Haberler

Altın Portakal'da ödül alan Farah Zeynep Abdullah: Ödülümü, erkekçiliğin ve erkeklerin egemen olduğu bu düzende konuşmaktan korkmayan, pes etmeyen kadınlar için alıyorum

05 Ekim 2024 22:28

T24 Video

61. Altın Portakal Film Festivali'nde Başarı Ödülü olan oyuncu Farah Zeynep Abdullah, ödül töreninde yaptığı konuşmada, "Dün kötüydü, bugün daha kötü... Çok korkuyorum daha da kötü olacak diye. Kısa keseceğim. Ben bu ödülü izninizle bu erkekçiliğin ve erkeklerin egemen olduğu, henüz daha sektör bile diyemeyeceğimiz bu düzende var olmaya çalışan, konuşmaktan korkmayan, yorulan ama pes etmeyen kadınlar için almak istiyorum" ifadelerini kullandı.

Türkiye'nin en köklü sinema festivallerinden biri olan Antalya Altın Portakal Film Festivali, bu yıl 61. kez perdelerini açtı. Geçen yılki sansür tartışmaları nedeniyle iptal edilen festival, bu yıl "Hikayemiz Birlikte" temasıyla tekrar sanatseverlerle buluştu.

"Daha çok konuşacak şeyimiz var"

Kortejle başlayan festival, ödül töreniyle devam etti. Aras Bulut İynemli ile birlikte Başarı Ödülü'ne layık görülen Abdullah, ödül törenindeki konuşmasında şu ifadeleri kullandı:

"Bugün gerçekten beynim almadı bu konuşmayı yapmayı çünkü çok fazla gündem var. Dün kötüydü, bugün daha kötü... Çok korkuyorum daha da kötü olacak diye. Kısa keseceğim. Ben bu ödülü izninizle bu erkekçiliğin ve erkeklerin egemen olduğu, henüz daha sektör bile diyemeyeceğimiz bu düzende var olmaya çalışan, konuşmaktan korkmayan, yorulan ama pes etmeyen kadınlar için almak istiyorum. Çok sağ olun. Daha çok konuşacak şeyimiz var."

61. Altın Portakal 'geleneksel kortej' ile başladı

Aşk-ı Memnu'nun unutulmaz ismi Gülsen Tuncer, Altın Portakal'a Filistin şalıyla katıldı: Suriye, Filistin, İran ve Lübnan için gözümüzde yaş var

Geçen yıl neler yaşandı?

Yönetmen Nejla Demirci, Kanun Hükmü/Decree başlıklı belgeselin, geçen yıl Altın Portakal'da yarışma seçkisinden "yargı sürecinde" iddiasıyla çıkarılmasını protesto etti. Durumu "belgesel sinemaya karşı darbe" olarak niteleyen yönetmen, festival yönetimini suçladı.

Yönetmen Nejla Demirci, "Kanun Hükmü/The Decree" belgeselinin 60. Antalya Altın Portakal Film Festivali'nin Ulusal Belgesel Yarışma Seçkisinden kaldırılmasını protesto etti.

Demirci, uygulamayı "hukuksuzluk" olarak niteleyerek, festival yönetimini sansürle suçladı. Sosyal medya hesabından açıklama yayımlauan Demirci, yaşananların "belgesel sinemaya bir darbe" olduğunu söyledi.

Kanun Hükmü/The Decree başlıklı belgeselin yönetmeni Demirci, açıklamada şunları kaydetti:

"Kanun Hükmünde Kararnameler ile kamu görevinden çıkarılan doktor Yasemin ve öğretmen Engin'in ihraç sonrası gösterdikleri mücadeleyi anlatan KANUN HÜKMÜ/ THE DECREE belgeselimiz ani bir karar ile 60. Antalya Altın Portakal Film Festivali'nin Ulusal Belgesel Yarışma Seçkisinden kaldırıldı. Doktor Yasemin Demirci ve öğretmen Engin Karataş hakkında kesinleşmiş herhangi bir yargılama söz konusu değilken festival mazeret olarak belgeselin bir karakterinin yargı sürecinde olduğunu iddia ediyor.

AYM'nin tazminat kararı

Belgeselimiz henüz yapım aşamasındayken yapımı yasaklanmış ve bu sebep ile yargıya başvurmuştuk. Nihayetinde AYM eserimi ifade özgürlüğü, bilim ve sanat özgürlüğü çerçevesinde değerlendirdi ve tarafıma tazminat ödenmesine karar verildi. Sinema faaliyetini topluma aktarmak için yola çıkmış bir festivalin 60. Yılında doğru olmayan ve dahi doğru olsa bile kendisini ilgilendirmeyen bir yargı süreci işten ayrılma işleminin hukuka aykırılığı ile ilgilidir.

