15 Ekim 2024

Gizli kamu borçları (3): Buzdağının görünmeyen kısmında Çin mi var?

Çin, şeffaflık konusunda uluslararası arenada çok tartışmalı bir pozisyona sahip

Çin, dünyanın en büyük alacaklısı ülkesi. Sahra Altı Afrika ve diğer bazı düşük gelirli ülkelerin toplam borç stokunun yüzde 15'ini elinde bulunduruyor[1]. Küresel krizden bu yana Afrika'da 3.500'den fazla projeyi ve yatırımı Çin’in finanse ettiği öne sürülüyor. Son yirmi yıldır bu yoksul hükümetlere büyük miktarda krediler vermesi, Çin'i dünyanın en büyük resmi alacaklısı haline getirdi. Ayrıca Çin, Kuşak ve Yol Girişimi (BRI) ile birçok ülkede altyapı projelerini finanse etmeye devam ediyor.  

Çin, aynı zamanda gizli kamu borçlarıyla ilgili en uç örnek. Böyle bir uç örnek olmasının pek çok nedeni var. Nedenlerden biri, kamu borcu istatistiklerinin çok önemli bir kısmının Dünya Bankası borç istatistiklerinde yer almaması. Bir başka nedeni, Çinli kreditörlerin ve Çin hükümetinin borç sözleşmelerinin çok önemli kısmını yayınlamaması ya da incelenmesine izin vermemesi. Bir başka nedeni de borç verdiği ülkelerde gizli borç sorununun varlığı.

Aslında Dünya Bankası’ndan borç alan tüm ülkelerin, devlet garantisi verilmiş borçlara ilişkin veriyi bu kuruma sağlaması gerekiyor. Buna karşılık Dünya Bankası’ndan borç almayan ülkelerin borç istatistiklerini, uluslararası borç istatistikleri havuzuna açıklama zorunluluğu bulunmuyor. 

Gizlilik konusunda oldukça ünlü olmasına rağmen Çin hükümeti aslında bu borçları gizlemiş sayılmıyor. Çünkü Çin, Paris Kulübüne üye değil. O nedenle herhangi bir yere bildirmek zorunda değil.

Merkezi Paris’te bulunan ve 38 üyeden oluşan Paris Kulübü dışındaki alacaklı ülkelerin borç verme işlemleri, kamuya açık değil. Paris Kulübüne üye ülkeler kulübün alacaklı raporlama sistemine borçlarını bildirme yükümlülüğündeyken, üye olmayanlar için ve dolayısıyla Çin için böyle bir yükümlülük bulunmuyor.

O nedenle de Çin'in yurtdışı finansmanı hakkında kapsamlı veri yok. Oysa Çin’in son yıllarda uluslararası finansal piyasalardaki varlığı ve hacmi özellikle Kuşak ve Yol Girişimi (BRI) kapsamındaki yatırımları nedeniyle artıyor. Verdiği borçların geri ödenme olasılığını yeniden değerlendiren uluslararası alacaklılar açısından fonlama maliyetlerinin artmasına neden oluyor. Tüm borçların gerçek boyutu hakkında bilgi eksikliği, çok taraflı kurumlar ve uluslararası yatırımcıların dikkatini çekiyor[2].

Çin'in küresel borçlarına ait bazı veriler şöyle[3]:

2000-2017 yılları arasında gelişmekte olan ülkelere verilen ve 676 milyar $ olduğu tahmin edilen Çin kredilerinin 385 milyar $’ı Dünya Bankası'na bildirilmemiş. Bu tutarın yüzde 61’i olan 235 milyar $, üç ülkeye taahhüt edilmiş durumda. Bu ülkeler de Venezuela, Rusya ve Kazakistan. Dünya Bankası yönergelerine aykırı olarak ortak girişime ya da sınırlı sorumlu şirkete verilen Çin kredileri bulunuyor. Görüldüğü gibi Dünya Bankası devlet garantisi olmadığı sürece bu borçları kamu borcu olarak sınıflandırmıyor ve borçlu olan bu hükümetlerin de bu borcu bildirmesi gerekmiyor[4].

