22 Nisan 2024

Steinmeier’in sıra dışı ziyareti: Döner ve ötesi

Gezi “resmi gezi” ancak, Tayyip Erdoğan’la görüşmesi gezinin son gününde

Almanya Cumhurbaşkanı Frank Walter Steinmeier

“Dört kuşak Türk göçmenlerin Almanya’nın ayrılmaz parçası olduğunu vurgulamak...

Onların Almanya’daki çalışmalarını onurlandırmak amacıyla...”

Almanya’nın resmi açıklaması böyle başlıyor ve devam ediyor:

“Federal Almanya Cumhurbaşkanı Dr. Frank Walter Steinmeier 22 - 24 Nisan tarihlerinde Türkiye’yi resmi ziyaretinde Berlin’de dönercilik yapan Arif Keleş’i onur konuğu olarak beraberinde götürmeye karar vermiştir.”

Jeste bakar mısınız?..

Almanya’da çalışan üçüncü kuşak Türklerden Arif Keleş Alman Cumhurbaşkanının Türkiye ziyaretinde onur konuğu!..

Sıra dışı bir örnek.

Uzlaşma kültürü

Arif Keleş olayına döneceğim ama, önce günümüzde bizim rüyada bile göremeyeceğimiz, AKP iktidarına teğet bile geçmeyen bir gerçeği aktarmak gerek.

Steinmeier bir marangozun oğlu. Okuyor, hukuk fakültesini bitiriyor, hukuk doktorası yapıyor.

Yok, bu değil, aktarılması gereken gerçek şu.

Steinmeier sosyal demokrat, Alman Sosyal Demokrat Parti’nin (SPD) üyesi.

Muhafazakar Başbakan Angela Merkel’in SPD ile koalisyon kurduğu hükümette 2005 ile 2009 arasında Dışişleri Bakanı.

2009 ile 2013 arasında Alman Parlamentosu’nda muhalefet lideri, SPD grup başkanı.

2013 ile 2017 arasında Merkel’in Başbakanlığındaki hükümette o yeniden Dışişleri Bakanı.

Ve 2017’de...

Alman Parlamentosu’nda çoğunluk muhafazakar artı liberal partilerde olduğu halde...

Muhafazakarların lideri Başbakan Merkel sosyal demokrat Steinmeier’i destekliyor ve onun Cumhurbaşkanı seçilmesini sağlıyor.

Muhafazakar bir lider, “bizden-sizden” ayrımına gitmeden, “O bizden değil, asla olmaz” demiyor, liyakata bakıyor.

Üstelik kendisine karşı muhalefet liderliği yapmış sosyal demokrat bir politikacıyı, ülkenin en üst kurumuna taşıyor.

Gel de, şu uzlaşma kültürüne imrenme!..

Kutuplaşmadan, “bizden - sizden ayrımından”  bıkmış, yıllardır bunun faturasını ödemiş ve pek çok alanda hala ödemekte olan bir ülkenin yurttaşı olarak, gel de şapka çıkarma!..

2022’de Steinmeier 2026’ya kadar ikinci kez Cumhurbaşkanı seçiliyor.

Alışılmadık armağan

Bugün Türkiye’ye yapacağı geziye dönersek...

Steinmeier’in beraberinde “onur konuğu” olarak gelen Arif Keleş’in dedesi 1960’larda döküm fabrikasında çalışmak üzere Almanya’ya gidiyor. 1980’lerin ortasında Berlin’de döner lokantası açıyor. Aile o tarihten itibaren dönercilik yapıyor.

Döner satışlarının Almanya’da cirosu 7 milyar Avro, karlı bir iş. Döner çoktandır Türkiye simgesi.

İşte, Steinmeier...

Almanya’da dört kuşaktır çalışan Türklere, resmi dille “siz Almanya’nın kalbine aitsiniz” diyerek, dönerden yararlanıyor.

Bir habere göre...

Türkiye’ye altmış kilo dönerle geliyor.

Bu akşam Boğaz’da düzenlenen resepsiyonda mönü Arif Keleş’in döneri!..

İmamoğlu ile

Yine Almanya’ya giden Türklerin anısına, Steinmeier’in işçilerin 1960’larda yola çıktığı Sirkeci Tren İstasyonu'nu ziyaret etmesi bekleniyor.

AKP’nin bir ara kapattığı, on bir yıl sonra geçenlerde yeniden açtığı Sirkeci Garı’ndan Avrupa’ya artık tren kalkmıyor.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Sirkeci’de ona ev sahipliği yapması söz konusu. İmamoğlu ile ayrıca bir görüşme planlanıyor.

Alman Medyası bu haberi şöyle veriyor:

“Türkiye’de iktidar muhalifi en popüler siyasetçi, muhtemelen bir sonraki Cumhurbaşkanı Ekrem İmamoğlu ile görüşmesi...”