Belgeselin konusu ise sivil direniş ve mücadele örneğidir. Mahkeme üzerinde belgesel filmin hiçbir baskı etkinliği yokken KHK ile öğretmeni işten çıkaran yönetimin fiili baskısı vardır. Filmin kaldırılma gerekçesi aldatmacadır, mahkemeyi etkileme potansiyeli mevcut iktidarda fazlasıyla vardır, filmler sadece toplumu bilgilendirme amaçlıdır.

Bu yaşanan hukuksuzluk, açık seçik sansürün muhatabı sanat özgürlüğünden yararlanması gereken Türkiye toplumudur. Hukuk, demokrasi isteyen Türkiye toplumu mağdur edilmiştir. Bu yaşanan Belgesel Sinemaya bir darbedir. Bunun sorumlusu Antalya Altın Portakal Film Festivalidir."

Altın Portakal ne demişti?

Yazılı açıklama yapan Antalya Altın Portakal Film Festivali Yönetmeni Ahmet Boyacıoğlu, Ulusal Belgesel Film Yarışması bölümüne seçilen "Kanun Hükmü" filminde yer alan kişinin yargı sürecinin devam ettiği saptadıklarını öne sürmüştü.

Yargı süreci bitene kadar filmin festivalden çıkarıldığı duyuran Boyacıoğlu, "Bu nedenle yargıya intikal etmiş bir konuda yargılama sürecini ve tarafsızlığını etkilememek adına filmin bu yılki seçkiden çıkarılmasına karar verilmiştir. Biz; sinemanın bağımsızlığına, sanatçıların fikirlerini özgürce yansıtabilmesi gerektiğine yürekten inanıyoruz. Belgeselde yer alan kişi ile ilgili yargı süreci tamamlandıktan sonra Film, Antalya’da gösterilecektir" demişti.

Jüriler görev bıraktı, yönetmenler filmlerini çekti

60. Antalya Altın Portakal Film Festivali'ne katılan 27 filmin yönetmen ve yapımcıları ortak bildiri imzalamış, "Kanun Hükmü filmi, ulusal belgesel yarışmasındaki yerini alana dek filmlerimizle festivalde yer almayacağımızı kamuoyuna saygıyla duyururuz" dedi. Zeki Demirkubuz da filmi Hayat'ı Altın Portakal'dan çektiğini açıkladı.

Daha önce de Kanun Hükmü belgeselinin festival seçkisinden çıkarılmasına tepki olarak jüri üyeleri görev bırakmıştı.

TIKLAYIN - Altın Portakal'da "KHK sansürü": İhraç edilenleri anlatan belgesel seçkiden çıkarıldı, yönetmen AYM kararını gösterdi

TIKLAYIN | “Kanun Hükmü” belgeselinin Altın Portakal Film Festivali’nin seçkisinden çıkarılmasına tepki olarak jüri üyeleri görev bıraktı

TIKLAYIN | 27 filmin yönetmen ve yapımcılarından 'Kanun Hükmü' kararı: Film eklenene kadar Altın Portakal'da yer almayacaklar

TIKLAYIN - Zeki Demirkubuz da filmi Hayat'ı Altın Portakal'dan çektiğini açıkladı

Yönetmenden Altın Portakal'a "sansür" davası

60'ncı Antalya Altın Portakal Film Festivali’nin Ulusal Belgesel Film Yarışması'ndan çıkarılan "Kanun Hükmü" filminin yönetmeni Nejla Demirci, kararın iptali ve yürütmenin durdurulması talebiyle, festivali düzenleyen Antalya Büyükşehir Belediyesi’ne dava açtı.

Antalya İdare Mahkemesi'ne sunulan dava dilekçesinde, Antalya Büyükşehir Belediyesi’ne 30 bin liralık manevi tazminat cezası verilmesi ve belgeselin seçkiden çıkarıldığı 22 Eylül’den itibaren tazminata faiz işletilmesi talep edildi.

Kanun Hükmü programa geri alındı

Altın Portakal Film Festivali, Tepkilerin ardından sosyal paylaşım sitesi X'ten (Twitter) açıklama yapan filmin, yarışma seçkisine geri alınmasına karar verdiğini duyurdu.

