06 Aralık 2024

165 yaşındaki Mülkiye ve çok daha fazlası var bu magazinde...

Sevgili hayranlarım ve okurlarım, bir kez daha belirteyim ki hiçbir sosyal medya platformunda hesabım yok; bu yüzden "Biz bunu sosyal medyadan biliyorduk" deyip beni üzmeyin...

Yazarlar yemeğinde Ayşegül Tözeren, Mine Söğüt ve Figen Şakacı gibi arkadaşlarımla da beraberdim... |
Mülkiyeli arkadaşım İlber Ortaylı sürekli programlar yapmaktan bitkin düşüp hastalanmış, sağlıklar dilerim... |
Mülkiye Büyük Ödülü'nü Ömer Madra'nın Apaçık Radyo'su aldı |
Bütün 68 ve 78'lilerin en sevdiği adam; Ernesto Che Guevara... 

***

Tamam. Benden sonra Mülkiye'ye giren Abdullah Öcalan'ın Devlet Bahçeli'nin Meclis davetinin ardından serbest bırakılmasına hiçbir itirazım olamaz. Buna karşılık eski Diyarbakır Milletvekili, yarı hemşehrim Selahattin Demirtaş (Daha önce yazmıştım, bir daha yazayım; ilkokula Diyarbakır'da Süleyman Nazif İlkokulu'nda başladım ve evimiz de Tekel Şarap Fabrikası Lojmanı'na taşınıncaya kadar Suriçi'ndeydi...), Figen Yüksekdağ, 2 bin 593 gündür hapiste olan Osman Kavala ve İHD kurucularından arkadaşım Nimet Tanrıkulu... gibi değerli isimleri de hiç unutmayalım! İsimlerin çok eksik olduğunun farkındayım ama bağışlayın... 

Bu kez fotoğrafımızı İstanbul İHD'den değil, Ankara'dan kullanıyoruz... 

Bu arada insan hakları demişken, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin kabul edilmesinin 76'ncı yıl dönümü olan İnsan Hakları Günü'nde İHD ve Ürkiye İnsan Hakları Vakfı'nın İstanbul şubeleri hem basın açıklaması hem de bir resepsiyon düzenliyor. Haberiniz olsun... 

***

Yazar yemekleri yeniden başladı 

Şimdi hemen homurdanmayın, hem hastayım diyor hem de Yakup'a gidiyor, diye... Ayşegül Tözeren, VIP servisle sizi evden alıp eve bırakırsa valla siz bile gidersiniz! Aynı gece Aydın Doğan Vakfı'nın ödül töreni de vardı ama ben oraya Gonzo Haber Ajansı'nı gönderip yazarları tercih ettim. İyi ki de öyle yapmışım! Çoğu genç ve güzel kadın ile az sayıda da olsa yakışıklı erkek, tam 39 kişiydik. Bilmem söylememe gerek var mı, yazarların çoğu tabii ki şairdi... Oya Baydar, Ayfer Tunç ve Murat Uyurkulak gibi arkadaşlarım bu kez yoktu fakat kalabalığın sadece yüzde 60'ının beni tanıması bile sinirlerimi bozmadı, eğlendim... Geceyi Başar ve Deniz Başarır düzenlemişti. Öte yandan genç yazarların çoğu da kendi yayınevlerini kurma telaşındaydı. Ben şaşırdım ama yolları açık olsun... 

Okumaya gücünüz yeterse işte bütün isimler... 
Üst sıra, soldan: Başar Başarır, Mustafa Çevikdoğan, Caner Almaz, Sedat Demir, Selim Bektaş,
Melike İlgün, Mine Söğüt, Ayşen Şahin, Dilek Yılmaz, Zeynep Kaçar.
Orta sıra: Deniz Yüce Başarır, Sevi Sönmez, Ayşegül Tözeren, Sevim Erdoğan, Ruhan Bilkay,
Seher Göğerçin, Serap Çakır, Bülent Ayyıldız, Sevdagül Kasap, Okan Yılmaz, Bilal Acarözmen,
Mihrap Aydın, Polat Özlüoğlu, Sepin Sinanlıoğlu, Figen Şakacı, Fatma Nur Kaptanoğlu, Derya Sönmez,
Vildan Çetin, Menekşe Toprak, Buğra Giritlioğlu, Gönül Kıvılcım, Ahmet Ergenç.
Oturanlar: Gonzo Tuğrul, İsmail Güzelsoy, Hakan Kökçü, Belgin Bıyıkoğlu, Buket Arbatlı,
Nilüfer Açıkalın, Mahir Öztaş, Özlem Akıncı.