Altı çizilerek verilen başka haber:

“İktidar yanlısı olmayan sivil toplum kuruluşlarıyla buluşma...”

23 Nisan'da Gaziantep'te

Alman Cumhurbaşkanı yarın Gaziantep’e gidiyor.

Almanya deprem sonrasında orada bir sığınma evi ile bir okul yaptırıyor. Steinmeier’in bu iki yeri ziyareti söz konusu.

23 Nisan Bayramına denk geldiği için törenler sırasında yaptırılan okulda bulunması öngörülüyor.

Ankara Üniversitesi

Üçüncü gün sıra nihayet Ankara’ya Tayyip Erdoğan ile görüşmeye geliyor.

Ankara’da Anıtkabir ziyareti yanında dikkat çeken bir etkinlik planlanıyor: 

Ankara Üniversitesi’ne ziyaret.

Neden?..

Hitler faşizmi altında pek çok bilim insanının hayatı tehlikede iken, Atatürk onlara kucak açıyor, gelenlerin bir bölümü Ankara Üniversitesi’nde ders veriyor.

Steinmeier “Atatürk’e teşekkür” niteliğinde, programına Ankara Üniversitesi’ni dahil ediyor.

Son durak Erdoğan

Gezi “resmi gezi” ancak, Tayyip Erdoğan’la görüşmesi gezinin son gününde. Alman Medyası:

“Erdoğan’la siyasi farklılıklar derin olsa da, o farklılıkları saklı tutarak, Alman - Türk Dostluğuna dikkat çekmek isteyen Steinmeier, bir dizi simge barındıran resmi geziye çıkıyor.”

Döner, Sirkeci Garı, okul, Ankara Üniversitesi, sivil toplum örgütleriyle buluşma, İmamoğlu ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’la görüşmelerde iletişim mesajları ağırlık taşıyor.

2024, Türkiye ile Almanya arasında kurulan diplomatik ilişkilerin yüzüncü yılını kutlamak adına.

---------

NOT: Bu yazıda çeşitli Alman gazete ve dergileriyle Almanya Cumhurbaşkanlığı Ofisi’nde yer alan açıklamalardan yararlandım.

Yalçın Doğan kimdir?

Yalçın Doğan, 1965 yılında Alman Lisesi'ni, 1969'da İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesini bitirdi.

Gazeteciliğe 1973 yılında Cumhuriyet'te ekonomi muhabiri olarak başladı. 1981 yılında Cumhuriyet Ankara Temsilciliğine atandı.

1989'da köşe yazarı olarak geçtiği Milliyet'te önce Yayın Koordinatörü, 1999'da Genel Yayın Yönetmeni görevlerini üstlendi. 2003'te Hürriyet Gazetesi'nde sürdürdüğü köşe yazarlığı 2015 yılında sona erdi. O tarihten bu yana T24'te köşe yazarlığına devam ediyor.

Türk Dil Kurumu, Sedat Simavi, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'in çeşitli ödülleri yanında, 2014'te yılın en iyi köşe yazarı, Halk TV'nin 'Kırılmayan Kalemler' ödülünü kazanan gazeteciler arasında yer aldı.

Her biri özgün araştırma içeren IMF Kıskacında Türkiye, Dar Sokakta Siyaset, Fenerbahçe Cumhuriyeti, Savrulanlar kitapları ile anılarını derlediği Sussam Susulmaz Yazmasam Olmaz kitaplarını yazdı. Ayrıca, Komünist Enternasyonelde Faşizmin Tahlili başlığı ile yayımlanan Almancadan yaptığı bir çevirisi bulunmaktadır. Almanca ve İngilizce bilir.

 

Yazarın Diğer Yazıları

Uçaktakilere küpe: Pınar Türenç bombaladı, Vali özür diledi

Vali Gül: "Sayın Bakanımız oradaydı, ben oradaydım, emniyet müdürümüz oradaydı, hiç kimse 'süpürün' diye talimat vermedi. Oldu mu böyle bir şey, bilmiyorum ama, olmuşsa maksadı aşmıştır, ben sizlerden özür diliyorum. Benim kapım sizlere 7 - 24 açıktır, ne zaman isterseniz görüşebiliriz"

Taksim yasağı 1 Mayıs yasağı değil!..

31 Mart seçimlerini genel olarak kaybetmenin hazımsızlığı var, derin yoksulluk ve ekonomik krizin hırçınlığı var, İktidarın sallandığı korkusu var...

"Hava kurşun gibi ağır", "demokratik ve sivil anayasa" mı!..

Sıkıyönetim ve OHAL'i andıran türde, 1 Mayıs'ın bir gün öncesinden her yer polis kaynarken... Anayasa Mahkemesi kararları uygulanmazken... Bir de demezler mi: "Demokratik ve sivil anayasa yapacağız!.."