19 Temmuz 2024

AKP Başkanı’nı Cumhurbaşkanı’na şikayetimdir

Devrim dramı sonrası faydalı hayatım boyunca bir “yerli otomobil” yapmak üzere çalıştım. Üç defa tam yapacakken dış mihraklar ve siyasetçiler durdurdu

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, çok sık olmamak ile birlikte zaman zaman tüm vatandaşları kapsayan sözler söylüyor, tavsiyelerde bulunuyor. Ancak, aynı ya da benzer konularda, bu defa AKP Genel Başkanı ya da iktidarın başı olarak tam tersini söyleyebiliyor. 

Ben hangisinin sahici ya da kendi deyimi ile “samimi” olduğunu ayırt etmekte zorlanıyorum.

AKP, iktidara geldiği 23 küsür yıl sonunda ülkeyi çok ciddi bir “genel” krize soktu. Sadece ekonomik olarak değil, geldiği günlerdeki tüm sosyal şartların çok gerisine düştüğümüz bariz. Ancak asıl kendisine iletmek istediğim konu güncel ve çok spesifik.

Bu yazıyı ayrıca CİMER’e de yollayacağım.

Sık sık aklımın yettiği kadar AKP iktidarını eleştiriyorum. Salt eleştiri olsun diye değil; ben eski toprağım, “köşe yazısı” zaten eleştirel olur, maksat belirli konulara dikkat çekmektir.   

Bu defa eleştiri konumuz otomotiv; benim 56 yılımı geçirdiğim, mesleğim olan “otomotiv ve otomobil.”

Devrim dramı sonrası faydalı hayatım boyunca bir “yerli otomobil” yapmak üzere çalıştım. Üç defa tam yapacakken dış mihraklar ve siyasetçiler durdurdu.

1990’lara gelindiğinde ise elektronik artık otomobil endüstrisine (hem motor hem otomobil) girmiş, Türkiye’nin rekabetçi bir içten patlamalı motorlu otomobil yapma ihtimali kaybolmuştu.

Ancak bu yıllardan itibaren, Akü teknolojisinin değişmesi ve gelişmesi ile elektrik motorlu otomobil tarih sayfasına bir daha çıktı.

Ben ve 30 civarında gönüllü otomobilci arkadaşım ile birlikte “Elektrikli otomobiller ve Türkiye için neler yapılmalı” konulu bir çalışmayı 10 yılda bitirdik.

AKP’nin bu güne kadar ne yaptığını bilen ender bakanlarından biri olan, kadim dostum Kürşad Tüzmen ile 2011 yaz sonunda Başbakan’a gittik. Kendisine “Yerli bir elektrikli otomobil nasıl yapılabilir” diye bir dosya verdim. Anlattıklarımı takip etti, anladı ciddiye aldı.

Bizi Sanayi Bakanı Nihat Ergün’e yolladı. Nihat Bey bizim teklifimize uygun bir “TÜBİTAK çağrısı” yaptı ve Sanayi Bakanlığı’nın yüzde 100 mali desteği ile bir KAMAG (Kamu Kurumları Araştırma ve Geliştirme Projelerini Destekleme -1007- Programı) çerçevesinde 1 elektrikli otomobil, batarya, motor, yazılımlar ve otomobil fabrikası için teklifler istendi.

30 civarında Türk konsorsiyumu teklif verdi. Bizim konsorsiyumuz ilk 6 içine girdi; bundan sonra görüşmeler ve pazarlıklar başlayacak diye beklerken birden bire Nihat Bey gitti, yerine Fikri Işık diye biri geldi ve o güne kadar yapılan tüm çalışmaları çöpe attı. 

Bir süre sonra, İsveç’ten GM’in 5 yıl evvel çöpe attığı SAAB 9.3 aracına tam 40 milyon avro vererek satın aldı.

TRT’ye çıkıp,  "Türkiye'ye en az 3 ila 5 yıl arasında zaman kazandırdık ve şu anda ticari bir şey olduğu için rakam veremiyorum ama bunu çok çok uygun bir maliyetle Türkiye'ye kazandırmış olduk ama şu an işin 'A' noktasındayız. Türkiye'nin asıl ilerlemek istediği alan menzili uzatılmış elektrikli araç. Bunun için bu bir platform olacak ve bu platformu biz geliştirmeye başladık. TÜBİTAK burada önemli bir liderlik üstlenecek ama bunu satın aldığımız Saab 9-3'ü geliştiren Nevs firmasıyla bu alanda iş birliğimizi sürdüreceğiz." 

Fikri isimli zat’ın otomobilcilik ile uzaktan yakından alakası olmadığı, Hereke Lisesi’nde matematik öğretmenliğinden Sanayi Bakanlığına geldiği düşünülürse, söylediklerinin ne kadar inandırıcı olabileceği anlaşılır…

Sn. Başbakan Erdoğan ile yaptığım toplantı sonunda bana “Bilmem gereken bir şey olursa haberim olsun!” demişti; kendisini defalarca aramama rağmen bir daha görüşemedik.

