06 Nisan 2025

Doğan Kardeş Dergisi’nin öyküsü

Günümüz yetişkinlerine çocukluk günlerini hatırlatan “Doğan Kardeş” Dergisi döneminin kültürel yapısını ve yaşam değerlerini dışa vuran zengin bir kaynak niteliğinde…

Gazetelerin ortaya çıkışı sonrasında yeşermeye başlayan çocuk dergilerinin Aydınlanma Devri kazanımı olarak 18. yüzyılda görülmeye başladığını ve o güne kadar tüm yoksul çocukların çiftçilerin, zanaatkârların ya da soyluların yanında işçi – hizmetçi, rençber olarak beden gücüyle boğaz tokluğuyla hayatta kalmaya çalışırken ilk kez “küçük yetişkinler” olarak görüldüğünü yazmıştım.

Çocuk dergilerinin kültür tarihini anlatmaya çalıştığım bir önceki yazımda, Avrupa’da matbaanın icadı ile basın hayatında meydana gelen gelişmelerin çocukları da etkilediği, yükselen hümanizm kavramıyla birlikte çocuk kavramının yeni boyut kazandığını söyleyerek çocuklara özel olarak tasarlandığı kabul edilen ilk süreli yayının 1751 yılının Şubat ayında John Newbery tarafından İngiltere’de “Lilliputian Magazine” adıyla basıldığını yazmıştım. Toplam 12 sayı çıkan bu dergi 1752 yılında kapanmış olsa da çocuk medyasını yeşertmiş, belli başlı gazetelerin iç sayfalarında çocuklara özel yer ayrılmasının öncüsü olmuş.

1762 yılında Londra'da yayımlanan “The Children's Newspaper” Çocuk Gazetesi ve yayın hayatı kısa ömürlü olan bazı girişimlerin yerini 1788 yılında, John Marshall tarafından çıkarılan, 7-14 yaşındaki çocuklara faydalı bilgiler sunarak onları toplumun değerli üyeleri haline getirmeyi hedefleyen “Juvenile Magazine” Dergisi almış; bu yayında genç okuyucuların dikkatini çekebilmek için bilgiler çizimli hikâyeler, ilginç haberler eşliğinde tasarlanmış.

Sonraki yıllarda yepyeni bir alan olarak beliren “çocuk edebiyatı” Christoph Adelung (1732-1806), Christian Felix Weisse (1726–1804) ve Arnaud Berquin (1747-1791) tarafından canlandırılmış; çocuk dergileri Avrupa’nın her ülkesinde, Amerika’da, Çin’de, Hindistan’da, hemen hemen tüm coğrafyalarda basılmaya başlanmış.

Topraklarımızda yeşeren çocuk dergileri

Osmanlı İmparatorluğu'nda özellikle İkinci Meşrutiyet sonrasında çok etkili olmaya başlayan basılı yayınlarda çocuklara yönelik çalışmalar belirgin hale gelmiş; Şinasi'nin La Fontaine’den çevirdiği kuzu ile kurt hikayesi “Tercüme-i Manzûme” ismi ile 1859 yılında yayınlamış.

Balkan Savaşlarının yıkıcı etkilerinden sıyrılan otoritenin sesi çocukların günlük yaşamının her alanına vatansever-milliyetçi nesiller yetiştirme arzusuyla eğitim, oyun hatta beden eğitimi şeklinde çocuk dergileriyle girmiş.

1869 yılında topraklarımızdaki ilk çocuk dergisi olarak çıkan “Mümeyyiz” ile birlikte Osmanlı eğitim sisteminde önemli gelişmeler yaşanmış; Cumhuriyetin ilanına kadar çoğu İstanbul merkezli olsa da Selanik, İzmir, Bursa gibi şehirlerde çocuklara dönük olarak basılan dergiler zengin içerikleriyle çıkmış. Hazîne-i Etfâl 1873-1874, Sadâkat Etfal 1875, Ayine 1875, Arkadaş 1876, Tercüman-ı Hakikat 1879, Bahçe 1880, Mecmua-i Nevresîdegân 1881, Çocuklara Arkadaş 1881, Çocuklara Kıraat 1881, Vâsıta-i Terakki 1882, Etfal 1886, Teşvik 1886, Numune-i Terakki 1887, Çocuklara Talim 1887, Mektep 1891, Çocuklara Mahsus Gazete 1896, Çocuklara Rehber 1897, Çocuk Bahçesi 1905 bu dönemde basılmış.

