Henüz 20 yaşında olmasında rağmen 8 yıllık bir müzik kariyeri olan Alper Erözer, şimdiye kadar yayınladığı rap, trap, pop türündeki şarkılarından tamamen farklı olarak çok sağlam bir rock şarkısına imza attı. “20’li Yaşlar” isimli parça, adıyla müsemma sözleri, sağlam sound’uyla, Alper Erözer’in de belirttiği gibi, “zamansız bir şarkı” olmaya aday. Genç müzisyenle müzik kariyerini, yeni şarkısını ve girdiği yeni “yol”u konuştuk.
Alper Erözer
- Uzun süre profesyonel olarak futbol oynamışsın. Neden devam etmedin? Müzik mi ağır bastı?
Evet, futbol oynamayı çok seviyordum ve hâlâ seviyorum. Ancak insanlarla iletişim kurmayı ve duygularımı paylaşmayı sevdiğimi fark ettiğimde, sanat benim için daha ağır bastı.
- Müziğe ilk başladığın zamanı hatırlıyor musun? Neler geçiyordu kafandan?
Hatırlıyorum. 12 yaşındaydım ve ilk şarkım için yoğun bir şekilde çalışıyordum. İçten içe çok başarılı olmak istiyordum. Ancak ilk adımımı atarken yalnızca yapmak istedim; başka bir şeyi düşünmedim. “Nasıl olur?”, “Ne düşünülür?” gibi sorular aklıma gelmedi. Sadece kendime ait bir parça yaratmayı istiyordum.
- İşlerin bu hale geleceğini düşünmüş müydün? Yol haritan belli miydi?
Evet, bunu hissediyordum. Her zaman içimden gelen duruşu sergiledim. Bu yaklaşım, markalaşmayı ve celebrity sınıfında kalmayı sağlarken, etkileşim için fenomenleşmemek istediğim yolda ilerlememe yardımcı oldu. İşin dinamiklerini de erken yaşta öğrenmiş oldum.
- Henüz 20 yaşındasın ancak 8 yıllık bir müzik kariyerin var ve erken gelen şöhret, ödüller, projeler neredeyse hiç eksik olmamış hayatında. Çok genç olmana rağmen bu ilgi alaka seni tedirgin ediyor mu?
Tedirginlik tam doğru kelime değil ama elbette yaşadığım hayatın psikolojimdeki yansımalarını zamanla fark ediyorum. 12 yaşından 20 yaşına kadar göz önünde olmak ve aynı tempoyla durmadan ilerlemek kolay bir şey değil. Ancak gerçekten bunun için dünyaya geldiğime inanıyorum. Herkesin bir amacı olduğuna inanırım ve benim amacım da bu. Bu yüzden bu zorluklar beni yıpratamıyor.
- Son şarkın “20’li Yaşlar”a kadar pop, rap, trap türleri arasında gezinmişsin. Ancak “20’li Yaşlar”da çok keskin bir makas değişimiyle sağlam bir rock şarkısına imza attın. Nasıl oldu bu değişim?
Öncelikle, müzikal arayışım her zaman devam etti. Doğal olarak çünkü hiçbir zaman deneyimleme şansım olmadı; kendimi bir anda sektörün içinde buldum. Bu yüzden farklı türler denedim ve ürettim. Bu deneyimler beni çok geliştirdi. Şimdi büyüdüm, 20 yaşıma geldim ve artık neyi nasıl iletmek istediğimi, 25 yaşında nerede olmak istediğimi, neler hissettiğimi çok daha iyi biliyorum. Şimdi hem yapmam gereken yolu hem de yapmak istediğim yolu buldum.
- Rock’la iyi miydi aran? Kimleri dinliyordun? Neler çalıyordun?
Radiohead, Muse, Arctic Monkeys, Gorillaz ve Kasabian gibi grupları severek dinliyorum. Yıllardır piyano çalıyorum, ancak 20’li yaşlarıma girmemle birlikte elektro gitar çalmaya da başladım.
- Şarkı nasıl ortaya çıktı? Sanki bir farkında olma hali, “Ne yapıyorum ben?” diye kendi kendini kurcalamışsın ve sonunda da bu şarkıyı yazmışsın gibi bir hissiyat uyandırdı bende…
Yeni tarzım için yoğun bir üretim sürecindeydim. Yaklaşık 20-25 tane beste tamamladım ve hepsi bana ait. Yeni tarzımı yansıtmaya başlamak için en uygun parçanın “20’li Yaşlar” olduğunu hissettim ve bu yüzden dinleyicilerle bu parçayı paylaşmaya karar verdim.
