11 Haziran 2024

Avrupa seçimleri: Amerikan darbesi, Steve Bannon...

Kitle halinde gelen göçmenler bizde ve Avrupa’da ne zaman sorun haline geliyor?

“MAGA, Make America Great Again”... 

“Amerika’yı Yeniden Büyük Yapacağız” sloganıyla politik sahneye Trump’ın destekleyicisi olarak çıkıyor. 2016’da Trump’ın kazanmasında önemli rol oynayanlardan biri:

Steve Bannon.

Özellikle radyo ve internet üzerinden propaganda yürütüyor, aşırı sağcı. Aynı zamanda başarılı bir iletişimci, parlamenter demokrasiye inancı soru işareti.

Yayınları Amerika’da ses getiriyor, Başkan seçildikten sonra Trump onu Beyaz Saray’da strateji danışmanlığına atıyor. Balayı uzun sürmüyor, kısa süre sonra Trump onun işine son veriyor.

Bannon boş durmuyor, Amerikan Kongresi’ni aşağılayan yayını üzerine dört ay hapse mahkum ediliyor.

"Almanya çok uygun" 

Trump’ın yanından ayrılsa da ona destek çıkan yayınlarını sürdürüyor.

2020’de seçimi Trump’ın kaybetmesi üzerine, “Oylarımızı çaldılar” diye ortalığı karıştırmaya çalışıyor.

Karıştırmaya çalıştığı bir diğer ülke, “milliyetçiler için çok uygun” dediği Almanya. Gittiği Berlin’de aşırı sağın yeni temsilcisi AfD (Almanya İçin Alternatif) ile bağlantıya geçiyor.

“AfD ile ilişkim çok iyi” gibi açıklamalar yapıyor.

Neofaşist hayalet

1848’de Marks Komünist Manifesto’da “Avrupa’da bir hayalet dolaşıyor, komünizm hayaleti” diye yazarken...

Bugün Avrupa’da bir başka hayalet dolaşmaya başlıyor, yeniden hortlamaya yüz tutan Neofaşist hayalet.

Avrupa Birliği üyesi 27 ülkede geçen hafta sonunda Avrupa Parlamentosu (AP) seçimleri yapılıyor. 27 ülkede toplam seçmen sayısı 185 milyon.

Seçimler aşırı sağın zaferiyle sonuçlanıyor.

Yükselen milliyetçilik.

Merkez partiler AP’de çoğunluğu koruyor olsalar bile, 27 Avrupa ülkesinden gelecek aşırı sağ güçleniyor, o milletvekillerinin parlamentoda sayısı artıyor.

Almanya’da AfD bu seçimlerde yüzde 15.9 oy oranıyla CDU / CSU Hıristiyan Demokratlar’ın ardından ama, sosyal demokratlar ile Yeşillerin önünden ikinci sıraya otuyor.

Bu oran yaklaşık elli yıl Rusya’nın hegemonyası altında yaşayan eski Doğu Almanya tarafında yüzde 27’ye yaklaşıyor.

Belli ki, Bannon iyi iş görmüş!..

Yıllarca komünizm sonrasında şimdi aşırı sağa savrulan bir toplum!..    

"Büyük Orta Doğu Projesi"

AfD’nin Ocak ayında Doğu Almanya’da düzenlediği gizli toplantının kokusu bir süre önce ortaya çıkıyor, parti kararı olarak:

“Almanya’da yaşayan göçmenlerin sınır dışı edilmesi”

Bütün Avrupa’da önde gelen sorun...

Göçmenler...

Kitle halinde gelen göçmenler bizde ve Avrupa’da ne zaman sorun haline geliyor?

Başkan Bush 2004 yılında 23 Orta Doğu ülkesinde İslam’ı kontrol altına alma, Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) sonucunda Orta Doğu ülkeleri kaynıyor, bazılarında rejim değişiyor, bazılarında iç savaş yıllarca sürüyor.

O ülkelerden Avrupa’ya göç dalgası başlıyor.

Denetim altına almak isteseler de, göç dalgası belli ölçüde Avrupa ülkelerini etkiliyor.

En çok etkilenen ülke Türkiye.

ABD'nin görevlileri 

BOP üzerinden gerçekleşen göç dalgası...

Avrupa’nın hemen her ülkesinde aşırı sağın, hatta neofaşizmin yükselmesine yol açıyor.

