karşı uygulanan bu hareketleri uygun bulmuyor ve asıl kendilerinin "seçme hakkına bir engelleme" olduğunu düşünüyorlar. Protestoların temel nedeni bu.

Benzer şekilde, son iki günde, Amerika Birleşik Devletleri, Başkan Donald Trump ve danışmanı Elon Musk'a karşı kapsamlı "Ellerini Çek!" protestolarına tanık oldu. 5 Nisan 2025'te milyonlarca kişi ülke çapında 1.400'den fazla gösteriye katıldı ve New York, Atlanta, Boston, Chicago, Dallas, Detroit ve Los Angeles gibi şehirlerde önemli toplantılar yapıldı

Bu protestoların nedeni, Trump'ın gelir gelmez uygulamaya koyduğu bazı konular. Bunlar arasında, Musk eliyle "verimlilik ve tasarruf" başlığı altında hükümetin küçültmesi, işten çıkarmalar, kurum kapatmaları, sosyal hizmetlerdeki kesintiler önemli bir yer tutuyor. Yanısıra, trans bireyler için azaltılmış koruma ve göçmenler için sınır dışı etmeler gibi konular da var. Aynen Türkiye'de "kendilerinin hakkının engellendiğini" düşünen halk gibi, Amerikalı protestocular da bu ve benzeri konularda Trump'ın halkın düşüncelerini kaale almadığı görüşündeler.

Amerikalı protestocular, özellikle Sosyal Güvenlik ve Medicaid gibi sosyal hizmetlerdeki kesintilerle ilişkilendirilen Musk'ın Hükümet Verimliliği Bakanlığı (DOGE)’nin "zenginleri kayırdığı" şeklinde algılanan politikalarından memnun değiller.

Diğer yandan ABD'deki bu protestolar sakin ve protestocuların taleplerini rahat sunabildikleri ortamlar olarak görüldü.  Türkiye'nin aksine şimdiye kadar herhangi bir tutuklama bildirilmedi.  

Aynen Türkiye'deki protestolara destek olunan uluslararası gösteriler gibi, Londra, Paris, Berlin ve Stockholm gibi şehirlerde Amerikalı muhalif halkla dayanışma protestoları gerçekleşti ve göstericiler demokrasiye ve toplumsal refaha yönelik algılanan tehditler konusunda endişelerini dile getirdiler. Bu "Elinizi Çekin!" protestoları, Başkan Trump'ın 2.kez başkan seçilmesinden bu yana ülke çapındaki en önemli protestoları temsil ediyor ve yönetimin politikalarına karşı artan kamuoyu muhalefetini gösteriyor.

“Ellerinizi çekin” protestoları

Amerika’daki protestolara yakından bakalım. Cumartesi günü ABD genelinde "Hands Off (ellerinizi çekin)" protestoları gerçekleştirdi. Bu protestolar, Trump yönetiminin ve Elon Musk'ın üstlendiği çeşitli politikalar ve eylemlere karşı yaygın kamuoyu muhalefeti olduğunu gösteriyor. Bu protestolardan birkaç örnek verelim;

  1. Washington DC, New York City, Los Angeles vs "Ellerinizi Çekin!" protestoları (5 Nisan 2025)

Bu kapsamda, ABD’deki büyük şehirler ve 50 eyaletteki daha küçük kasabalar dahil olmak üzere ülke çapında 1.200'den fazla gösteri gerçekleşti. Bu protesto gösterilerine, sivil haklar grupları, işçi sendikaları ve Indivisible ve MoveOn.org gibi ilerici örgütler dahil olmak üzere 150'den fazla örgütten oluşan bir koalisyon katıldı.

Protestoların çoğunlukla Musk'ın hükümetteki küçültme - tasarruf faaliyetlerine karşı yapıldığı görülüyor. Trump ve Hükümet Verimliliği Departmanı (DOGE) başkanı Elon Musk liderliğinde, hükümetin küçültülmesi için toplu işten çıkarmalar, kurum kapatmaları ve sağlık ve sosyal hizmetlerde kesintiler yapılıyor. Ek endişeler arasında sınır dışı etme eylemleri, trans bireyler için azaltılmış koruma, önerilen fayda kesintileri ve algılanan otoriterlik bulunuyor.

