Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, gıda ürünlerinde yüzde 0.9 oranında GDO’nun tespit edilmesini “GDO bulaşanı” olarak değerlendirerek, gıda ürünlerinde yüzde 0.9 ve altında GDO bulunan gıdaların üretim ve satışına izin verilmesinin önünü açtı. Uzmanlar ise yönetmeliğin Biyogüvenlik Kanunu'na aykırı olduğu görüşünde. Yönetmeliğin iptali için Danıştay'a dava hazırlığı yapılıyor.
Dinçer Gökçe’nin Hürriyet’te yer alan haberine göre, Bakanlığın bugünkü Resmi Gazete’de yayımlanan kararı ile, Genetik Yapısı Değiştirilmiş Organizmalar ve Ürünlerine Dair Yönetmelik’te yapılan değişiklik ile, "Analiz sonucunda üründe yüzde 0.9 ve altında GDO tespit edilmesi halinde bu durum GDO bulaşanı olarak değerlendirilir" fıkrası eklendi.
Değişiklik ile eklenen bir başka fıkrada da, "GDO bulaşanı olan ürünlerde bulaşan olarak tespit edilen genlerin Biyogüvenlik Kurulu tarafından onaylanmış olması durumunda ürünler onay amacına uygun olarak kullanılabilir" denilerek, içeriğine yüzde 0.9 ve altında GDO bulunan gıda ürünlerinin üretim ve satışına izin verilmiş oldu.
Yönetmeliğe ayrıca, "GDO Bulaşanı" tanımı "Genetik modifikasyon teknolojisi uygulanan veya uygulanmayan bir üründe, birincil üretim aşaması dahil üretim, imalat, işleme, hazırlama, işleme tabi tutma, ambalajlama, paketleme, nakliye veya muhafaza sırasında ya da çevresel faktörler ile teknik olarak engellenemeyen, önlenemeyen veya tesadüfi olarak bulaşan GDO’ lar" şeklinde yapıldı.
Yönetmelik kanuna aykırı
TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Ahmet Atalık, yönetmeliğin, kesinlikle Biyogüvenlik Kanunu’na aykırı olduğunu işaret etti. Atalık, son günlerde gündeme gelen bebek maması olayını hatırlatarak “Biyogüvenlik Kanunu’nun izin verdiği hiçbir GDO’lu ürün yok. Kanun özetle, bebek maması ve ürünlerinde ve küçük çocuk ek besinlerinde kesinlikle yasaklıyor. Bu yönetmelikle, yediklerimizin tamamında GDO bulunmasına yol açıyor. Üstelik binde 9’luk kriterin de hiçbir bilimsel yanı yok” dedi.
Danıştay’da dava açacağız
Tüketici Hakları Derneği avukatı Emre Baturay Altınok, bu yönetmelikle birlikte ‘GDO var-yok’ analizinin bir hükmünün kalmadığına işaret etti. Av. Altınok, GDO’lu ürün ithalatı yapanlara hapis cezası verildiğini ve bu cezanın paraya çevrilmediğine işaret ederek, yapılan son değişiklikle bu cezada önemli bir yumuşamaya gidilmiş olduğunu işarete etti. “Yönetmelik ithalatçılara nefes aldırmış oldu. Bu yönetmelik, kanun hükmünü aşan bir boyutta” diyen Av. Baturay yönetmeliğin iptaline karşı pazartesi günü Danıştay’da dava açacaklarını kaydetti.
Gıda ürünlerinde de kullanılabilir
Ekoloji Kolektifi Derneği avukatı M. Fevzi Özlüer ise konu ile ilgili açıklamasında "Bilindiği üzere iki gün önce bir bebek maması üreten firmanın raflardan alınmış ürünlerinden yapılan analizlerde GDO tespit edilmişti. Biyogüvenlik Kanunu’nun yasaklar başlıklı 5. Maddesinde, GDO ve ürünlerinin bebek mamaları ve ve küçük çocuk ek besinlerinde kullanılması yasaklanmıştı. Kanun’daki bu açık düzenlemeye rağmen, bugün yapılan yönetmelik değişikliğiyle bu yasak yönetmelikle delinmiş oldu. Kanun’daki bu yasağı delmek için Bakanlık, Kanunda tanımı olmayan bir kavramı yönetmeliğe işledi. Bu kavram GDO bulaşanı kavramıdır. Bakanlık; Türkiye’de Biyogüvenlik Kurulu bugüne kadar sadece hayvan yemi ihtiyacına yönelik ürünlerde bulunan GDO’lara izin verdi. Bu GDO’lara biyogüvenlik kurulu izin verdikten sonra, aynı gen insan ürünlerinde de çıkarsa, ürünün piyasada kullanılmasına izin verileceği anlamına gelmekte. Bu düzenleme Biyogüvenlik sistemine tamamen aykırıdır. Biyogüvenlik Kanunu’nu yok saymak demek" dedi.