“20’li Yaşlar” zamansız bir parça olarak iz bırakacak”
- “20’li Yaşlar” gerçekten de “20’li yaşlar”ı anlatan bir parça. İsyan, kızgınlık, bolca kafa karışıklığı, belirsiz bir gelecek, kalp kırıklıkları karşımıza çıkıyor. Sende “20’li yaşlar” nasıl bir etki bıraktı ve bırakmaya devam ediyor?
Bence “20’li Yaşlar” zamansız bir parça olarak iz bırakacak. 20’li yaşlarını yaşayanlar için ve o yılları tekrar hissetmek isteyenler için unutulmayacak bir parça olacağını düşünüyorum.
- Şarkın kişisel fazlasıyla kişisel ancak özellikle senin jenerasyonunu düşündüğümde, “20’li Yaşlar”ın ulaşılabilirliğinin kolaylığı, şarkının yukarıda bahsettiğim içeriği ve sound’u pek çok gence kılavuzluk edebilir, edecektir diye düşünüyorum. Kendi hislerini bunca insanla paylaşmak nasıl bir duygu?
Bunu yıllardır yaptığım için farklı bir şey hissetmiyorum. Eskiden nasılsa, şu anda da parçalar yoluyla dinleyicilerle hislerimi paylaşmaya devam ediyorum.
- Son olarak sırada neler var aklında? Bizi şaşırtacak mısın yine?
Evet, elimden geldiğince dinleyicilerimi şaşırtmak ve yaratıcı fikirlerle karşılarına çıkmak benim önceliklerimden biri. Onları doğru bir moda sokabilmek önemli. Bakalım, ilerleyen zamanlarda güzel projeler üreteceğiz.
Burak Soyer kimdir?
1986 yılında Kütahya'da doğdu. 1992 yılında Çanakkale'ye yerleşti. 2004 yılında Marmara Üniversitesi Alman Dili Edebiyatı'nı kazandı. Aynı yıl okulu bıraktı. Bir süre garsonluk yaptı.
2005 yılında Radikal Gazetesi Kültür Sanat Servisi ve Kitap Eki'nde gazeteciliğe başladı. Aynı yıl Rolling Stone Türkiye'nin açılmasıyla birlikte Rolling Stone'a müzik yazıları yazdı. 2006-2008 yılları arasında Akşam Gazetesi Ekler Servisi'nde muhabir olarak görev yaptı. Daha sonra "memleketi" Çanakkale'ye dönüp Çanakkale Olay Gazetesi'nde çalıştı.
İnternethaber.com, Sözcü.com.tr, Toplumsal Haber gibi internet haber sitelerinde Siyaset, Gündem, Spor, Yurt Haberler, Kültür Sanat, Yaşam, Lifestyle servislerinde editör olarak çalıştı. Trend Medya'nın YouTube kanalı için kültür sanat ve spor programı hazırlayıp sundu. Son olarak İstanbul Karaköy MONO dergisinin editörlüğünü yapıyordu.
Şimdiye kadar Milliyet, Hürriyet, Hürriyet Kitap Sanat, BirGün, BirGün Pazar, BirGün Kitap, Taraf, Cumhuriyet Pazar, T24, Gazete Duvar, sendika.org, solhaber.org'a, siyaset, edebiyat, müzik, sinema, tiyatro yazıları yazdı. Halen T24 Haftalık, Bianet ve OT dergisine kültür sanat, K24, Edebiyathaber.net, Oggito, Ne Okuyorum?, Ajandakolik, Mahal Dergi, Romanoku internet sitelerine de edebiyat yazıları yazıyor.
2017 yılında ilk kitabı Zıvana Doğan Kitap etiketiyle yayımlandı. Zıvana'nın devamı olan Buji de 2019 yılında aynı yayınevinden çıktı. Son romanı Ring ise, geçtiğimiz Eylül ayında Karakarga Yayınları etiketiyle okuyucuyla buluştu. Ayrıca bir de kısa film senaryosu bulunmaktadır.
2015 yılında Anadolu Üniversitesi Sosyoloji bölümünden mezun oldu. Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Sanat Tarihi bölümündeki eğitimine devam etmektedir.
|