  1. Philadelphia "Ellerinizi Çekin!" protestosu (5 Nisan 2025)

Philadelphia, Pensilvanya, Belediye Binası'ndan Independence Alışveriş Merkezi'nde gerçekleşti. Temsilci Brendan Boyle ve Belediye Meclisi Üyesi Rue Landau dahil olmak üzere yerel liderler ve binlerce Amerikalı, sosyal güvenlik kesintileri, federal işten çıkarmaları, tüketici korumalarındaki geri çekmeleri, göçmen karşıtı önlemleri, transgender haklarına yönelik saldırıları ve Elon Musk'ın DOGE rolü üzerinden Trump yönetimi politikaları konularında itiraz ediyor.

  1. Ülke çapında "Elinizi Çekin!" protestolar (5 Nisan 2025)

Boston, Los Angeles, Anchorage ve bir çok başka şehir. Sivil haklar örgütleri, işçi sendikaları ve ilerici gruplardan oluşan geniş bir koalisyon katıldı. Hükümetin küçültülmesi, toplu işten çıkarmalar, kurum kapatmaları, sağlık ve sosyal hizmetlerde kesintiler, sınır dışı etme eylemleri, trans bireyler için azaltılmış korumalar ve fayda kesintileri konusunda protesto yapıldı.

  1. Başkanlar Günü protestosu (17 Şubat 2025)

Houston, Teksas, Belediye Binasında yapıldı. 50 eyalette 50 protestoyu temsil eden bir hareket olan "50501" tarafından organize edildi. Protestolar, Trump'ın algılanan otoriter eylemlerinin, özellikle Elon Musk'ın kamu seçimi olmadan DOGE'ye liderlik etmesi için atanmasının eleştirilmesi ve göçmenlik baskılarına ve federal girişimlerin kaldırılmasına karşı çıkıldı.

Amerikalı öğrenciler, Üniversite kampüslerinde Musk’ın ve Trump’ın politikalarına (iklim eylemsizliği, sansür, göç) karşı daha fazla protesto yapıyor. Ayrıca Tesla, X (Twitter) ve SpaceX'in içindeki çalışanların eskisinden daha fazla bilgi sızdırdığı ve şikayet ettiği bildiriliyor. Yani Musk'ın işi de zor.

EFF, Access Now ve diğerleri gibi aktivist gruplar Musk’ın İnternet özgürlüğünü sınırlama hareketlerine ve Trump’ın dijital gözetim politikalarına karşı harekete geçiyor. Bu henüz 2020’in Black Lives Matter protestoları gibi dev bir hareket değil, ancak özellikle gençler ve teknoloji çalışanları arasında direniş yükseliyor.

ABD’deki protestolarda neler yapılıyor?

Amerikalı protestocular şunları gerçekleştiriyorlar.

  • Yürüyüşler: Belediye Binası'ndan önemli simge yapılara (örneğin, Philadelphia'daki Independence Alışveriş Merkezi) kadar şehir merkezlerinde yapılan barışçıl yürüyüşler.
  • Oturma Eylemleri: Bazı şehirler hükümet binalarında (özellikle işten çıkarmaların veya kapanmaların en çok etkilediği yerlerde) oturma eylemleri düzenledi.
  • Konuşmalar ve Mitingler: Politikacılar (Temsilci Brendan Boyle gibi) ve yerel aktivistler Trump ve Musk'ın politikalarına karşı konuşmalar yaptı.
  • "Ölüm Eylemleri": Birkaç yerde, protestocular "öme dönüş eylemleri" düzenlediler - hak, iş veya risk altındaki hayatların kaybını temsil etmek için sessizce yere uzandılar.
  • Müzik ve Sanat: Bazı protestolarda atmosferi yaratıcı ve güçlü kılmak için müzisyenler, davulcular ve sanat gösterileri vardı.
  • Merkezi Olmayan Buluşmalar: Tek bir büyük miting yerine, protestoların engellenmesini zorlaştırmak için şehirlerin farklı bölgelerinde aynı anda çok sayıda küçük buluşma gerçekleşir.

