Gündem

Hukukçular, AİHM'in Roboski kararını ve ‘usul skandalı'nı tartışıyor

Avukat Emin Aktar'a göre AİHM başvurusunda da usul hatası yapıldı

20 Mayıs 2018 01:50

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Türk Silahlı Kuvvetleri’nin 28 Aralık 2011’de Roboski’de düzenlediği bombardıman sonucu hayatını kaybedenlerin ailelerinin başvurularını, iç hukuk yollarının tüketilmemesi nedeniyle oy birliğiyle kabul edilemez buldu.


AİHM kararının Türkçe tam metnini, anayasa ve insan hakları hukukçusu Ar. Gör. Atagün Mert Kejanlıoğlu'nun çevirisiyle şuradan okuyabilirsiniz.


Anayasa Mahkemesi’nin, 2014 yılında yapılan başvuruyu Roboskili ailelerin avukatlarının belgelerde tespit edilen eksiklikleri öngörülen sürede gidermemiş olması ve bu doğrultuda geçerli mazeret sunulmaması gerekçesiyle reddettiğininin hatırlatıldığı ve “Mahkeme, AYM’nin kararında keyfi ve mantıksız hiçbir şey görmemektedir” ifadesine yer verilen AİHM kararı, hukukçular arasında tartışma yarattı.

Hukukçuların bir kısmı AİHM’in doğru karar verdiğini belirterek sorumluluğun AYM sürecinde Roboskili aileleri temsil eden avukatlarda olduğu yorumunda bulunurken; aralarında AİHM başvurusunu gerçekleştiren avukatların da bulunduğu diğer grup ise ‘şekilci’ davrandığı eleştirisinde bulundukları AİHM’in yine de başvuruyu esastan değerlendirmesi gerektiğini savundu. Hukukçuların, sosyal medyaya yansıyan değerlendirmeleri şöyle...

“AİHM’in başvurunun ana argümanını hiç tartışmaması, adalete erişim hakkı sorunu”

AYM başvurusunu yapan avukatlardan davayı devralarak AİHM başvurusunu hazırlayan insan hakları hukukçuları Kerem Altıparmak ve Yaman Akdeniz, cyber-rights.org.tr’de yayınladıkları açıklamada, “Öncelikle ifade edelim, AYM başvurusunu biz yapmış değiliz. O nedenle oradaki eksikliği açıklama hak ve ödevi bize ait değil. Bununla birlikte, yaptığımız başvuruda AİHM’in neden bu eksikliği ret sebebi saymadığını ayrıntıları ile açıkladık. Bu açıklamaların mevcut tartışmaya da ışık tutacağını düşünüyoruz. Ne yazık ki AİHM kararında bu argümanlardan tek satır bile bahsedilmiyor. Ulusal mahkemelerin gerekçesiz karar verdiğinde adil yargılanma hakkını ihlal ettiğini söyleyen AİHM’in bir başvurunun ana argümanını hiç tartışmamasının başlı başına bir adalete erişim hakkı sorunu olduğunu vurgulamak gerekiyor” ifadelerine yer verdi.

İlgili Haberler