Ancak buzdağının görünmeyen kısmı nedeniyle Çin, şeffaflık konusunda uluslararası arenada çok tartışmalı bir pozisyona sahip. Ayrıca borç sözleşmelerinin maddeleri konusunda da gizlilik var. Çin borç sözleşmelerinin, borçlulara yardımcı mı yoksa engel mi olacağını araştıranlar dışında, borçluları uluslararası borç batağına sokmak ve egemenliklerini zayıflatmak amacıyla şeffaf olmayan sözleşmeler imzalatarak bağımlılığı teşvik ettiğini ileri sürenler[5] de mevcut.

Bazı yazarlar da Çin’in kasıtlı olarak "borç tuzağı diplomasisi" izlediğini, hükümet muhataplarına sert koşullar dayattığını ve borçlu ülkeler finansal sorunlarla karşılaştığında, stratejik varlıklara el koymasına izin veren sözleşmeler imzalattığını ileri sürüyorlar[6].

Çin'in verdiği dış borçlara ilişkin yasal şartların ilk sistematik analizini yapan Gelpern vd. (2021)[7] Çin’in borçluları ile yaptığı sözleşmeleri arasından, 100 sözleşmelik örneklemi değerlendirmiştir. Bulgulardan biri; Çin sözleşmelerinin borçlanma şartlarının, hatta borcun varlığının açıklanmasını engelleyen alışılmadık gizlilik maddeleri içerdiği yönünde. Bir başka bulgu; Çinli kreditörlerce "Paris Kulübü Yok" maddelerinin uygulandığı. Üçüncüsü; Çin sözleşmelerindeki “iptal, hızlandırma ve istikrar” maddelerinin Çin’in, borçlu ülkelerin iç ve dış politikalarını etkileme potansiyelinin olduğu.

Sözleşmelerde, Paris Kulübü Yok ve İşlemin Karşılaştırılabilirliği Yok maddeleri yaygın bir şekilde kullanılıyor. Borç sözleşmelerindeki bu maddeler, borç alan ülkenin Çin'e olan borçlarını Paris Kulübü alacaklılarıyla koordinasyon halinde ve/veya onlarla karşılaştırılabilir şartlarda yeniden yapılandırmasını yasaklıyor. Ayrıca borçlunun Çin kredisini iptal etme veya yeni düzenlemeler yapma alanını etkili bir şekilde sınırlıyor.

Ayrıca Çin Eximbank ve Çin kamu bankaları ile yapılan tüm sözleşmeler, çapraz temerrüt maddesinin farklı versiyonlarını içeriyor. Borçlunun temerrüde düşmesi durumunda borç verene fesih hakkı ve derhal tam geri ödeme (hızlandırma) talep etme hakkı veriyor. Borçlu ülke, Çin'in yatırım çıkarlarına aykırı herhangi bir eyleme karşı çapraz temerrüde düşüyor. Hem çapraz temerrüt hem de çapraz askıya alma maddeleri borçluya performans göstermesi için baskı yapıyor. Bazı sözleşmeler de, Çin ile borçlu ülke arasındaki diplomatik ilişkilerin sona ermesine neden olacak maddeler içeriyor.

Görüldüğü gibi Çin sözleşmeleri, resmi kredi piyasasındaki emsallerinden daha ayrıntılı geri ödeme güvenceleri ve Çin’e diğer alacaklılara göre avantaj sağlayan unsurlar içeriyor. Hatta Çin bu konuda yaratıcı tasarım bile kullanıyor, olabilir...

Sonuçta Çin’den borç alan ülkelerde de gizli kamu borcu sorunu ortaya çıkıyor. Araştırmalar Çin’den borç alan bir ülkenin Çin'e olan gerçek ve potansiyel geri ödeme yükümlülüklerini, GSYİH'sinin yüzde 5,8'ine eşdeğer bir miktarda eksik bildirdiğini ileri sürüyor[8]

Gizli kamu borçları; Çin hükümeti, Çin yerel yönetimleri (şu yazımda ayrıntılı anlattım) ve Çin’den borç alan düşük gelirli ülkelerle sınırlı değil. Bu borçlar ne kadar gizli de olsa, kriz dönemlerinde gerçek boyutu ortaya çıkıyor. Ayrıca uluslararası finansal kuruluşların da gözleri üstünde. O nedenle gizli kamu borçlarının büyüklüğü bazı durumlarda ölçülebiliyor. Bir sonraki yazımda bu konuyu ele alacağım. Görüşmek üzere.


[1] Bkz. Melecky, M. (2021). Hidden Debt Solutions to Avert the Next Financial Crisis in South Asia. World Bank, Washington DC, USA.

