Milli maç arasından sonra tempolu her anı heyecanlı, her anı aksiyon dolu bir derbi izledik. Böyle derbileri özlemişiz.

Galatasaray, şampiyonluk yarışındaki rakibi Fenerbahçe'nin puan olarak çok önünde ve teknik direktör Okan Buruk, tahtaya bu maçtan çıkabilecek 3 olasılığı da yazmış gibi gözüküyordu. Okan Buruk'un son maçın kazanan 11'ini sahaya sürmesi akıllıca gözükse de rakibin kadrosunu doğru okumadığını düşünüyorum. Bu yanlış okumalar yüzünden Okan Buruk'un ilk yarısını çöpe attığı kaçıncı maç sayısını hatırlamıyorum.

4-6-0 taktiği ile ve 3 dribling ustasıyla sahaya çıkmış Beşiktaş'a karşı orta sahası bu kadar yumuşak bir takım seçmek bence büyük hata oldu. Nitekim Rafa Silva'nın attığı gol ve kırmızı kart pozisyonu Galatasaray'ın yumuşak karnı yüzünden kaynaklandı. Ne yapmalıydı Okan Buruk? Elbette Lemina ile maça başlamalıydı. Bu kadar kaliteli ayağa sahip bir rakip orta sahasına karşı illa kesiciye ihtiyaç duyuluyordu. Beşiktaş bu hatayı affetmedi.

Lemina'nın yokluğu, polisten kaçan eylemci Pikachu gibi koşan Rafa Silva'nın Sanchez'i çaresiz bırakmasına neden oldu. Okan Buruk, Lemina hamlesi için kafasını kaldırdığında Frankowski kırmızı kart gördü. Hesaplar alt üst oldu.

Lemina'yı oyuna sokmayı geç de olsa aklına getiren Okan Buruk,  Yunus Akgün'e nasıl sabretti inanamadım. Galatasaray'da Yunus Akgün, Sara, Morata ne oynadı anlamadım. Bir de kırmızı kart olunca çok eksik oynadı Galatasaray. Kusura bakma Okan Hoca. Sezon başından bu yana ''3'lü oynamak istiyorum'' diyerek Cuesta'yı alıyorsun, olmuyor. Kanat bek diye Frankowski'yi alıyorsun, sahaya 4'lü savunma ile çıkıyorsun. Bu saatten sonra Galatasaray şampiyon olacaksa bence oyuncuların ortaya karakter koymasıyla olacak. Teknik direktöre bırakılacaksa maçlar 45 dakika oynanıyor çünkü.

Galatasaray, ligdeki ilk mağlubiyetini forvetsiz oynayan bir takımdan 2 gol yiyerek alıyor. Bu Beşiktaş ki son iki maçını 10 ve 9 kişi oynayan rakiplere yenilerek geçiyor. Galatasaray ise neredeyse yok denecek kadar az pozisyon bularak.  Fenerbahçe maçında 0.12, dün gece 0.37 xG (gol beklentisi). Golcü kimliği ile sezonu domine eden bir takımın bu oyunu direkt Okan Buruk'a yazar. Çok Garip. Geriye düşünce bütün düğmelere basan Okan Buruk'un bazen şansı tutuyor bazen de dün geceki gibi tutmuyor. Okan Buruk'un heybesinde daha çok puan kaybedilecek maç var ama futbol şımarıklığı sevmez. Daha konsantre olmak şart.

Maç öncesi yaygarası, hakem konusuna gelince. Hakem çok mu iyiydi. İlk derbisinde çok da kötü maç yönetmedi ama VAR odasından büyük yardım aldı. VAR'daki Polonyalı hakem Pskit'in, vatandaşı Frankowski'ye kırmızı kart gösterilmesinde hakeme yardımcı olması ise bizi çok şaşırttı. Adaleti de özlemişiz ya, ona şaşırıyoruz.