Bizden de 301 tutuklu genç adına bayrak konulmuş şeklinde, Mudanya'dan ilginç bir protesto örneği verelim;

ABD’deki protestolarda kullanılan afiş ve slogan türleri

  • "Haklarımızdan Elinizi Çekin!"
  • "Musk'ın Şirket Darbesini Durdurun"
  • "İş Yoksa Adalet de Yok"
  • "Milyarderleri Değil, İşçileri Koruyun"
  • "Demokrasi ≠ Diktatörlük"
  • "Bedenlerimiz, İşlerimiz, Geleceğimiz" (özellikle kadınlardan ve LGBTQ gruplarından)
  • "İşçileri Değil, Musk'ı Kovun"
  • "Otoriterliğe Diren”

Grafikler genellikle şunları gösteriyor:

  • Musk ve Trump çizgi film kralları veya diktatörleri olarak gösteren afişler
  • "Kapalı" işaretleri olan hükümet kurumları (EPA, DOE gibi) resimleri
  • Eriyen veya kırılan Amerikan bayrakları ile protesto sanatı

Amerikalıların protestoları ne kadar sürüyor?

"Hands Off (Ellerinizi Çekin!)" protestolarının çoğu her şehirde yaklaşık 3-5 saat sürüyor. Bazı büyük şehirlerde (örneğin D.C. veya New York) sabahtan gün batımına kadar tüm gün süren etkinlikler yaşandı. Bazı yerlerde, özellikle hak kaybının "yasını" sembolize etmek için gece nöbetleri de düzenlendi.

Organizatörler sürekli protestolar planladı. Büyük etkinlikler (5 Nisan gibi) ulusal eylem günleridir. Philladelphia, Boston ve L.A. gibi bazı şehirlerde haftalık olarak daha küçük takip protestoları ve eğitim toplantıları planlanıyor. Yeni protesto tarihleri halihazırda önemli siyasi olaylar (Trump için mahkeme tarihleri veya yeni yasalarla ilgili kongre oylamaları gibi) etrafında organize ediliyor. Kısaca: tek seferlik bir şey değil - bir hareket başlatıldı ve gittikçe daha büyük bir şeye dönüşüyor.

Özetle, Türkiye'deki protestolar gibi, ABD'deki "Ellerinizi Çekin!" protestoları da demokrasiyi, işleri ve hakları savunmayı amaçlayan yaratıcı, barışçıl, sanat ağırlıklı hareketlerdir. Birkaç saat sürüyorlar, büyük şehirlerde haftalık olarak tekrarlanıyorlar ve Trump-Musk politikalarını sert ama akıllıca eleştiren akıllı, duygusal pankartlar kullanıyorlar.

Türkiye'deki protestoların farkı, katılımcıların barışçıl yaklaşımlarına karşın, hükümetin polisi kullanarak protestocular üzerinde baskı kurması, demokratik haklarını kullanan kişilerin bazılarını, gerekmediği halde tutuklamasıdır.

Trump için yapılan protestolar etkili mi? Türkiye’deki protestolar ile farkı?

ABD’deki protestoları, yapılanları ve muhtemel sonuçlarını ülkemizdeki protestolarla karşılaştırırsak;