Aydın Doğan'dan İonna Kuçuradi'ye ödül 

İki yerde birden olamadığım için eski patronum Aydın Doğan’ın adına verilen ödül törenine katılamadım. Ödülü bu yıl felsefe ve insan hakları alanlarında çalışan Prof Dr. İoanna Kuçuradi aldı. Ben yoktum ama söylediğim gibi Gonzo Haber Ajansı’nın muhabirleri oradaydı. Öğrendiğime göre davetlilerin önemlice bir kısmını eski-yeni gazeteciler oluşturuyormuş. Benden bile yaşlı olan Mülkiyeli abim Hasan Cemal, bu yaşında hâlâ hiçbir şeyi kaçırmayan Altan Öymen abim, olmazsa olmaz Ertuğrul Özkök, ve de iki tane eski sağcı Taha Akyol ile Akif Beki, şimdilerde sanat yazan Yazgülü Aldoğan ve tabii ki Ayşe Cemal  oradaymış...  Bu arada Aydın Doğan ve eşi Sema Doğan'ın damadı, Aydın Doğan Vakfı Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ'ın eşi  Mehmet Ali Yalçındağ da ödül törenindeymiş. Muhabirlerimin aktardığına göre; 'hocaların hocası' İoanna Kuçuradi’ye ödülünü Aydın Doğan ve İstanbul Valisi Davut Gül takdim etmişler.

Kuçuradi'nin ödülünün valiyle birlikte ortak verilmesi de
ne tuhaf bir tesadüf değil mi... 

Bu arada ödül töreni katılımcıları arasında Ayşe Cemal'in ismini en sona koydum, çünkü Orta Amerika gezisinden elime geçen bir fotoğrafını kullanacağım; herkes Hasan Cemal fotoğrafı görmekten bayılmıştı çünkü!

Ayşe Cemal, Che Guevaralı bu fotoğrafı Nikaragua'nın Leon şehrinden bana yolladı

Mülkiye Büyük Ödülü, Apaçık Radyo'ya 

Mülkiyeliler Birliği, 2024 Mülkiye Büyük Ödülü'nü kapatılan Açık Radyo'ya verdi. Yine hasta olduğum için gidemedim ama Ömer Madracığım sağ olsun, bana fotoğraf göndermiş... 

İki farklı kuşak Mülkiyeli bir arada; Ömer Madra ve Elçin Aktoprak... 

Tarihimden yapraklar

Şunu itiraf edeyim ki her ne kadar Mülkiyeliysem de Mülkiye Marşı'nı hiçbir zaman söylemedim, çünkü marşları sevmem... Ama bakın bana gönderilen bu 165. yıl onuruna yapılan kısa video aklıma ne getirdi? Aynı dönemde okuduğum üç Mülkiyeli sevgili arkadaşım... Fotoğraflardaki sırayla Mahir ÇayanHüseyin Cevahir ve Sabahattin Kurt...

Kim ne derse desin, bu üç Mülkiyeli kardeşimi hiç unutmayacağım...

Sıkça sorulan sorular ve cheap shots

Sınıf arkadaşım İlber Ortaylı, diğer iki Mülkiyeli Hasan Cemal ve Altan Öymen ile rekabet edeceğim diye her yere çıkmaktan en sonunda hastalandı ve perşembe günü hastaneye kaldırıldı. Umarım ciddi bir şey yoktur... Ben ona demiştim, "İlberciğim her tarafa koşup kendini heder etme" diye ama... Beni küçümsediği için ciddiye almadı! Akıllar ve şifalar dilerim... 

Yerli dizileri izlerken artık ağlamaktan helak oldum, o yüzden de hiçbirinin tamamını izlemiyorum. Zaten bu dizilerin neredeyse tamamı Güney Kore ya da Arap ülkelerinden uyarlama. Akademisyen arkadaşım Orhan Tekelioğlu, herkesi zırıl zırıl ağlatan Uzak Şehir dizisinin aslında bir Lübnan dizisi olduğunu yazmış, dizinin adı da Al Hayba'ymış. Doğruysa pes vallahi! Hatırladınız canım, "Burası Mardin, Kanada değil" diye başlayan dizi... 

Hürriyet ve CNN'in Ahmet Hakan'ı ile Sözcü'nün Fatih Portakal'ının tartışması beni hiç ama hiç ilgilendirmiyor. Halk TV'nin sahibi Cafer Mahiroğlu'nun Flash TV'yi alıp almadığı da beni ilgilendirmiyor...

