08 Nisan 2025
Tam bir yıl geçti, 29 kişinin yanarak yaşamını yitirdiği Masquerade faciasının üzerinden.
Yakınlarını yitiren aileler, geçen çarşamba yıldönümü anmasında Beşiktaş’taki gece kulübünün önünde buluştular.
Faciada evladı Binali Çayır’ı kaybeden Yadigar Çayır, “Cumhurbaşkanımızdan adalet istiyorum. Bu dava bir an önce sonuçlansın. Bir sene oldu. Bir yol kat edilmedi. Burada Beşiktaş Belediyesi olsun, Emniyet Müdürü olsun, İtfaiye olsun hepsi suçlular. Suçlular cezasını çeksin. Bunu istiyorum. Sadece Cumhurbaşkanımız arkamızda olsun. Adalet olsun. Bir anne olarak çok üzülüyorum. Benim oğlumu geri getirmiyor. Adalet istiyorum” diyerek feryat etti.
Tadilat sırasında çıkan yangında 29 kişinin hayatını kaybetmesiyle ilgili 22 sanık hakkında 2 yıl 6’şar aydan 22 yıl 6 aya kadar değişen oranlarda hapis cezaları istemiyle dava açıldı.
Devam eden yargılama sürecinde talep edilen bilirkişi raporları geçen hafta dosyaya girdi.
İki ayrı bilirkişi raporu mevcut. Birisi, olay yerinde yaşanan yangınla ilgili. Diğeri ise, süreçte ihmali bulunan gerek kamu personeli gerekse iş yeri sahipleri hakkında.
Önce, olay yerinde yaşananların tespitinden başlamak, ikinci raporu anlamak için rehber olacak.
Yangın öncesinden itibaren yaşananların anlatıldığı bilirkişi raporunu şöyle özetlemek mümkün:
“(…) * Her şantiyede olduğu gibi bu şantiyede de yangının öngörülebilir ve önlenebilir bir olay olduğu bilinmekte olup, şantiye yönetiminin ve taşeron firmaların iş güvenliği sorumluluklarını yeterince yerine getirmemesi önemli bir etken olarak değerlendirilmiştir.
* Bu rapor, olayın iş sağlığı ve güvenliği yönetmelikleri çerçevesinde ele alınması gerektiğini vurgulamakta ve yangın öncesinde alınması gereken tedbirlerin önemini ortaya koymaktadır.
* Yangın, şantiyede kaynak işçiliği sırasında çıkan ve çıkış koridorundaki duvar ve tavanlarda kaplı altında sünger olan kapitonelere sıçramasıyla büyüyen, ardından aslında yanmaz olarak satın alınan fakat yangın sırasında tutuşabildiği anlaşılan malzemelerin alev alması ve ortaya çıkan zehirli kimyasal partiküllerin işçilerin solunum yollarını tıkaması sonucunda nefes alamama / boğulma ile sonuçlanmıştır.
* Yangına ilk müdahale içeride bulunan kişiler tarafından kısıtlı imkanlarla yapılmış; ancak yangına orada görevli işçiler tarafından üfleyerek ve ardından bir kova su dökerek müdahale edilmesi, yangının sıçramasına, dağılmasına ve dolayısıyla büyümesine neden olmuştur.
* Mekân içerisinde petrol esaslı malzemelerin yanmasından veya yüksek ısıdan dolayı erimesinden, havada yoğun miktarda partikül oluşmuş göz gözü görmeyecek ve nefes almanın imkânsız olduğu bir şekilde tezahür etmiştir.
* Siyah naylon çöp poşeti niteliğindeki malzeme, tavanda askılı bir şekilde yer alan spotların, robotların ve diğer elemanların şantiyede çalışmalardan ötürü kirlenmemesi düşünülerek paketlenmesinde/sarılmasında kullanılmıştır. Parlama derecesi düşük olan, çabuk yanabilen, ısıdan dolayı kabarcıklar oluşturan bir yapıya sahiptir. Yanma durumunda siyah partiküller oluşturabilen ve zehirli duman çıkardığı bilinen bir malzemedir.
* Akustik açıdan mekanın ses geçirmemesi ve ses yansıtmaması için kullanılan diğer malzeme, tüm tavan ve duvarlarda hatta kaçış koridorlarında da yapıştırılarak kullanılmıştır. Yanmayan bir malzeme olarak bildiğimiz ancak mekânda görmüş olduğumuz bu malzemenin yangın sonrası eridiği toz haline geldiği ve elle dokunulduğu zaman olduğu gibi aşağıya doğru döküldüğü görülmüştür. Yangın anında yanmayıp, partiküllerin birbiriyle yapışıklığının yok olduğu ve partiküllerinin serbest kaldığı bir ortam içinde havada uçuştuğu ve yangına maruz kalan işçilerin nefes yoluyla ciğerlerine gittiği ihtimal dahilindedir.