  • Ülkemizden farklı olarak ABD'de, protesto görüntüleri, Trump’a yönelik eleştiriler, viral paylaşımlar ve kamuoyunun tepkisi, ana akım medyada, hatta muhafazakar yayın organlarında bile ciddi bir şekilde yayınlanıyor. Ülkemizde ise zaten AKP tarafından kontrol altına alınmış ana akım medya ve geri kalan bir kaç yer üstünde de RTÜK’ün çok eleştirilen baskısı var.
  • ABD’deki protestoların tam da Trump'ın karşısında olan Amerikalıları yani gençleri, azınlıkları ve ilericileri daha büyük sayılarda örgütlenmeye, oy vermeye ve gönüllü olmaya motive ettiğini raporlanıyor. Bu açıdan bakarsak bizde de durum benzer. Yapılan baskılar, daha çok kişiyi protestoların içine çekiyor.
  • ABD’deki protestolar savcılara ve hakimlere, halkın Trump'ın davalarını yakından izlediğini hatırlatıyor. Protestolar giderek, Kongre'deki veya valilik düzeyindeki önemli eyaletleri değiştirmeye yardımcı olabilir; Trump'ın gündemini yavaşlatabilir veya tersine çevirebilir.
  • Protestocular, bazı Cumhuriyetçilerin bile görmezden gelemeyeceği bir kamuoyu tepkisi yaratarak, istenmeyen yasaları (örneğin: internet sansürü, göçmenlik baskıları) engelleyebilir veya en azından geciktirebilir. Zaten Cumhuriyetçilerin bir kısmı da Trump'dan rahatsız.
  • Sürekli protestolar kamuoyunun yönünü değiştirebilir. ABD’de Demokratları sevmeyen insanların bile, cevap bulmayan tepkilerin oluşturacağı kaos ve aşırılıktan bıkabileceği ve görüşlerini değiştirebileceği yorumları yapılıyor. Bizde de benzer bir durum var. Gerçi büyük oranda ekonomik sıkıntıdan kaynaklanıyor ama CHP'den hoşlanmayan insanlar bile yönünü CHP'ye çevirmiş ya da çevirmeye başlamış durumda.

ABD’deki protestoların beklenen uzun vadeli etkileri

2010'dan itibaren önemli Amerikan protestolarının (Wall Street İşgalcileri, Black Lives Matter) yeni siyasi yıldızlar (AOC, Squad) yaratması gibi, 2025 protestoları da yeni bir lider neslini başlatabilir. Ülkemizde de yeni ve genç liderlere ihtiyaç var. Bu protestolardan böyle liderler çıkması olası.

Bir diğer etki Musk'ın kaybı ile ilgili. Ülkemizde de, ABD'de de,  protestocular Musk'ın X'ine (Twitter) güvensizlik duyuyor ve merkezi olmayan platformlara (Bluesky, Mastodon) yöneliyor. Bu sadece X.com ile sınırlı kalmayabilir. Merkezi teknoloji yani Big Tech'in gücünün kalıcı olarak zayıflayacağı ve kullanıcıların artık haklarını daha çok farkında olacağı düşünülüyor. Ülkemizde de şu anda benzer bir eğilim görülüyor. Herkes X.com'u terkedip BlueSky'a ve Siber Güvenlik Kanunu sonrasında Whatsapp'ı bırakıp Signal'e kitleler halinde geçiyor.

Bir yandan da, aynen AKP hükümeti gibi, Musk ve Trump, demokrasi üzerinde milyarder kontrolü vizyonunu temsil ediyor. Şimdiki tepki, gelecekteki politikacıları teknoloji milyarderleriyle fazla yakınlaşma konusunda daha dikkatli hale getirecek. Ülkemizde de benzer bir durum söz konusu. Çünkü insanların artık düzgün yaşayamayacakları düzeyde bir ekonomik tablo söz konusu.

Amerikalı uzmanlar, protestoların küçük kalması veya şiddet içermesi durumunda ters tepebileceğine işaret ediyor. Yani protestoların başarıya ulaşması için boyut, disiplin ve ısrarcılık'ın şart olduğuna işaret ediliyor ve aşağıdaki şema sunuluyor.

“Protestolar büyürse, barışçıl kalırsa ve siyasi eylemle bağlantılı olursaTrump'ın gücünü zayıflatabilir, yeni çıkacak liderleri destekleyebilir ve ABD siyasetini ve teknolojisini yeniden şekillendirebilir” deniliyor. Bakalım ABD dedikleri kadar demokrasisine sahip çıkabilecek mi?

Trump - Musk ilişkisi ne durumda?