Linkler ve çağrılar

* İsmail Beşikçi Vakfı, yarın gazeteci Rabia Çetin, Hicran Cengiz ve Nujin Tacar Önen'in moderatörlüğünde Kürt Medyasında Kadın Temsiliyeti Sorun ve Çözüm Arayışları söyleşisi düzenliyor. Yarın saat 15.00'te vakfın teras salonunda... Ben mâlum sebeplerle gidemiyorum ama siz mutlaka uğrayın. 

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti 48. Sedat Simavi Ödülleri Töreni,  11 Aralık Çarşamba Günü saat 14.00'te TGC Burhan Felek Konferans Salonu'nda... Cemiyet Başkanı Vahap Munyar ve TGC Genel Sekreteri Sibel Güneş davet ediyorlar... 

Advertorial (!)

Yurtdışında pek çok sergisi olan Ebru Sidar'ın Türkiye'deki ilk mini sergisi editörüm Buse Söğütlü ile bu yazıyı yazdığımız Fames Cihangir'de iki ay boyunca  sanatseverlerle buluşacak.

Müzik önerisi

Bu yazıyı, gençliğimizde hepimizin hayranı olduğu Che Guevara için yazılmış Nathalie Cardone'nin söylediği bu şarkıyla kapatıyorum... 

Tuğrul Eryılmaz kimdir?

Tuğrul Eryılmaz, kendisini "sadece gazeteci" olarak tanımlıyor. Dünyayı etkileyen 1968 rüzgârı sırasında üniversiteye gitti. 1969 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’ni (Mülkiye) bitirdi. Bir süre Londra'da öğrenim gördükten sonra Türkiye'ye döndü.

Mülkiye'de yüksek lisans eğitiminin ardından Ankara'da TRT Haber Merkezi'nde gazeteciliğe başladı. Bir dönem Ankara Üniversitesi Basın Yayın Yüksek Okulu'nda iletişim dersleri verdi. 12 Eylül 1980 darbesinin ardından üniversiteden ayrıldı.

İstanbul'da haftalık Nokta, Yeni Gündem, Tempo ve Sokak dergileriyle Cumhuriyet ve Yeni Asır İstanbul gazetelerinde çalıştı.

Ankara, Bahçeşehir, Bilgi, İzmir Ekonomi ve Kadir Has üniversitelerinin iletişim fakültelerinde gazetecilik dersleri verdi.

1996’daki kuruluşundan 2013 yılına dek yaklaşık 16 yıl Radikal İki’nin yayın yönetmenliğini yaptı. “Gazeteci olarak yaptıklarımın çok azından pişmanım. Neyse, ‘önemli’ bir köşe yazarıymışım gibi sizlerin sütunlarından çalmayayım. Bize güvenerek yazı gönderen herkese bol minnettarlık ve sevgiyle…” satırlarıyla Radikal İki'ye veda etti.

Özgür Gündem Nöbetçi Genel Yayın Yönetmenliği'nden yargılanan gazeteciler arasında yer aldı; bu nedenle açılan davada 1 yıl 3 ay hapis ve 6 bin lira para cezasına çarptırıldı.

Sinema ve dizilerde senaryo ve kurgu danışmanlığı da yapan Eryılmaz, IPS İletişim Vakfı kurucusu ve Yönetim Kurulu üyesi. Rolling Stones ve Marianne Faithfull hayranı. Asya'nın dedesi.

Yazarın Diğer Yazıları

Kişisel gösterim ve Atatürkçü meslektaşlarımın 'Nefes' aldırma girişimi

Müzik seçimim de yaşıma uygun... Bu magazinde Alpay'ın 1960 ortalarında yaptığı Rodrigo gitar konçertosu uyarlaması dinleyeceksiniz...

Esad'ın düşüşü ve Suriye'nin perişanlığı dışında tüm haberler burada...

"Sen ağla İstanbul!" başlığını görünce yanlış yazdığımızı düşünmeyin, bile bile yaptık... Zaten bütün diziler çok ağlak, bunu da söylemeden geçmedik! Ayrıca bu magazinde ekrandaki programı terk eden Mülkiye'den sınıf arkadaşım İlber Ortaylı ya da bir filmde oynayan Radikal'den stajyerim İsmail Saymaz yok...

78 yaşında hâlâ beni şaşırtıyorlar

Bu hafta fotoğrafım yok çünkü patoloji raporum ancak perşembe öğleden sonra çıktı; daha Taksim İlkyardım doktorumu görmedim ama galiba kanserimle başa çıkmış, tabii kesinleşince size daha iyi bilgi veririm

"
"