1908 Yılında ilan edilen 2. Meşrutiyet döneminde yeni fikirlerinin yeşermesi için eğitimde düzenlemeler yapılmış, 1909 ila 1914 yılları arasında çıkan Musavver Küçük Osmanlı, Mekteplilere Arkadaş, Talebe, Çocuk Dünyası, Ciddî Karagöz, Çocuk Yurdu, Mektepli, Çocuk Duygusu, Türk Yavrusu, Çocuklar Alemi, Çocuk Bahçesi, Çocuk Dostu, Mini Mini 1914 gibi dergilerin sayfalarında çocukların Meşrutiyet’e uygun biçimde millî ve manevi değerlerle yetiştirilmesi için çabalanmış.

Osmanlı döneminde çıkmaya başlayan "Çocuk Dergileri" Harf Devrimiyle sonrasında da çıkmaya devam etmiş

Birinci Dünya Savaşı sırasında çıkan çocuk dergileri

Birinci Dünya Savaşının zor günlerinde 1918 ila 1922 yılları arasında Küçükler Gazetesi, Hür Çocuk, Haftalık Çocuk Gazetesi, Hacıyatmaz ve Bizim Mecmua sayfalarında İttihat ve Terakki Cemiyetinin fikirleri paylaşılmış; çocukların milli duygularla yetiştirilmesi için tasarlanan “Çocuk Bayramı”, “Ağaç Bayramı”, “Çiçek Bayramı”, “Buğday Bayramı”, “Mektepliler Bayramı” ve “İdman Bayramı” gibi kutlamalar sık sık işlenmiş.

Cumhuriyetin ilanı sonrasında, Latin harflerine geçilmesi ile yayın hayatına başlayan dergilerden Gençlik 1928, Şen Çocuk 1932, Oklahoma 1935, Yavrutürk ve Ateş 1936, Bin Bir Roman 1938 ve 1939 yılında çıkan Cumhuriyet Çocuğu ile Çocuk Gazetesi 2. Dünya Savaşı öncesinde çocuklarla buluşmuş.

İkinci Dünya Savaşı yıllarında da çocuklar için süreli yayınlar sürmüş, 1943’te Çocuk Haftası, 1945 Yılında Doğan Kardeş ile Armağan çocuk dergileri yayınlanmış. Araştırmacılar ve koleksiyonerler için her biri kendi içinde farklı değer taşıyan tüm erken dönem çocuk dergileri içinde yazımıza konu olan Doğan Kardeş Dergisi 1945 yılından 1978 yılına kadar tam 33 yıl boyunca aralıksız yayınlanmış; bugünün büyükleri olan o günkü okuyucusu çocuklarla buluşmuş.

Şeker fabrikasından çocuk dergisine

Doğan Kardeş Dergisi, bugün Yunanistan sınırları içinde olan Preveze’de 1895 Yılında doğan Arif Kâzım Taşkent tarafından kurulmuş. Yayıncılıkla ilgisi olmayan Kazım Taşkent, devlet bursuyla gittiği Almanya’dan yüksek kimya mühendisi olarak döndükten sonra 1929 yılında Alpullu Şeker Fabrikası’nın kuruluşunda görev üstlenmiş, Zonguldak Kömür İşletmelerinde Genel Müdür Yardımcısı olarak çalışmış.

Doğan Kardeş Dergisi kurucusu Kazım Taşkent mutlu günlerinde 

Türkiye Şeker Fabrikaları Genel Müdürü olarak görev yapan, Uşak, Eskişehir ve Turhal Şeker Fabrikalarının kurulmasında büyük çabası olan Kazım Taşkent bankacılık ve sigortacılık alanında başarılı çalışmalarda bulunmuş.  