Elon Musk ve eski Başkan Donald Trump, şimdiye kadar hem işbirliği hem de gerilim ile karakterize edilen karmaşık ve gelişen bir ilişki sürdürdü. Trump'ın ABD başkanlığını devir almasından hemen sonra Ocak 2025'te Musk, Başkan Trump'a kıdemli danışman olarak atandı ve Hükümet Verimliliği Bakanlığı'nın (DOGE) fiili lideri oldu. Bu rol, hükümet operasyonlarını kolaylaştırmak için önemli çabalar içeriyor ve bu da yaygın işgücü azaltımlarına ve organizasyonel değişikliklere yol açıyor.

Ancak, son gelişmeler ortaklıklarında potansiyel değişimler olduğuna işaret ediyor. Musk'un önümüzdeki haftalardaki danışman pozisyonundan ayrılabileceğine dair haberler var. Bu durum, ABD'nin "Özel Hükümet Çalışanı (SGE)"  için verilen 130 güne de uyuyor (Kongre, 1962 yılında, yürütme organının, yasama organının ve bağımsız federal kurumların geçici olarak belirli roller için çalışan almasına olanak tanıyan "özel hükümet çalışanı (SGE)" rolünü yarattı. SGE'ler 365 günlük bir süre içinde hükümet için en fazla 130 gün çalışmakla sınırlıdır, ancak birden fazla yıl çalışabilirler ve ücretli veya ücretsiz olabilirler.)

Bazı kaynaklar bunu Trump-Musk arasında karşılıklı bir karar olarak tanımlarken, diğerleri Musk'un öngörülemeyen davranışının yönetim için siyasi bir sorumluluk haline geldiğini öne sürüyor.

Başkan Yardımcısı J.D. Vance, bu haberleri "sahte haberler" olarak değerlendirdi ve Musk'un yönetime "arkadaş ve danışman" olmaya devam edeceğini söyledi. Başkan Trump, Musk'un "istediği sürece" rolünde kalabileceğini, ancak Musk'un sonunda özel iş girişimlerine dönmek isteyebileceğini söyledi.

Gerçi politik anlaşmazlıklar ortaya çıkmaya başladı. Musk, özellikle Beyaz Saray ticaret danışmanı Peter Navarro'yu hedefleyerek, Trump'ın yeni tarife politikalarını açıkça eleştirdi. ABD ve Avrupa arasında yönetimin korumacı duruşuyla tezat oluşturan bir "sıfır tarife durumu" gerekliliğini dile getirdi. Bu eleştiri, Musk ve yönetimin kilit üyeleri arasındaki ekonomik stratejilere farklı bakış açılarını  gösteriyor.

Özetle, Musk ve Trump'ın ilişkisi hem işbirliği hem de çatışma yaşarken, mevcut göstergeler olası bir geçişe işaret ediyor ve Musk, yönetime gayri resmi bir bağlantıyı sürdürürken resmi danışman rolünden potansiyel olarak geri adım atabileceğini düşündürüyor.

Musk'ın Amerikan toplumu üzerindeki etkisi geriliyor...

Musk’ın davranışları (tartışmalı tweetler, rastgele saldırılar, kaotik yönetim tarzı) Trump için politik bir risk haline geldi. Trump kişisel olarak sevse de Musk’ın özellikle geleneksel Cumhuriyetçiler ve yabancı liderler arasındaki düşmanları hızla artıyor.

Halk arasındakine bakarsak da bir zamanlar vizyoner olarak gölen Musk’ın markası, şimdi daha toksik ve kutuplaştırıcı, daha az havalı, daha kaotik. Özetle Musk siyasi sermayesini yakıyor. Her ikisi birlikte çökebilir. Ve direniş büyürse Amerika'nın teknoloji ve siyasi manzarası 2026'ya kadar tamamen farklı olabilir.

Musk ve Trump kaybederlerse,hem popülist siyaset hem de teknoloji hakimiyetinde boşluk meydana gelir.  Gerçi ABD'de J.D. Vance gibi diğer sağcı figürler yükseliyor. Teknoloji tarafında, merkezi olmayan platformlar (Mastodon, Bluesky gibi) ve yeni merkeziyetsiz girişimler ivme kazanabilir. Bundan sonrasında hükümetler, teknoloji dünyası yani muhtemelen sosyal medya, yapay zekâ ve tekeller üzerinde daha sıkı kontrol uygulayacaklar.

