10 Ocak 2025

Damga vergisine ilişkin özellikli zamanaşımı uygulaması

Vergi alacağının yeniden doğabilmesi için, damga vergisine tabi kâğıdın hükmünden yararlanmanın mutlaka tahakkuk zamanaşımının dolmasından sonra olması gerekmektedir

Vergi hukukunda zamanaşımı, belli bir sürenin geçmesi sonucunda vergi borcunun ortadan kalkmasıdır. zamanaşımı, mükellefin herhangi bir müracaatı olup olmadığına bakılmaksızın kendiliğinden oluşur ve vergi borcunu otomatikman ortadan kaldırır.

Vergi hukukunda özellikle Vergi Usul Kanunu’nda yer alan tarh zamanaşımı ile 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’da yer alan tahsil zamanaşımı oldukça sorulan zamanaşımlarının başında gelmektedir.

Tarh zamanaşımı (tahakkuk zamanaşımı), vergiyi doğuran olayın üzerinden kanunda belirtilen sürenin geçmesinden sonra idarenin söz konusu amme borcunu tahakkuk ettirememe durumudur. Daha basit bir ifadeyle, vergi idaresi bu verginin doğduğunu fark etse ve bu vergi ile cezasını hesaplayıp tebliğ etse bile hüküm ifade etmeyen bir müessesedir. Vergi alacağının doğduğu takvim yılını takip eden yılın başından başlayarak genel olarak beş yıl içinde tahakkuk olmayan yani mükellefe tebliğ edilmeyen vergiler zamanaşımına uğrar.

Tarh zamanaşımı uygulamasında genel kural zamanaşımı süresinin vergiyi doğuran olayın gerçekleştiği yılı takip eden yılın başından itibaren başlamasıdır. Ancak emlak vergisi, veraset ve intikal vergisi gibi bazı vergilerde ise durum farklıdır. Bu konuyu ayrı bir yazıda ele alacağım.

Ancak bu farklı düzenlemelerden bir tanesi de damga vergisinde bulunmaktadır. Damga Vergisi Kanunu’nda sayılan kağıtlar damga vergisine tabidir. Sayılan bu kağıtlar imzalandıktan sonra damga vergilerinin kanuni sürelerinde beyan edilip ödenmesi gerekmektedir.

Ancak damga vergisine tabi bu kağıtlara ilişkin damga vergilerinin beyan edilmemesi neticesinde bu kağıtlardaki (sözleşmelerdeki) hükümlerin tekrarlanması halinde zamanaşımı yeniden mi başlayacak yoksa zamanaşımı süresini etkilemeyecek mi? Bu sorunun cevabı hem Gelir İdaresi’nin yazılarında hem de birçok yargı kararında değerlendirilmiş.

Bu değerlendirmeleri toplu halde sizlere sunmaya çalışayım.

VUK m.114/son fıkra Damga vergisine tabi olup vergi ve cezası zamanaşımına uğrayan evrakın hükmünden tarh zamanaşımı süresi dolduktan sonra faydalanıldığı takdirde mezkûr evraka ait vergi alacağı yeniden doğar” şeklindedir. Örneğin; Mart 2019 tarihinde düzenlenen bir kâğıda ait damga vergisi 31.12.2024 tarihine kadar (2019’u takip eden yılın başından beşinci yılın sonuna kadar) tarh ve tahakkuk ettirilmezse zamanaşımına uğrar. Ancak söz konusu kâğıdın herhangi bir hükmünden tarh zamanaşımı süresi dolduktan sonra yani 1 Ocak 2025 ve sonraki tarihlerde -örneğin bugün- yararlanılması durumunda vergi alacağı yeniden doğacak, tarh zamanaşımı süresi de yeniden başlayacaktır.