Kazım Taşkent, Şeker Fabrikalarının kuruluşunda görev almış

Yayınlandığı dönemin siyasi, sosyal, kültürel ve ekonomik yapısını işleyen, ülke tarihi konusunda sayfalarında nitelikli bilgiler barındıran Doğan Kardeş Dergisi ardında son derece üzücü bir hikâyeyi de barındırmış; kuruluş sebebi yaşanmış bir felaketten doğmuş.

Çığ altında kalan “Doğan”

Taşkent’in oğlu Doğan, 10 Nisan 1939’da henüz on yaşındayken öğrenim görmek için gittiği İsviçre’nin Flimserstein Dağı’nın eteklerinde güzel bir havada, arkadaşlarıyla beraber öğretmenleri eşliğinde okullarından 3km uzaklıktaki Fidaz köyüne doğru bir gezinti yaptıkları sırada dağın tepesinden kopan ve asırlardır görülmemiş büyüklükte oluşan çığın altında kalmışlar. Yaşanan felaket çok konuşulmuş hatta hayatını kaybeden 28 çocuktan dördünün cesedi tüm aramalara rağmen bulunamamış. 

Alp Dağları'nda çığ altında kalarak ölen oğlu Doğan anısına felaketin yaşandığı yere anıt heykel dikilmiş

Cesedi bulunamayan çocuklar arasında olan Doğan’ın anısını yaşatmak üzere felaketin yaşandığı yere anıt heykel diktiren Kazım Taşkent, kurucusu olduğu Yapı Kredi Bankası bünyesinde Doğan Kardeş Dergisini çıkarmaya karar vermiş; bahtsız Doğan’ın anısını yaşatmak üzere kurulan dergi Cumhuriyet döneminin tanınmış kültür- sanat adamı, yazar, siyasetçi ve gazeteci olan Vedat Nedim Tör’e emanet edilmiş.

Doğan Kardeş Dergisi ünlü gazeteci, siyasetçi yazar Vedat Nedim Tör yönetiminde çıkmış

Çocukların ilgisi dergiyi aylıktan haftalığa çevirmiş

23 Nisan 1945 tarihinde ilk sayısı yayınlanan dergi 50 kuruş bedelle ön-arka kapağı renkli, aylık ve 32 sayfa olarak çıkmaya başlamış. Kısa bir süre içinde ünü ülke sathına yayılan Doğan Kardeş Dergisi 7. sayısıyla beraber onbeş günde bir basılmış; sayfa sayısı 24 olmuş.

Çocuk okuyuculardan gördüğü ilgi gittikçe büyüyen Doğan Kardeş Dergisinin 2 Ekim 1947 yılında yayımlanan 53. sayısından itibaren haftalık olarak basılmasına karar verilmiş; sayfa sayısı 12, fiyatı da 15 kuruş olarak belirlenmiş.

İkinci Dünya Savaşının bittiği, ülkelerin derin bir mali – siyasi kriz yaşadığı 1955 yılında tekrar aylık olarak çıkmaya dönen Doğan Kardeş Dergisi 1978 yılına kadar bu şekilde yayın hayatını sürdürmüş. Yayın hayatı boyunca Türkiye'de yaşanan siyasi gelişmeleri çocuk okuyucularına uygun bir dille yansıtan dergide tek partili dönemden çok partili döneme geçiş, Kore Savaşı, 1960 askeri darbesi, Kıbrıs sorunu, komşu ülkelerde yaşanan zorluklar, farklı güncel olaylar ve teknolojik gelişmeler işlenmiş. Yayın yönetmeni Vedat Nedim Tör’ün ekibine dönemin değerli yazarları, öğretmenleri, çizerleri destek olmuş.

Doğan Kardeş Dergisi'ni besleyen çocuk mektupları

Ankara Radyosunun hazırladığı ve Türkiye'de radyodan çocuklara yönelik girişimlerin ilk örneği olan “Çocuk Saati” isimli programın "Ayşe Ablası" öğretmen Neriman Hızır, Derginin ilk sayısından itibaren "Alo, Alo Ayşe Abla" köşesiyle ülkenin dört bir yanından gelen mektuplara cevap vermeye çalışmış, mektuplardaki satırların bazılarını sayfalarına taşımış.