[2] Bkz. Alfaro, L. & Kanczuk, F. (2019). Undisclosed Debt Sustainability. NBER Working Paper No. 26347 http://www.nber.org/papers/w26347

[3] William&Mary Üniversitesinde bir araştırma laboratuvarı olan AidData’da bu veriler mevcut. Yayın bilgisi için Bkz. Brautigam, D. & Huang, Y. (2021). What is the Real Story of China's "Hidden Debt”?. Econstar, Briefing Paper, No. 06/2021.

[4] Bkz. Brautigam, D. & Huang, Y. (2021). What is the Real Story of China's "Hidden Debt”?. Econstar, Briefing Paper, No. 06/2021.

[5] Bkz. Tillerson, R. (2018). U.S.-Africa Relations: A New Framework. George Mason University.

[6] Bkz. Chellaney, B. (2017). China’s Debt Trap Diplomacy. Project Syndicate, January 23, Brautigam, D. (2019). A Critical Look at Chinese ‘Debt Trap Diplomacy’: The Rise of a Meme. Area Development and Policy, 5(3), 1-14, Moody's (2018). Sovereings-Africa, China's Lending Supports Growth, Exacerbates Fiscal and External Pressures in Sub-Saharan Africa. Moody’s Investors Service, November 14, Parker, S. & Chefitz, G. (2018). Debtbook Diplomacy: How China Is Turning Bad Loans into Strategic Investments. The Diplomat.

[7] Bkz. Bkz. Gelpern, A., Horn, S., Morris, S., Parks, B. & Trebesch, C. (2021). How China Lends A Rare Look into 100 Debt Contracts with Foreign Governments. Peterson Institute for International Economics, Working Paper, Washington DC.

[8] Bkz. Brautigam, D. & Huang, Y. (2021). What is the Real Story of China's "Hidden Debt”?. Econstar, Briefing Paper, No. 06/2021.

Binhan Elif Yılmaz kimdir?

Binhan Elif Yılmaz, lisans eğitimini İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Maliye Bölümünde, Yüksek Lisans ve Doktora eğitimlerini İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Maliye Teorisi Ana Bilim Dalında tamamladı.

Akademik hayatı 1997 yılında İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Maliye Bölümü Maliye Teorisi Ana Bilim Dalında Araştırma Görevlisi olarak başlayan Binhan Elif Yılmaz, aynı Ana Bilim Dalında 2003 yılında Yardımcı Doçent, 2008 yılında Doçent, 2014 yılında Profesör oldu.

"Devlet Borçları ve Türkiye'de Borç Çıkmazı", "Türk Vergi Sistemi", "Maliye", "Küresel Kriz ve Avrupa'da Borç Çıkmazı", "Sosyal Güvenlik Ekonomisi", "Kamu Maliyesi" isimli standart kitaplarının yanında 100'ü aşkın Akademik çalışma ve ulusal/uluslararası kongrelerde sunulan bildiriler bulunmaktadır.

Binhan Elif Yılmaz Kamu Maliyesi, Maliye Politikası, Türk Vergi Sistemi, Devlet Borçları, Kamu Borç Yönetimi ve Uluslararası Borç Krizleri derslerini vermekte, TÜBİTAK, BAP destekli projeler yürütmektedir.

Çeşitli TV kanallarının ekonomi programlarına yorumlarıyla girmekta olan Binhan Elif Yılmaz, halen İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Maliye Bölümünde profesör olarak görev yapmaktadır.

Yazarın Diğer Yazıları

Asgari ücret belirlendi, belirsizlik bitmedi

Asgari ücretin belirlenme süreci, yılın son günlerine kalır. Artık rakam belli oldu ama aşağıda açıkladığım belirsizlikler devam ediyor

Ödenekler biterken 2024 bütçesinin son görünümü

Enflasyonla mücadelede sıkı para politikasının borç faizlerine etkisi, ihraç edilen tahvillerin cinsi ve vadesine göre uzun süre daha devam edebilir. Sonuç ne olursa olsun iç ve dış borçların söz konusu faiz ödemeleri sözleşmeden doğan zorunluluk nedeniyle ödenmek durumunda

Cari açığa pansuman

Türkiye’nin cari açık vererek büyüyen bir ekonomisinin olduğu gerçeği, üretim, dış ticaret gibi ekonominin tüm dinamikleriyle iyileşme ortaya çıkmadığı sürece değişmiyor

"
"