"22.09.2023 tarihinde yapılan duyuru ile 60. Antalya Altın Portakal Film festivali Ulusal Belgesel Film Yarışması seçkisinden çıkarılan "Kanun Hükmü" adlı belgesel filmde yer alan kişi ile ilgili yargılama sürecinin devam etmediği tarafımızca belgelendiği için filmin yarışma seçkisine geri alınmasına karar verilmiştir."

Belgesel ikinci kez festivalden kaldırıldı

60. Altın Portakal Film Festivali'nde, Kanun Hükmü filmi ikinci kez seçkiden çıkarıldı. Festival Yönetmeni Ahmet Boyacıoğlu tarafından yapılan yazılı açıklamada, "Filmin festivaldeki varlığı nedeniyle şahsım adına soruşturma açıldığı bilgisi tarafıma ulaşmıştır. Oldukça yüksek sesle tepkilerini dile getiren sinema sektöründen gereken desteği göremedik. Geldiğimiz noktada olayın sorumlusu ve suçlusu olarak gösterilmek isteniyoruz. Herhangi bir terör örgütünün destekçisi olarak kabul edilmemiz mümkün değildir" denildi.

TIKLAYIN - 'FETÖ' suçlamalarının ardından 'Kanun Hükmü' belgeseli Altın Portakal seçkisinden ikinci kez çıkarıldı!

TIKLAYIN - Kanun Hükmü'nün yönetmeni Nejla Demirci: Filmde herhangi bir suç unsuru olduğunu kimse söyleyemez, kendime lanet ediyorum

Kültür Bakanlığı'ndan açıklama

Sinemacıların filmlerini festivalden toplu bir şekilde çekmesinden bir gece sonra, Festival Yönetmeni Ahmet Boyacıoğlu, yaptığı yeni bir açıklamayla Kanun Hükmü’nün seçkiye yeniden dahil edildiğini duyurmuştu. Filmin yeniden seçkiye dahil edilmesinin ardından festivalin destekçilerinden olan Kültür ve Turizm Bakanlığı ise karara tepki göstererek festivalden çekildiğini açıklamıştı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından 11 Ağustos'ta Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü'ne atanan oyuncu Tamer Karadağlı, Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde belgesel kategorisine yer alan "Kanun Hükmü" filminin programa tekrar alınmasının ardından Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın festivalden çekilmesi hakkında, “Bakanlığımızın aldığı kararın arkasındayız” demişti. 

TIKLAYIN - Altın Portakal Film Festival Yetkilisi: Bundan sonra başımıza ne gelir bilmiyorum; Kafkaesk bir durunla karşı karşıyayız

TIKLAYIN | Altın Portakal Film Festivali: Kanun Hükmü belgeseli neden tartışma yarattı, Kültür ve Turizm Bakanlığı niçin festivalden çekildi?

TIKLAYIN | Kültür ve Turizm Bakanlığı, Altın Portakal Film Festivali'nden çekildi 

Festival iptal edildi, Başkan Böcek "malum film" dedi

"Kanun Hükmü" belgeselinin sansüre uğramasının ardından yaşanan süreçle tartışmaların odağı olan Antalya Altın Portakal Film Festivali iptal edildi. 1979 yılında Ömer Kavur’un yönettiği Yusuf ile Kenan, Yavuz Özkan’ın yönettiği Demiryol ve Yavuz Pağda’nın yönettiği Yolcular filmlerine uygulanan sansüre karşı yapımcı ve yönetmenlerin festivalden çekilme kararı almış, festival yönetimi ise sansüre karşı durarak 16. Altın Portakal Film Festivali'ni iptal etmişti. Altın Portakal, 44 yıl sonra ikinci kez sansür tartışmaları nedeniyle iptal edildi. 

Kararı, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek sosyal medya hesabından duyurdu. Kanun Hükmü belgeseli için "malum film" ifadesini kullanan Böcek, şöyle dedi:

"Başta festival yöneticisi olmak üzere tüm sanat ekibinin süreci yanlış yönettiği, kriz yönetimini yapamadığı tespit edilmiştir. Altın Portakal Film Festivali siyaset üstüdür.

Festivalimizi kimsenin siyasi emellerine malzeme ettirmeyeceğim. Ayrıca şahsıma ve belediyemize malum film üzerinden isnat edilen suçlamaların tamamını da gerçek muhataplarına aynen iade ediyorum. Az önce açıkladığım nedenler dolayısıyla, kendi kararıyla büyük bir karmaşaya yol açan festival yönetiminin ve oluşturdukları tüm sanat ekibinin görevlerine şu an itibarıyla son verilmiştir."

 
 
 

 

'Gecenin Kıyısı'nda taraf tutmanın anlamsızlığı üzerine bir hikâye