14 Mart 2025

İçimize şeytan kaçtı!

Etsy Whatsapp Grubu kurduk. Amacım insanlara yan gelir oluşturmak; ama büyük hayallerim var. Belki hep beraber Türkiye’deki ev hanımlarına gelir yaratırız. Belki "sokak hayvanlarını besleme günleri" yaparız. Öğrenci okuturuz...

Wisconsin- ABD saat sabah 4:45.

Hâlâ uyuyamadım, çalışmaktan.

Hiç bilmediğim bir alanda (Etsy) kendime sıfırdan iş yarattım. İnternetten satış yapıyorum ve artık danışmanlık da yapmaya başladım. Her tarafı çakallar sardı. Bu işi biraz daha dürüst bir

alana çekmeye çalışıyorum. En azından hayal satmıyorum. Yaptıklarımı satmak çok hoşuma gidiyor, ama artık yan gelir arayan insanlara da ürün sattırmaya çalışıyorum. Heyecanım sabahlara dek beni uyutmuyor. Olsun. Yakınmıyorum. Öğrencilerim de kendi mağazalarında satmaya başlayınca biliyorum ağzım kulaklarıma varacak…

Çalışmadığım zamanlar, vaktimin tamamı sahiplendiğimiz tatlı kedişle oynaşmakla geçiyor.

Burada sokak hayvanları yok. Olmaması beni başta çok ama çok mutlu etmişti. Çünkü nedenini bilmiyordum…

Meğer…

Sokaktaki hayvanlar önce barınağa gidiyormuş, çipi varsa 14 gün boyunca sahipleri bekleniyormuş. Değilse sahiplenmeyi bekliyorlarmış. Sonra da ölüme. İstatistiklere göre barınağa giden köpeklerin yüzde 56’sı, kedilerin yüzde 71’i öldürülüyor. Gözünü sevdiğim medeniyet dünyanın her yerinde!

Her yıl 920 bin civarı hayvan öldürülüyormuş bu şekilde.

Şu koca dünyaya hayvanları bir türlü sığdıramadık.

Ne namussuz bir türüz.

Hayvanlar yetmiyor, kız çocukları. Kız çocukları yetmiyor, kadınlar. Kadınlar yetmiyor, LGBTQIA+.

90’lar daha güzeldi sanki. Ya da benim çocuk aklım bunlara yetmedi.

Ama en azından ‘beyefendi’, ‘hanımefendi’ gibi kavramlar vardı. Bize, yardımsever olmamız, saygılı olmamız, küfretmememiz gerektiği öğretildi. Şimdi bu kavramlara ne oldu?

Şiirler falan vardı. İdeolojiler…

Kültürlü insanlara özenirdik.

Bu kötülük, cahillik nasıl bu kadar meşhur oldu diye elbette sormayacağım. Hükümet zaten halkı böyle yönlendirdi. Bilinçli…

Fakat biz buna ne ara izin verdik? Ne ara kabul ettik de, değiştik, dönüştük?

Yani biz ne ara bu kadar bencil olduk! (Ben dahil.)

Ne ara bu kadar bezdim ve tiksindim insanlardan.

Ne zaman içimize şeytan kaçtı?

2016 senesinde babamı kaybedince İstanbul’da çalıştığım iş yerinden istifa edip bir süre Türkiye’de otostopla gezmiştim. Size de o zamanlardan birkaç anımı anlatmıştım önceki yazılarımda.

İstanbul’un acımasız hayatından kurtulup Antalya köylerinde Halil Amca ile karşılaşmak bana büyük bir umut vermişti. Demiştim ki, hala iyi insanlar var.

Şimdi bence artık toplum olarak böyle bir umuda ihtiyacımız var.

Belki senelerdir.

Ama artık umudu beklemesek de umut mu olsak?

Vakti gelmedi mi?

Bu nefret kültürü nereye kadar?

Evet hayat bizi yordu. Ama ipleri elimize almanın vakti geldi.

Yavaşça ısıtılan kurbağalar gibi ölüme doğru gidiyoruz.

Hayat mücadelemizi verelim. Değerlerimizi korumaya çalışalım.

Ben eskiden çok daha yardımsever, iyi kalpli falan bir insandım. Sonra zamanla elimi eteğimi çektim.

Vahşi sosyal medya, kötü niyetli insanların politikaları, dar boğaz derken gülümsemeyi unuttuk!

Hani inadına gülümseyecektik! Söz vermedik mi zamanında?

Öz eleştiri yapın. Ben yapıyorum, çabalıyorum. Siz de yapın.

3 günlük dünya. Her şeye rağmen hakkıyla yaşayalım.

Bencilliğimin farkında vardığım andan itibaren harekete geçtim.

Yeni işimin bütçesinin bir kısmını "sokak hayvanları"na ayıracağım.

Ne olur mesela hep beraber bir öğrenci okutsak?

Etsy Whatsapp Grubu kurduk. Amacım insanlara yan gelir oluşturmak; ama büyük hayallerim var. Belki hep beraber Türkiye’deki ev hanımlarına gelir yaratırız. Belki "sokak hayvanlarını besleme günleri" yaparız. Öğrenci okuturuz.

Gruptaki herkes -100 kişi desek- her gün 10 TL kenara koysa, grupça bir asgari ücretten fazlasını çıkartırız.

İhtiyacı olan bir kız çocuğuna yardım ederiz.

Fena mı olur!

Nehir Günce Daşcı (Not: Günce’yi kullanıyorum:)

[email protected]

Yazarın Diğer Yazıları

Etsy hayalleri ve gerçekler: Online satış umut mu, hayal kırıklığı mı?

Ben geçtiğimiz sene 4 ayda 660 adet satış yaptım. Satışlarımın yüzde 90'ını reklamsız yaptım. Bunun sonucunda size ‘OOOOO ZENGİN OLDUM! Ev aldım, araba aldım' diyemem. Fakat Etsy’den satış yapılmaz da diyemem

Gitmek mi zor kalmak mı?

Hasretle Türkiye’ye gideceğim zamanları beklerken ben, bir sabah uyanıyorum, memleketten haber ‘Kartalkaya’da otel yangını: 75’ten fazla insan hayatını kaybetti.’ Neden, ne olmuş derken… Bir sabah uyanıyorum, yeni haber: ‘SUAT TOKTAŞ tutuklanmış.’ Neden? Gazetecilik yaptı diye. İşte sonra anlıyorum, neden güzelim ülkeyi bırakıp geldiğimi...

Gazetecilik suç değildir!

Gazetecilerin tutuklanması halkın haber alma özgürlüğüne vurulan bir darbedir

"
"