1 Kasım Genel Seçimleri'ne bir haftadan az bir süre kala, devlet televizyonu TRT'nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve AKP ile diğer siyasi partilere ayırdığı süre arasındaki uçurum hakkındaki tartışma devam ediyor.
Radyo Televizyon Üst Kurulu'nun (RTÜK) HDP kontenjanından seçilen üyesi Ersin Öngel'in bugün yaptığı açıklamaya göre, son 25 günde, TRT yayınlarında AKP'ye 30 saat, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a 29 saat, CHP'ye 5 saat, MHP'ye 1 saat 10 dakika ve HDP'ye 18 dakika süre ayrıldı.
Bülent Arınç: Ne diyeceğim belli olmaz diye TRT'de bana ambargo uygulanıyor
TRT'nin belli kişi ve kurumlara yayınlarında yer vermemesi, AKP'nin kurucularından, eski Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç tarafından da dile getirilmişti. CNN Türk canlı yayınında konuşan Arınç, "İki yıldan bu yana kendi sorumlu olduğum TRT’de, diğerleri de bir yıldan bu yana bu kişi televizyona çıkmayacak, ne söyleyeceği belli olmaz diye bana ambargo uygulanıyor. Ben niye tehlikeli bir insanım, üzerime soru işareti koymaya utanmıyor musunuz? Kendi sorumlu olduğum TRT'de ve Anadolu Ajansı'nda Bülent Arınç'ın ambargolu olması hicrandır" ifadelerini kullanmıştı.
"Başbakan olarak yapılan açıklamalar ayrı, siyasi parti sıfatıyla yapılan konuşmalar ayrı"
Bülent Arınç'ın iddialarını yanıtlayan TRT, AA ve RTÜK'ten sorumlu Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, "7 Haziran öncesinde de sayın Gökçek'le ilgili polemikler yaşanmıştı. Bu bize çok büyük zarar verdi. 7 Haziran'dan biz dersler çıkardık. Bu süreçten biz dersler aldık. Bu nedenle partimize zarar verecek polemiğin içine girmeyi doğru bulmam" diye konuştu. Öngel'in açıkladığı yayın süreleriyle ilgili de konuşan Akdoğan, Ahmet Davutoğlu'nun "başbakan" ve "AKP genel başkanı" olarak yaptığı konuşmaların ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiğini iddia ederek şöyle devam etti:
"Yayın süreleriyle ilgili açıklama yapılacaktır. Siyasi parti liderlerinin yaptıkları konuşmalar canlı yayınlanıyor. TRT'de siyasi parti sözcülerine ne kadar yer ayrılmış çıkarılması için ben talimat verdim. Sayın Başbakan'ın, başbakan olarak yaptığı açıklamalar ayrı bir kategoridir. Siyasi parti sıfatıyla yaptığı konuşmlar ayrı bir kategoridir. Meclis'te grubu olmayan küçük partiler teşekkür ediyor, bize sadece TRT yer veriyor, başka kanalda yer verilmiyor diye. Bu yüzden burada haksızlık yapıldığı kanaatindeyim."
"TRT, Cumhurbaşkanı ve Başbakan arasında fırsat eşitliği yaratmaya çalışıyor"
Geçici seçim hükümetinde TRT'nin bağlı olduğu Başbakan Yardımcılığı görevinde bulunan Yalçın Akdoğan'ın sözlerine tepki gösteren HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken ise Hürriyet'e yaptığı açıklamada, "Akdoğan'ın açıklaması ciddiyetten uzak" ifadelerini kullandı. Baluken, "Tüm gelirleri yurttaşların vergilerinden gelen TRT'nin, siyasi partiler arasında fırsat eşitliği yaratması gerekir. Ancak TRT, Cumhurbaşkanı ve Başbakan arasında fırsat eşitliği yaratmaya çalışıyor" dedi.
TRT'nin 1 haftalık süre içinde 18 ila 24 saat Başbakan Davutoğlu ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklama ya da haberlerine yer verirken, muhalefet partilerine aynı süre içinde ancak 15-20 dakika ayırdığına dikkat çeken Baluken, şöyle konuştu:
"TRT'nin halkın kurumu olması gerekir. Kamu yayıncılığı açısından, tüm gelirlerini halkın vergisinden alan TRT'nin tüm yurttaşların haklarını koruyacak şekilde yayın yapması gerekir. TRT eliyle, muhalefete, muhalefet partilerinin liderlerine ağır bir sansür uygulanıyor. TRT'nin kamu kurumu olması nedeniyle de bu sansür, hükümet tarafından, Cumhurbaşkanı tarafından uygulanıyor. Bu çerçevede, Yalçın Akdoğan'ın açıklamaları ciddiyetten uzak, kendini ele veren açıklamalardır. Kamusal yayın yapması gereken bir kurumun nasıl tepeden gelen talimatlarla siyasi yayın yaptığını tüm Türkiye ibretle izlemektedir."
Bahçeli: TRT'nin de hesabı görülecek
Devlet kanalı TRT'nin yayın yaparken iktidar partisiyle diğer partileri ayrı tuttuğunu belirten MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de dün katıldığı bir mitingte, "Sadece AKP'nin iki bakanı, iki tane milletvekili adayını gece gündüz ekrana çıkartırken halkın arasına girmeye cesaret edemeyenleri halkın evinde, halkın arasındaymış gibi gösterme çabası içine giriliyor. Demek ki bir iktidar değişikliğinde TRT'nin de hesabı görülecek. TRT'nin bugünkü durumunu kabullenmemiz mümkün değildir" ifadelerini kullanmıştı.