Füsun Nebil kimdir?

Füsun Sarp Nebil, İstanbul, Bakırköy'de doğdu. Eğitimini Çanakkale, İzmir ve İstanbul'da yaptı. Evli, 2 çocuk sahibidir. Denizcilik meraklısıdır (amatör kaptan).

Master derecesini Istanbul Teknik Üniversitesi Nükleer Yüksek Mühendisliği bölümünden aldı (Şimdi Enerji Enstitüsü). THY, Nasas Alüminyum Fabrikası ve Alemdar Holding Grubunda çeşitli görevlerde bulundu.

1997 Türkiye'nin ilk ISP'lerinden Alnet'in Genel Müdürlüğüne getirildi. 1999 yılında turk-internet.com'un da dahil olduğu çeşitli siteleri yayınlayan Intervizyon Ltd. şirketini kurdu. Şirket halen Kadinvizyon.com gibi başka siteleri de yönetmektedir.

1998 - 2011 arasında Ulaştırma Bakanlığı tarafından kurulan İnternet Kurulu üyeliği yaptı. Devletin özel sektörü aldığı çeşitli komisyonlarda çalıştı. 2016'dan beri TOBB Telekom Meclisi üyesidir.

Nebil, Eylül 2001 yılında Birleşmis Milletler tarafından Türkiye'den seçilen başarılı iş kadınları arasında yer aldı. (UNECE INCLUDES 9 TURKISH BUSINESSWOMEN ON ITS LIST)

2010-2013 arasında Türkiye Dijital Oyun Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yaptı.

2011 - 2015 arasında 4 yıl Eutelsat Avrupa TV Ödüllerinde Jüri Üyeliği görevi aldı.

Türkiye İhracatçılar Merkezi dahil, çeşitli projelerde "Bilişim ve İletişim Sistemleri Danışmanlığı" vermektedir. Konusuyla ilgili olarak TV programlarına ya da konferanslara katılarak, konuşma yapmaktadır. Yazıları internet üzerinden turk-internet.com sitesinin yanısıra, yetkinreport.com, bilisimdergisi.org.tr, Boğaziçi Üniversitesi Mezunlar Derneği Dergisi, 21.Yüzyıl Türkiye Enstitüsü, Güncel Hukuk Dergisi, Ankara Baro Dergisi, journo.com, Tüketiciler Birliği Etikett gibi çeşitli ortamlarda yayımlanıyor.

2014 yılından beri T24'te yazıyor.

Türk Telekom ve Turkcell konusunda araştırmaları ve uzmanlığı var. 2018 nisan ayında "Bitcoin ve Kripto Paralar" isimli ilk kitabı yayınlandı.

Detaylı bilgi için https://wiki-turk.com/fusun-sarp-nebil/ adresine bakabilirsiniz.

Yazarın Diğer Yazıları

Beklenen İstanbul depremi için kendi haberleşmenizi garantileyin

Bu depremde de aynısı oldu. Daha küçük oranda da olsa, haberleşmeyi bir süre gerçekleştiremedik. O zaman bunu yıllardır yapmayan hükümetten beklemekten vazgeçip, kendi göbeğimizi kendi başımıza kesmemiz lazım

Prof. Dr. Klein: Ortak akıl nasıl kullanılabilir?

Tabii ki kolektif zeka (ortak akıl) dediğimizde aklımıza "yapay zeka" da geliyor. Sonuçta, günümüzde üretken yapay zeka olarak adlandırılan yapay zeka türü, toplumun yıllardır biriktirdiği kolektif ürünler ile eğitiliyor. Ayrıca sosyal medyaya da baktığımızda kolektif zeka gibi bir şey görüyor olabilir miyiz? Bunları ve yaptığı çalışmalardan aldığım notları Prof. Klein'a sordum

Trump vergiyi neden koydu, neden kaldırdı?

Tarife muafiyetleri büyük tüketici elektronik markalarına rahatlama sağlasa da B2B donanım şirketleri, girişimler ve daha geniş tedarik zinciri için zorlukların yanında dengesizlik getiriyor

"
"