DİĞER
Orhan Kemal Cengiz: Türkiye’nin bir gün tümüyle geçmişiyle yüzleşmesini, bu ülkenin sayısız mağdurlarının haklarını teslim etmesini diliyorum. Herkesin eşit ve özgür olduğu, gerçek bir demokrasi hayal ediyorum…
Haydar Ergülen, şimdiye dek çeşitli şiir atölyelerinde birlikte çalıştığı öğrencileriyle birlikte yepyeni ve özel bir etkinliğe imza attı. Ayşecan Kurtay'ın küratörlüğündeki Şiirin Seyri sergisi Aralık boyunca devam edecek
Eric-Emmanuel Schmitt: Benim için her kitap bir seyahat ve bir macera. İnsanî gerçekliğin bir boyutunu araştırmak, bir boyutunu görmek için bir seyahat benim için kaleme aldığım her kitap
Filiz Aygündüz'le dünden bugüne kültür sanat haberciliğini, bu alandaki deneyim, gözlem ve tavsiyelerini konuştuk...
Yekta Kopan: Bu roman okuruna; “Ey okur! Bu, senin de her gün yaşadığın, algıladığın, tepki verdiğin, vermediğin, düşündüğün, düşünmediğin ya da kendini bu şekilde pozisyonlandırdığın sıradan bir gün!” diyor
Yavuz Ekinci: Bu çağın bir kurtarıcıya ihtiyacı var mı? Evet var. Fakat bir kurtarıcı gelse de bu çağa bir şey yapamaz. Çünkü artık kurtarıcı mesiyetik bir kurgudur. O artık umuduyla değil umutsuzluğuyla ruhumuzdaki varlığını sürdürüyor...
Ahmet Ümit: Başarısı ne olur, bilmiyorum; ama bir yazar, bir aydın olarak geçmişe bakarak ve İttihat ve Terakki’yi mümkün olduğunca nesnel anlatmaya çalışarak önemli bir vicdani sorumluluğumu yerine getirdim...
Mario Levi: Yazarlık bir keşfetme sürecidir. Bir arayıştır. Hakikatin içinde kendini bulma arayışıdır. Ve gerekirse o hakikatin içinde kendini yok etme arayışıdır. Çünkü önemli olan hakikatin kendisidir...
Müge İplikçi: Siz barış derken savaşı işaret ediyorsanız, o sözcük bir gün gelir sizi boğar. Gerçekten kefaretidir bu sözcüklerin... “Barış” dediklerinde kastettiklerinin “savaş” olması çok korkunç...
Ercan Kesal: Neden bazı hikâyeler bu kadar peşine düşer insanın, biliyor musun? O hikâyeleri yaşayan insan, artık aynı kişi değildir çünkü. İnsan olgunlaşarak çıkıyor bazı şeylerin içerisinden...
Ahmet Altan: Bu ülkenin yönetimi her zaman sanatçıların peşine düşer. Bugün de aynısını yapıyor, daha da şiddetle yapıyor. Çünkü bugünkü yönetim sanattan nefret etmesinin yanında, ondan çok korkuyor da...
Aslı E. Perker: Bana göre gerçekçi düşünmeyip yine de açık uçları birbirine bağlayabilen kişi yazardır. Yazmayı bir uyku hali gibi düşünün. Yazarken insan tıpkı rüyalarındaki gibi özgürdür...
Daha Fazla
© Tüm hakları saklıdır.
↑ Yukarı çık