Rizespor maçının bitiminde kalan maçları tahtaya yazıp hesabını yapmış Teknik Direktör Okan Buruk. ''Kazanırsak 3 değil 4, berabere kalırsak 1 değil 2 puan alırız...'' Bu kafa yapısıyla sahaya çıkan Galatasaray, bu sezonun en kısır maçını oynadı.
Haftalardır en kritik en final maçlara 3'lü savunmayla çıkan Okan Buruk, 6 puan farkın verdiği avantajı düşünerek 4'lü savunma; Lemina, Torreira ve Sara'lı bir orta sahayla çıktı zemine, bu isimlere Sallai ve Barış Alper de geriye dönerek katkı verdi. Kaybetme korkusu çok barizdi.
Şampiyonluk maçı mıydı? Başlamadan önce evet. Maç başlayıp da ilk yarıyı izleyince fikrimiz değişti. Her iki teknik adamın da önce kaybetmemek için sahaya çıktığını üzülerek biz de kabul ettik. Haftalar önce konuşulmaya başlanan, uğruna resmi açıklamalar, stat önlerinde yöneticilerin atar gider yaptıkları derbi bu mu dedik... Gol atanın kazanacağı bir maç oldu. Ama 3 direği geçecek bir vuruş yapılmadı. Dağ fare doğurdu.
İlk yarıda Fenerbahçe ceza sahası içinde bir kez buluşabilen Galatasaray, ikinci yarıya biraz daha istekli çıktı ama Osimhen çok yalnızdı. Osimhen hariç Galatasaray'daki her futbolcunun defansif bir görevi vardı. Osimhen'in de alternatifi yoktu. Okan Buruk oyuna sakatlıktan dönen Yunus'u aldı ama Osimhen hala yalnızdı. Eren sakatlanınca Okan Buruk bir ofansif değişikliğe daha gitti. Mertens'i oyuna alıp Sallai'yi sol beke çekti. Ama Osimhen hala yalnızdı. Bu yalnızlığa Okan Buruk 88 dakika dayanabildi ve oyuncusunu dışarı alıp ızdırabı sona erdirdi. Maç sonunda Galatasaray'ın gol beklentisi 0.12'ydi. Riske girmeden, kaybetme korkusuyla normal mi? Bence normalin biraz altında. Son çeyrekte yapılan Yunus, Mertens ve Ahmet Kutucu gibi hamleler daha önce oyuna girse bir şey değişir miydi? Osimhen'in yalnızlığı bitmeden değişen bir şey olmazdı.
Lemina kaç kişilik oynadı sayamadım. Eren ve Frankowski'nin dublajına girdi. Tadic'e nefes aldırmadı. Djeko'yu takip etti, Szymanski'yi oyunun dışına attı... Şimdi hayal edin ve dünkü maçtan Lemina'yı çıkarın. Sizce kim kazanırdı? Lemina iyi ki antrenmansız imiş. Bir de yüzde 100 oynarsa, hayali bile korkutucu.
Maç bitti, şimdi yeni hesaplar başladı. Fark hala 6... Bunun üstüne ikili averaj da Sarı-Kırmızılı Takım'ın elinde. Galatasaray'ın kalan maçlarda 3 kez berabere kalma lüksü var. Fenerbahçe'nin tüm maçlarını kazanıp Galatasaray'ın puan kaybetmesini bekleyeceği bir kalan sezon izleyeceğiz. Futbol bu, her şey olabilir. Ama Galatasaray, sol bek hariç her bölgesiyle kalan maçlara kadro derinliği olarak hazır.
Galatasaray'ın bu maçın ardından 4'lü savunmadan vazgeçmemesi lazım. Özellikle kritik Beşiktaş, Eyüpspor, Trabzon ve Göztepe deplasmanlarında... Morata iyileşince Okan Buruk yeniden çift forvete dönerse bu maçta almadığı kadar büyük risk alır. Umarım teknik ekipte birisi bunu Okan Buruk'a söyler.
Gelelim yabancı damat Vincic'e... Hakem Slavko Vincic nasıl maç yönetti? Teknik direktör Okan Buruk'un beğenmediği Mariborlu hakemi ben beğendim. Öncelikle saha içindeki tiyatral hiçbir tezgaha gelmedi. Türk hakemlerinin düştüğü bu tuzağı elinin tersiyle itti. Vücut diliyle, kaşları ve gözleriyle idare etti futbolcuları ve yedek kulübelerini. 46 yaşında ve bu hafta 3. maçına çıkıyor. Hatası yok muydu? Bence vardı. İlk yarının sonunda Osimhen'e Skriniar tarafından yapılan faul penaltı mı acaba dedirtti. Faullerde ve sarı kartlarda verdiği kararlar ise genelde doğruydu.