Bugün Avrupa Parlementosu seçimlerinde aşırı sağ partilerin oylarını ciddi ölçüde arttırmaları o ideolojik yükselişin ürünü. O yükselişe eşlik eden ekonomik refahın eksilmesi.

Ülkelerinde göçmen görmek istemeyenlerin sayısı her ülkede hızla artıyor.

Bugün aşırı sağın Avrupa’da yükselişi, BOP ile başlayan Amerikan darbesine dönüşüyor. Kuşaklar boyunca demokrasiye alışmış ülkelerin ekonomilerini etkileyebileceği ve Amerika ile rekabette geri kalabilecekleri tezleri dolaşıyor ortada.   

Trump’ın eski danışmanı Bannon bu işi üstlenenlerden biri olarak anılıyor.

Herhalde sadece o değil. Amerika’nın Avrupa’da aşırı sağı kışkırtacak epey adamı dolaşıyor olabilir!

AfD Avrupa’nın aşırı sağ partilerini “küresel hegemonyaya karşı isyana” çağırırken...

İtalyan Başbakanı Meloni, Amerika’yı kastederek, seçim sonuçlarını “uluslararası finans hegemonyasına karşı başkaldırı” olarak niteliyor. 

Aşırı sağ, ne olup bittiğini anlamak ve anlatmak için sol terminolojiyi kullanıyor!..

Türkiye'ye etkisi 

Bu sonuçların bize etkileri olabilir.

1-Bizde yeniden demokrasiye dönüş açısından, kendi tuzumuzla kendimiz kavrulacağız, 31 Mart’ın değerini daha çok arttıran bir etki.

2-Bizden gitmeyi düşünen göçmenlere karşı bizim Avrupa karşısında pazarlık gücümüz artabilir.

3-Buna karşılık, kısa ve orta dönemde Avrupa Birliği ile ilişkilerimiz pek heyecan taşımayabilir.

Yalçın Doğan kimdir?

Yalçın Doğan, 1965 yılında Alman Lisesi'ni, 1969'da İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesini bitirdi.

Gazeteciliğe 1973 yılında Cumhuriyet'te ekonomi muhabiri olarak başladı. 1981 yılında Cumhuriyet Ankara Temsilciliğine atandı.

1989'da köşe yazarı olarak geçtiği Milliyet'te önce Yayın Koordinatörü, 1999'da Genel Yayın Yönetmeni görevlerini üstlendi. 2003'te Hürriyet Gazetesi'nde sürdürdüğü köşe yazarlığı 2015 yılında sona erdi. O tarihten bu yana T24'te köşe yazarlığına devam ediyor.

Türk Dil Kurumu, Sedat Simavi, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'in çeşitli ödülleri yanında, 2014'te yılın en iyi köşe yazarı, Halk TV'nin 'Kırılmayan Kalemler' ödülünü kazanan gazeteciler arasında yer aldı.

Her biri özgün araştırma içeren IMF Kıskacında Türkiye, Dar Sokakta Siyaset, Fenerbahçe Cumhuriyeti, Savrulanlar kitapları ile anılarını derlediği Sussam Susulmaz Yazmasam Olmaz kitaplarını yazdı. Ayrıca, Komünist Enternasyonelde Faşizmin Tahlili başlığı ile yayımlanan Almancadan yaptığı bir çevirisi bulunmaktadır. Almanca ve İngilizce bilir.

 

Yazarın Diğer Yazıları

Erdoğan'ın ikinci yenilgisi: Kelebeğin ömrü

Gerilim ve sertlik siyasetinin mimarı Bahçeli'nin yumuşamaya darbesi Erdoğan'ı yolundan çeviriyor...

Erdoğan'ın zor tercihi: O dosya ile "yeni anayasa" hayali arasında 

Erdoğan - Bahçeli ittifakı bozulur mu?.. Bunu Erdoğan belirler. Ya Sinan Ateş dosyasında, Ayşe Ateş'e verdiği söz doğrultusunda sonuna kadar gider... Ya da o dosya, bazı zanlıları dışarıda bıraktığı söylenen iddianame ile sınırlı kalır

Erdoğan'la görüşme: CHP halka anlatamadı, oysa Özgür Özel içeride...

İletişim!.. Döne dolaşa iletişim!.. CHP'deki bu eksiklik CHP'yi geriye düşürüyor