* Suçun esasını “tadilat sırasında çıkan yangın sonucu zehirli dumandan boğulmaya sebebiyet verme” teşkil etmektedir.
* Yapılan tadilatın niteliği yasal açıdan 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 21. maddesine dayanmaktadır. Bu maddede, “derz, iç ve dış sıva, boya, badana, oluk, dere, doğrama, döşeme ve tavan kaplamaları, elektrik ve sıhhi tesisat tamirleri ile çatı onarımı ve kiremit aktarılması” basit tamirat ve tadil olarak örneklendirilmiştir.
* Bununla birlikte, aynı maddede “belediyelerce hazırlanacak imar yönetmeliklerinde belirtilecek taşıyıcı unsuru etkilemeyen diğer tadilatlar ve tamiratlar” da “ruhsata tabi olmayan” işler olarak sayıldığı için basit tamirat ve tadilat olarak kabul edilebilecek hususlar bunlarla sınırlı değildir. Yasal açıdan dikkate alınması gereken diğer mevzuat ise, “planlı alanlar imar yönetmeliği”dir.
* Şantiyeden sorumlu olan kişi aynı zamanda tüm taşeron firmaları idari, teknik ve güvenlik açısından uyarması ve onların çalışanlarını da denetlemesi gerekmektedir. Bu kişi ve taşeron firmaların sorumluları şantiyeye giren tüm çalışanların sigortalı olması ve işyeri güvenlik kurallarını uygulamasından sorumludur.
* Şantiye alanında olay günü dört farklı ekip, 8 personel ve 2 bekçi çalışmaktadır; taşeron demirci ekipleri, hareketli platform/DJ taşeron ekibi, marangoz taşeron ekibi, mekan personeli, malzeme giriş-çıkış kapısından sorumlu bekçi ve birinci vardiyadaki işini devrettikten sonra içeri girip yatan ilk vardiyanın bekçisi ile elektrik, mekanik ile ilgili teknik personel.
* Yangının ilk çıktığı kayıt 02.04.2024 tarihli 12.44.43 saatinde olduğu görülmektedir. Kaynak işlemi sırasında kolay tutuşabilen malzemelerin ortamda bulunması, yangının hızla yayılmasına neden olmuştur.
* Kaynak yapan işçinin gözlük kullanmadığından, gözünü açıp kapamayla kaynak yaptığından arkasında oluşan alevleri görmemektedir. Yangının çıktığı nokta K1 kaçış koridorunun solunda olup, bu ahşap duvarda kaplı olan sünger üzeri düğmesiz baklava desenli kapitone sentetik kumaş kaplama malzemenin çok hızlı bir şekilde tutuşması/parlaması ile yangın başlamış ve hız kazanmıştır.
* Yangın çıkışının 40 saniye içerisinde dumanın etrafı kaplamasından dolayı, herkes görüş mesafesini kaybetmiştir. Bu durumda yön tayini zorlaşmış mekânı çok iyi bildikleri halde ters yöne kaçmaya başlamışlardır. Bir kısmı yolu bulup girdikleri yuvarlak merdivenden (K4) kaçmayı başarmış bir kısmı ise farklı merdivene yönelip çıkış yolunu/yönünü bulamamıştır.
* Yangın sonucu ortaya çıkan kimyasal partiküller, dumanın solunum yollarını hızla tıkamasına yol açmış ve ölümcül etki yaratmıştır. Ölenlerin burun ve ağız etrafının siyah olduğu bildirilmiştir.
* Yangın çıkışından 40 saniye sonra güvenlik kamerası görüntülerinin kesildiğinden dolayı elektriklerin kesildiğini anlamaktayız.
* Mekânda mevcut olan yangın söndürme sistemleri tadilat nedeniyle şantiye içinde kaynak yapıldığından dolayı devre dışı bırakılmıştır.
* Yangın çıkış önlemlerinin (sprinkler, duman dedektörü, yangın kaçış aydınlatmaları) tadilat öncesinde mevcut olduğu, ancak tadilat sürecinde bazılarının çalışanlar tarafından söküldüğü, bazılarının ise yerinde durmaya devam ettiği belirlenmiştir.
* Yangın kaçış önlemleri devrede olsa bile burası şantiye olduğu için tahliye daha zordur ve ölümcül risk taşımaktadır. Bu sebeple yangın başlamadan önceki önlemler ekstra önem taşımaktadır.
* Şantiye durumundan dolayı her tarafta çeşitli malzemeler bulunduğu güvenlik kameralarında görülmektedir. Bu durum görüş mesafelerinin kaybolmasından dolayı tahliye durumunda olumsuz etki yaratmış ve kaçış yolları için engel teşkil etmiştir.
* Kaynak uygulamasında 3000 - 4000 °C sıcaklık ortaya çıkması tutuşma durumunu hızlandırmıştır.
* Kaçış yolları fiziksel olarak yeterli olmasına rağmen, yangın sırasında tahliye süreci etkin kullanılamamıştır.