Doğan Kardeş okuyucusu çocukların mektupları, resimleri, şiirleri özel sayfalarda yayınlanmış

Bu mektuplar aracılığıyla okur çocuklar sorularını, sıkıntılarını Ayşe Abla ile paylaşmış; Ayşe Abla’nın verdiği cevaplardan benzer sorunları yaşayan tüm çocuklar faydalanmış. Ayşe Abla okurlardan gelen mektuplara yazdığı cevaplarda çocuklara rehberlik etmeye, onları doğru olan davranışlara yönlendirmeye çalışarak ahlaki değerleri ön planda tutmuş. Kardeşini kıskandığını ve bunun için ne yapması gerektiğini soran çocuğa verdiği yanıtta kıskançlığın ayıp bir davranış, zararlı bir huy olduğunu belirtirken dönemin çocuklarına sevgi, çalışkanlık, yardımseverlik gibi değerleri telkin etmiş; onları başarıya götürecek değerler kazandırmaya çalışmış.

Neriman Hızır öğretmen hikâye, piyes, masal gibi edebi türlerde yazdığı yazılarla da derginin içeriğinin zenginleşmesine katkıda bulunmuş.

Radyoda çocuk programı hazırlayan Neriman Hızır Öğretmen, ilk sayıdan itibaren "Alo, Alo Ayşe Abla" köşesiyle Doğan Kardeş okuyucularına heyecan katmış

Tarzan İstanbul'da

Yarattığı “Amcabey” tiplemesi ile dönemin kültür hayatına katkıda bulunan, başarılı çizgi ustası, karikatürist Cemal Nadir de Doğan Kardeş Dergisine güç katmış.

Fark edilen çizgi yeteneği sayesinde 1928 yılında Bursa'daki tabela atölyesinden İstanbul'a çağrılan, dönemin çok okunan Akşam Gazetesinde kadrolu çizer olarak çalışmaya başlayan Cemal Nadir, Harf Devrimi sonrasında gazeteye okur kazandırmak için yaptığı yenilikçi hamlelerde 1929 Yılında “Amcabey” tiplemesini ortaya çıkarmış; gazetenin tirajı Amcabey'in hicivleriyle hızla yükselmiş.

Karikatürün duayen ismi Cemal Nadir çizgileriyle Doğan Kardeş Dergisine ölene dek renk katmış

Cemal Nadir'in Amcabey'i kısa sürede o kadar çok ünlü olmuş ki, “Amcabey” adı Cemal Nadir'in adının önüne geçmiş. Sonraki yıllarda "Pazarola Hasan Bey" tiplemesini de yaratan Cemal Nadir, Doğan Kardeş Dergisinin orta sayfası için çizdiği "Tarzan İstanbul'da" adlı resimli romanda aklındakileri Tarzan tiplemesinin ağzından çocuklara aktarmış. O yıllarda Tarzan filmleriyle Dünyanın her yerinde tanınan aktör Johnny Weissmüller'i Doğan Kardeş Dergisi sayfalarında simgesel olarak misafir etmiş.

Çocuk edebiyatının ünlü isimleri Doğan Kardeş künyesinde

Halk hikayeleri derleyicisi, folklor araştırmacısı ve çocuk edebiyatçısı Eflatun Cem Güney’le birlikte bütün hayatını ve sahip olduğu her şeyi eğitime adamış bir pedagog olan Üniversiteli Kadınlar Derneğinin kurucularından Nebahat Karaorman, ülkemizdeki hemşirelik mesleğinin öncülerinden Fahrünnisa Seden, kapak ve çizgi çizimlerinde "Selma Gürel" adını kullanan Selma Emiroğlu, Cumhuriyet'in ilk kuşağının önde gelen Rusça çevirmenlerinden Nihal Yalaza Taluy ile Füsun Barbarosoğlu, Münevver Alpar ve Nahit Tendar isimli kadın yazarlar Doğan Kardeş Dergisine “can suyu” katmışlar. Kemalettin Tuğcu'nun yürek yakan hikayeleri tefrika edilirken yabancı dillerden çevrilen çocuk hikayeleri peşi sıra beklenir olmuş.