Konuya ilişkin olarak Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu’nun 07.06.2002 tarih ve E: 2002/128, K:2002/266 sayılı kararında da görüldüğü üzere, kağıtların herhangi bir hukuki, ticari ya da benzer bir amaca bağlı olarak kullanılması veya bu kağıtların üzerlerinde ön görülen hak ve yükümlülüklere işlerlik kazandırılması hallerinde hükümlerden yararlanma şartı gerçekleşecek ve bu tür kağıtlara ilişkin tarh zamanaşımı süresi yeniden işlemeye başlayacaktır.

Buna göre damga vergisine tabi olan evrakla ilgili vergi alacağının tarh zamanaşımına uğramasından sonra bu evrakta yazılı hükümlerden yeniden yararlanılması halinde -söz konusu zamanaşımına uğramış vergi alacağı- zamanaşımı yeniden başlayacaktır. Bu durumda tarh zamanaşımı da evrakta yazılı hükümden yararlanıldığı yılı takip eden takvim yılının birinci gününden itibaren 5 yıl daha olacaktır.

Damga vergisi ile ilgili bu istisnai hükmün uygulanabilmesi, yani vergi alacağının yeniden doğabilmesi için, damga vergisine tabi kâğıdın hükmünden yararlanmanın mutlaka tahakkuk zamanaşımının dolmasından sonra olması gerekmektedir.

Murat Batı kimdir? 

Prof. Dr. Murat Batı, 14 Aralık 1974 tarihinde Diyarbakır'da doğdu. İlk, orta ve lise eğitimini Diyarbakır'da tamamladı. Lisansını Ankara Gazi Üniversitesi'nden, yüksek lisansını Hacettepe Üniversitesi'nden, doktora derecesini "Türev Araçların Vergilendirilmesi" teziyle 2012 yılında İstanbul Üniversitesinden aldı.

Mali hukuk alanında 2016 yılında doçent, 2022 yılında profesör kadrosuna (Ondokuz Mayıs Üniversitesi Hukuk Fakültesi) atandı. 

Çok sayıda üniversite, banka, belediye ve profesyonel şirkete, özellikle vergi hukuku alanında eğitimler verdi; hukuk ofisleri ile YMM ofislerine danışmanlık yaptı.

"Vergi Hukuku (Genel Hükümler)", "Muhasebe Hileleri ve Vergiden Kaçınmanın Türk Vergi Mevzuatındaki Yasallığı", "Türk Vergi Sistemi" kitapları yayımlandı; 60'tan fazla ulusal ve uluslararası akademik yayında makale ve kitap bölümü yazdı.

Kısa bir süre Cumhuriyet, Dünya ve BirGün gazetelerinde konuk yazarlık yaptı. Eylül 2020'den itibaren T24'te yazmaya başlayan Murat Batı, Ondokuz Mayıs Üniversitesi Hukuk Fakültesi Mali Hukuk Ana Bilim Dalı Başkanlığı görevini halen sürdürmektedir.

 

 

Yazarın Diğer Yazıları

2024 yılı vergi karnesi

2024 yılı Ocak-Aralık döneminde merkezi yönetim bütçe giderleri 10 trilyon 777 milyar TL, bütçe gelirleri 8 trilyon 670,9 milyar TL ve bütçe açığı 2 trilyon 106,1 milyar TL olarak gerçekleşmiştir. Ayrıca, faiz dışı bütçe giderleri 9 trilyon 506,6 milyar TL ve faiz dışı açık ise 835,7 milyar TL olarak gerçekleşmiştir

Belediyelere trafik cezalarından pay veriliyor…

EDS kurulumu nedeniyle kesilecek trafik para cezalarının yatırım maliyetini karşılayacak düzeye kadar yüzde 30’u, sonrasında yüzde 15’i hizmet bedeli adı altında belediye ve dolayısıyla da şirketlere aktarılması bazı sorulara gebedir. Belediyelerin bunu bir kazanç kapısı olarak görme ihtimalini doğurmakta ve sistemin amacını sorgulamamıza neden olmaktadır

21 soruda ücretlilerin beyan rehberi

2024 yılında ücret geliri elde edip de 2025 Mart’ta beyan vermek zorunda olanlar ne yapabilir?

"
"