* Yangın günü, zaman zaman beş grup halinde yapılan kaynak işinin tek bir ekip tarafından gerçekleştirildiği ve yangının bu ekibin yaptığı kaynaktan çıktığı kamera kayıtlarında tespit edilmiştir. Yangının çıkış nedeni, kaynak yapan ustanın mesleğini bilinçsiz bir şekilde uygulaması, hatalar zincirine dahil olması ve yangın çıktıktan sonra ilk müdahaleyi yapamayarak yangını önleyememesidir.
* Yangının başlamasından sadece 40 saniye sonra çalışanların görüş mesafesini sıfıra indiren ve nefes almalarını kısıtlayan, çöp poşeti gibi petrol esaslı ve yandığında zehirli gaz çıkaran plastik ve yalıtım malzemelerinin tutuştuğu gözlemlenmiştir.
* Şantiye durumundan dolayı her tarafa malzemeler istiflenmiştir ve bu durum da tahliyeyi zorlaştıran etmenlerden biri olmuştur. Şantiye sorumlusu sökülen malzemelerin mekândan dışarı çıkarılması ve kullanılmak üzere gelen malzemelerin uygun yerlerde istiflenmesinden sorumludur. Bu durum şantiye içerisindeki ulaşım, malzeme taşınması, uygulamayı etkilememelidir. Kaldı ki yanlış istifleme ve sökülen malzemelerin dışarı çıkarılmaması yer tutma şantiye içerisindeki hareketlere engel olma hususunda zorlaştırıcı etki yapmıştır.
* Oturma elemanlarının alt tarafları olduğu gibi kağıt, bez parçaları ve yanıcı malzemelerle dolu çöplük şeklinde olduğu tespit edilmiştir.
* Öngörülebilir ve önlenebilir bir yangınla karşı karşıyayız. Önlenebilir oluşu; şantiye sorumlusunun tüm tedbirleri alması, çalışan tüm personeli bilgilendirmesi, denetlemesi ve gerekirse müdahale etmekle birinci derece yükümlüdür. İkinci derece yükümlü ise, taşeron firmaların sorumlularıdır. “Ya güvenli çalış, ya hiç çalışma” prensibi tüm Şantiyelerde bizzat işçilerin sorumluluğudur. Çalışanlar fırsatları varken kaçabilecek durumdadır ancak kaçmayıp müdahale etmeyi tercih etmişlerdir. Tehlikenin ciddiyetini anladıklarında ise geç kalmışlardır. (…)”
* * *
Olayın sorumluların konumunun değerlendirildiği raporun ikinci bölümü ise, yarın.
Tolga Şardan kimdir?Tolga Şardan, 1988'de yerel olarak yayınlanan Ankara Ulus gazetesinde mesleğe başladı. 1989'dan 2018'e kadar Milliyet gazetesinde polis muhabirliği , Ankara Temsilci Yardımcılığı ve köşe yazarlığı yaptı. Haber ve yazılarıyla, 1992'den itibaren Çetin Emeç, Muammer Yaşar Bostancı, Abdi İpekçi'nin adını taşıyan gazetecilik ödüllerini aldı. Yanı sıra, haberler Çağdaş Gazeteciler Derneği ve Türkiye Spor Yazarları Derneği'nce ödüle layık görüldü. Ayrıca Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nce verilen 2021 Yılı Basın Özgürlüğü Ödülü'nün sahibi oldu. Şardan, 2019'da Doğan Kitap'ta yayımlanan "Komonist Masası'nda Nazım Hikmet" adlı araştırma sürecindeki kitabını kaleme aldı. 2019'dan bu yana T24'te en çok güvenlik konularını ele aldığı Büyüteç adlı köşeyi yazıyor . |
İçişleri Bakanlığı, İstanbul ve Ankara başta olmak üzere, İzmir, Bursa, Eskişehir gibi büyükşehirlerde yaşanan sokak olaylarında polisin müdahale tarzının araştırılması ve incelenmesi amacıyla müfettiş görevlendirmesi yaptı. Yaşananların araştırılması çerçevesinde özellikle gözaltı ve nezarethanede tutulma işlemleri konusunda bazı özel ihbar ve şikayetler de incelemeye alındı
Balıkesir faciasındaki mağdur ailelerinin avukatlarından Diren Yeşil: Tazminat olayları başladı. Tanıklar sustu, telefonlara yanıt vermiyorlar. Şüpheli sıfatıyla ifadesi alınması gerekirken, ifadeleri alınmayanlar var. Şirket sahiplerinin ifadeleri alınmadı
Faciada yaşamını yitiren 43 madenci ve diğer yaralılar için binlerce yıllık hapis cezası isteminden, bir kişinin olası kastla öldürülmesinden verilen 20 yıllık hapis cezasının bile altında kalan en yükseği 17 yıllık hapis cezasına!
© Tüm hakları saklıdır.