SAAB macerasının otomobil üretimi dışında maksatlar taşıdığını ve hiçbir zaman gerçekleşmeyeceğini bildiğim için, bu defa TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu’na gittim. Kendisine etraflı bir “Nasıl yapılır?”ı anlatan bir dosya verdim.

Türk endüstrisine ve devletine gerekli olan; dışarıda daha önce yapılmış otomobilleri montaj ile yapmak değil, nasıl yapıldığını öğrenmekti.

Montaj 1960’lı yıllarda başlamış, aradan yarım asırdan fazla geçmiş, tamamen öğrenilmişti. Ülkede Türk mühendis ve işçisi ile montaj yapan 10’a yakın yabancı marka vardı. Ancak, montaj bir “otomobil yaratmanın” başı değil sonu idi. En kolay bölümü idi.

Biri size gösterecek, sizi vidaları sıkacaksınız.

Matlup olan “otomobili yaratmaktı.” Eğer endüstriniz bunu beceremiyorsa, yerli otomobil yapamazsınız. Bakın Güney Kore’ye, İspanya’ya, Çin’e?       

Normal bir devlet bu teknolojiyi ülkeye getirmek daha sonra yapacak olan yerli yatırımcıyı da desteklemek ile görevli idi...

Fikri Işık bunun farkında değildi; o başka hesaplar yapıyordu...

Bizim Başbakan’a verdiğimiz teklifte yazan da kendisinin de istediği buydu zaten.

SAAB 9.3 gelince, kişisel olarak tanıdığım TOBB Başkanı’na gittim. Kısaca “Birisi bize yap derse, yaparız!” dedi.

2017 de çok Cumhurbaşkanı TOBB genel kurulunda şöyle dedi

“Benim bugün TOBB'un bu genel kurulunda bir teklifim var. Bunu her yerde yapıyorum. Çünkü buna doğrusu hasretim. Bu milletin bir evladı olarak hasretim. Bu millet montajdan bıktı; diyorum ki gelin şu yüzde 100 yerli üretim olan otomobilimizi Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği camiası içerisinden çıkartalım."

TOBB Başkanı da cevaben, "Siz bizim yanımızda durun, Türk iş dünyası olarak biz bunu başarırız!" dedi.

Bunları duyunca çok sevindim; ertesi gün Kolejli kardeşim Rifat beni arayacak diye boşuna bekledim.

Bir süre sonra ünlü İtalyan Pininfarina şirketinin yaptığı bir elektrikli otomobil bando mızıka “İşte size yerli (ve milli?) otomobil” diye önümüze kondu. Bu defa da Rifat Bey telefonlarıma çıkmamaya başladı.

Birkaç yıldır artık bu tip insanlar ile iletişim kurulamayacağını anladığım için artık yerli otomobil yapılamayacağını (Biraz geç olmak ile birlikte!) anladım. Ülke bu şansını kaybetmiş, “birilerinin” oyuncağı haline gelmişti.

Geçenlerde bu defa da Sn. Cumhurbaşkanı ofisinde imzalanan bir sözleşme ile Çinli BYD firması Türkiye’de bir montaj fabrikası açacağını söyledi. Üstelik yerli ve milli otomobiliniz TOGG’un doğrudan rakibi olacak!

Sayın Cumhurbaşkanı; hani hem zat-ı âliniz hem de millet montajdan bıkmıştı?

Size bu konuyu iyi bilen biri olarak bilgi vereyim; bu işlerden anlayan birine lütfen bir sorun. Ben burada okuyucunun kafasını uluslararası konular ile şişirmeyeyim.

BYD’ye tanınan avantajlar, bu defa AB ve gümrük anlaşması tarafları ile aramızı bozabilir…

Sn. Cumhurbaşkanı’nın söyledikleri, AKP iktidarı tarafından her zaman uygulanmıyor.

Benden vatandaş hatırlatması…

 

 

 

 

        

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Yazarın Diğer Yazıları

Metrobüs kazası

Bu hafta Metrobüs kazası oldu 1 kişi öldü. İBB Taksi problemi çözümü için büyük bir adım atıldı. Bunlar benim konularım. Bu haftaki yazı ile sizi 2007 tarihine götürmek istiyorum. O tarihte Radikal'de yazdığım Metrobüs yazılarının bazı kısımlarını aynen tekrar yayımlayacağım. Bunlarda temel bilgiler var. Yer müsait olmadığı için devamı haftaya olacak...

 30 Ağustos 1922 Zafer Bayramı

Çeşitli vilayetlerimizde 4 yıla yakın süren işgalin kaldırılmasında ve tüm dünyaya Türk Milletinin bu defa bir “ümmet” değil, “millet” olarak; milletler ailesinin laik bir üyesi kabul edilerek katılması ile sonuçlanan bu sürenin her saniyesinde Atatürk vardır

Enerji azalması, Sanayi Bakanı, CHP...

Benim 23 yıllık bu AKP iktidarına hiçbir itimadım kalmadı. Kendilerine verilen kamyonu kötü kullanıp, mal sahibine hiç para vermeyen şoföre benziyorlar

"
"