Sayfalarında çocuklara kültürel hazineler taşıyan dergi

Doğan Kardeş Dergisi’nde yer alan "Ah Ne Güzel" başlığı altında heykeller, tapınaklar, mimari yapılar, dünyaca ünlü ressamların yaptığı tablolar ve çeşitli sanat eserlerinin fotoğrafları okurlara sunulmuş. Çocuklara estetik değerler kazandırarak sanatsal haz uyandırması açısından büyük önem taşıyan bu fotoğrafların açıklama kısmında eseri meydana getiren sanatkârın adı, hangi malzemelerden ve ne zaman yapıldığı, eserin nerede sergilendiği gibi detaylar yer almış:

"Güzel Yurdumuz" köşesinde Türkiye'nin farklı bölgelerinden, farklı şehirlerinden doğal ve tarihi güzelliklerin fotoğrafları çocuklara sunulmuş, antik kentler tanıtılmış hatta bazen basılan fotoğrafın neresi olduğu okurlara sorulmuş, araştırıp bulmaları istenmiş.

"Gazetecilik Oyunu" ile çocuklardan babaları, öğretmenleri, etraflarında ulaşabilecekleri devlet görevlileri, doktor ya da tanıdıkları meşhur birisiyle röportaj yapmaları istenmiş; sorulması istenen sorular çocuklara örneklerle anlatılmış. Hayatta alınan ilk cezanın haklı ya da haksız olduğu, ilk okunan kitap, ilk seyredilen sinema filmi, en çok güldüren fıkra ve Doğan Kardeş Dergisi hakkındaki düşünceleri bu röportaj sırasında sorulmuş. Ayrıca röportaj yapmaya çıkan çocuklar büyük bir ciddiyetle büyüklerine çocukken hayatta ne olmak istediğini, bunu ne derece başardığını, mesleklerinin en güç ve en zevkli taraflarını sormuş; bunları büyük bir ciddiyetle temize çekerek dergiye göndermiş. Bugünden bakıldığında görünen o ki, çocukları bir anlamda akademik bir çalışmanın içine sokan bu uygulamalarla kendi başlarına öğrenecekleri ve sorumluluk üstelenecekleri yollar gösterilmiş.

Bulmacalar, boyamalar, kesip yapıştırma ile el becerisi kazandırmaya yönelik uygulamalar yanında tarih, coğrafya, bilim, matematik alanında doğru bilgiler verilmesi hedeflenmiş; sosyal gelişimi destekleyen hikâye, masal, şiir, tiyatro metinleri ve romanlardan örnekler işlenmiş.  

Dergiye mektup, bulmaca sonucu, resim, şiir, kompozisyon gönderen çocuklara dolma kalem, yıllık abonelik, hikâye kitabı, boya kalemi gibi çeşitli hediyeler gönderildiği olmuş, Doğan Kardeş Dergisi kültürel etkinliklere, sanata ve sanatkâr yetiştirilmesine katkıda bulunmak amacıyla sanat müsamereleri gerçekleştirmiştir. Müsamerelerde vazife almak isteyen çocukların dergiye fotoğrafları ile başvurmaları istenmiştir. 

Doğan Kardeş Dergisi'nin yayın evreleri

Son derece istikrarlı olarak basımı yapılan Doğan Kardeş Dergisinin yayın hayatında üç farklı dönem etkili olmuş.

Dergi ilk sayısını çıkardığı 1945 yılından 1978 yılına kadar 33 yıl boyunca aktif bir şekilde yayın hayatına devam etmiş; 19 Haziran 1978 yılında son sayısını çıkardığını ilan etmiş.

İkinci aşama olarak değerlendirilen 1988 -1993 yılları arasında Doğan Kardeş aylık olarak yeniden çıkmaya başlamış; toplamda 63 sayı çıkaran dergi dönemin ekonomik ve sosyal sıkıntılarından dolayı 1993 yılında yayın hayatına son vermiş. 

Üçüncü ve son aşamada Deniz K. Pala editörlüğünde içeriğinde önemli bir değişikliğe gidilmiş; Yapı Kredi Yayınları bünyesinde yeniden çıkmaya başlamış. Doğan Kardeş Dergisi bu dönemde çocuk dergisi formatından çıkmış; yetişkinlere de hitap edecek şekilde çizgi roman ağırlıklı olarak yayınlanmış. Bu haliyle 38 sayı çıkaran Doğan Kardeş Dergisi 2011 yılında yayın hayatına son vermiş.

Doğan Kardeş farklı kuşaklara çizgi roman okuma zevkini aşılamış

68 kuşağının çocuk dergisi

Doğan Kardeş Dergisi Türkiye'de 3 kuşak boyunca ilgi ile okunan bir çocuk dergisi olmasının yanında, ülkemizde çocuk olmanın tarihi de içinde barındırmış. Üstelik verdiği genel kültür yanında farklı kuşaklara çizgi roman okumayı sevdirmiş, koleksiyonculuğun heyecanını yaşatmış ve günümüzde çok sayıda basılı gazetenin ulaşamayacağı tiraja çocuk okurlarıyla ulaşmış. 

Doğan Kardeş postacı yolu gözletmiş, mektuplaşmayı özendirmiş, hayaller kurdurmuş. Kimini güneşin yansımasıyla beliren altın kaplı pencerelere yürütmüş, doğaya , bahçesinde yetişenlere farklı bir gözle bakmasını öğretmiş. Kimine de su dolu kovaya yansıyan mehtabı tutmaya çalışırken silueti elinden kaçırdığı en zor anda bile koluna girerek elini tutacak birilerini aratmış; umutsuzluğa kapılmamayı öğretmiş.

Yazının sonuna geldiğimde bir dönemin çocukluğunu derinden etkileyen Doğan Kardeş Dergisinin 68 kuşağını ortaya çıkaran etkenlerden biri olduğunu düşündüm. Keşke askeri darbeleri yapanlar, gençliği umutsuzluğa taşıyanlar, işkenceciler, hortumcular, ülkenin geleceğini karartanlar da böyle bir deneyimden geçse, içlerinde olmayan temiz çocukluk hislerini bulmaya çalışsalardı. 

Güzellikleri biriktirmenizi dilerim.


Çizgi Roman Okurları Derneği Başkanı Önder Çakı’ya teşekkürlerimle,  

https://www.yapikrediyayinlari.com.tr/sevgili-dogan-kardes.aspx

https://bianet.org/haber/dogan-kardes-dergisi-nin-ilk-sayisi-yky-nin-internet-sitesinde-223302

https://www.lookandlearn.com/childrens-newspaper/history.php 

https://blog.britishnewspaperarchive.co.uk/2021/04/29/birth-of-the-childrens-corner-in-victorian-newspapers/

https://blog.quintype.com/business/a-brief-history-of-newspapers

Çocuk Edebiyatı ve Yaratıcı Düşünme, Ahmet DEMİR

Osmanlı Döneminde Çocuk Dergilerinde Tarih Algısı, Eda Karataş

Osmanlı Çocuk Dergilerinde Terbiye ve Ahlak, Merve Yılmaz

1909-1918 Yılları Arasında Eski Harfli Çocuk Dergilerinde Savaş Teması, Emrah Toprakçı

Geçmişten Günümüze Bir Yolculuk, Çocuk Dergileri; Önder Çakı Koleksiyonu

Yazarın Diğer Yazıları

Turpun tarihi

Turpun büyüğü de küçüğü de tarih boyunca önemli işlevler üstlenmiş hem karın doyurmuş hem tanrılara adanmış hem de bünyeyi temizlemiş, parazitleri söküp atmış

Çocuk dergilerinin tarihi

Çocuk dergileri, Aydınlanma Devri'nin kazanımı olarak 18. yüzyılda ortaya çıkmış

Gazetelerin tarihi

Toplumsal haberleşmenin basılı yayını olan gazeteler ilk çağda kayaların üstüne oyulmuş bülten halinde halka duyurulmuş

"
"