12 Haziran 2024

TÜİK enflasyonu nasıl hesaplıyor?

TÜİK’in madde fiyat listesini durdurmasının ardından, yargının buna karşı verdiği kararlar normal bir hukuk devletinde bağlayıcı olmalıydı. Ancak burası normal bir hukuk devleti olmasa gerekti ki, TÜİK Anayasa ve yasaların yargı kararlarının bağlayıcılığını emreden hükümlerini dikkate almayarak veri karartma işlemini sürdürdü

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK)

Yaz geldi ve sosyal medyada yurtiçi yurtdışı tatil yerlerinden restoran fişleri paylaşma sezonu açıldı. Gıda enflasyonundaki aşırı artış ile memleketteki bazı işletme sahiplerinin fırsatçılığı birleştiğinde neler olduğunu gördüğümüz bu fişlere bakıp sakin kalmaya çalışıyoruz.

Ama hal böyle olsa da bu sonuçların açlık sınırında yaşayan, yarım kilo peynir alırken düşünen, aç kalmamak için okulda olması gereken çocuklarını sağlıksız atölyelerde çalışmaya gönderen aileler için anlamı yok. Onlar için Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın her fırsatta “Program çalışıyor” ezberini duymanın da herhangi bir karşılığı bulunmuyor.

Yılmaz ile Şimşek’in bu ezberi zaten IMF ve Dünya Bankası başta olmak üzere, ülkeye sermaye gelmesini motive edecek uluslararası kuruluşlar ve küresel finans sistemini ilgilendiriyor. Milyonlarca vatandaşın gelir düzeyini, satın alma gücünü etkileyecek asıl veriler ve gelişmeler ise ısrarla, itinayla halkın dikkatinden kaçırılıyor. Dahası bu uğurda yasalara aykırı davranmaktan da çekinmiyor konunun ilgilileri.

TÜİK, bundan tam iki yıl önce enflasyon hesabında çok önemli bir dayanak oluşturan madde fiyat listesinin yayımını durdurdu. Bu kararın ardından ortaya çıkan gelişmeleri, DİSK’in konuyu taşıdığı yargı kararlarını ve TÜİK’in bu kararlara karşı tutumunu ise bu köşede birkaç ayrı yazıya konu ettim.

TÜİK’in madde fiyat listesini durdurmasının ardından, yargının buna karşı verdiği kararlar normal bir hukuk devletinde bağlayıcı olmalıydı. Ancak burası normal bir hukuk devleti olmasa gerekti ki, TÜİK Anayasa ve yasaların yargı kararlarının bağlayıcılığını emreden hükümlerini dikkate almayarak veri karartma işlemini sürdürdü. Dahası, idare mahkemesi kararının uygulanmaması için Danıştay’a başvurdu. Yanı sıra kararın uygulanmaması için de Adalet Bakanlığı’na yürütmeyi durdurma talebiyle dava açtı. Bu davayı da kaybetti.

TÜİK yöneticileri için suç duyurusu

Anayasa’nın 138. Maddesini hatırlarsak;

“Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez.”

Verileri kim aldı, nereye götürdü?

DİSK, bütün bu gelişmelere karşın veri açıklamaktan kaçınan ve yargı kararlarına uymayı değişik gerekçelerle reddeden TÜİK hakkında yeni bir yargı yoluna gitti. TÜİK yöneticileri hakkında suç duyurusunda bulundu.

DİSK’in bu konuyla ilgili yaptığı açıklamada çok ilginç bir ayrıntı dikkat çekiyor. O da şu: Yargı kararının uygulanması için DİSK, Nisan ayında TÜİK’e yeniden başvurarak talepte bulunuyor. TÜİK’in verdiği yazılı cevapta, bütün bu sorunun belkemiğini oluşturan madde sepeti ve ortalama madde fiyatları listesi yine yer almıyor. Ancak 15 Mayıs 2024 tarihli (E-69662481-622.03-35790) bu yazıda şöyle bir ifade yer alıyor:

“Ancak 2022 yılı mayıs ayından itibaren Kurumumuz tarafından hesaplanmaya ve yayımlanmayan ortalama madde fiyatlarının, halen Kurumda mevcut olmaması nedeniyle gönderilmesi mümkün olmamıştır.”

Bu açıklamadan, TÜİK’te olması gereken verilerin TÜİK’te olmadığını anlamamız gerekiyor! Çok ilginç gerçekten. Peki TÜİK’te olması gereken bu verileri kim nereye götürmüş, ya da saklamış olabilir?

Olayın tuhaflığına DİSK de tepki göstererek şu soruyu yöneltiyor:

“2022 yılı mayıs ayından itibaren, Kurumunuz ortalama madde fiyatlarını hesaplamıyorsa tüketici fiyat endeksini nasıl hesaplıyor? Mayıs 2022’den itibaren madde fiyat listesindeki ürünlerin fiyat değişimleri hesaplanmıyorsa, enflasyonu nasıl açıklayabiliyorsunuz?”

Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek, biraz gayriciddi görünen bu durum karşısında ne düşünüyor? Herhangi bir gazeteciden bu yönde soru alma zemini bulunmadığı için şimdilik bilemiyoruz.

Acaba -Türkiye’yi kalabalık bir heyetle ziyaret ettiğini, Şimşek ve Yılmaz ile görüştüklerini öğrendiğimiz (Maruf Buzcugil/Ekonomi Gazetesi)- IMF ve Dünya Bankası yöneticileri de bu soruları Türk muhataplarına yöneltiyor mudur?

Yöneltiyorsa aldıkları yanıtı belki dolaylı olarak başka metinlerde görürüz, belli mi olur?

Çiğdem Toker kimdir?

Çiğdem Toker, Diyarbakır'da doğdu. Denizli Lisesi'nden mezun oldu. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdi. Gazeteciliğe üniversite öğrencisiyken Anka Ajansı'nda başladı. Günaydın, Ankara Ulus gazetelerinde, Nokta dergisinde stajlar yaptı.

Anadolu Ajansı'nın sınavlarını (1988) kazanarak, adliye, Devlet Güvenlik mahkemeleri (DGM), yüksek yargı muhabiri olarak çalıştı. 1990- 1993 yıllarında haftalık Ekonomik Panorama dergisinde; sonrasında da kesintisiz 15 yıl Hürriyet Gazetesi Ankara Bürosu'nda ekonomi muhabiri olarak görev yaptı. Burada maliye, vergi, özelleştirme, enerji, rekabet politikalarını izledi. 1994 ve 2001 ekonomik krizlerini, IMF ile ilişkileri, kriz kapsamında çıkarılan kanunların TBMM'deki yasama süreçlerini haberleştirdi. Çeşitli ülkelerde Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası toplantıları muhabir olarak takip etti.

Habertürk gazetesinin ilk Ankara temsilcisi olarak gazetenin Ankara bürosunu kurdu. İstifa ederek ayrıldı. İnternet gazetesi T24'ün ilk yayınlarında OECD'nin "Futbolda Kara Para Aklama" raporunu konu alan dizi yazısıyla yer aldı. Köşe yazarı ve Ankara Temsilcisi olarak çalıştığı Akşam gazetesinden, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'nun (TMSF) el koyma sürecinde kendi isteğiyle ayrıldı.

2013- 2018 yılları arasında Cumhuriyet gazetesinde köşe yazarlığı yaptı. Gazetenin sahibi konumundaki Cumhuriyet Vakfı yönetimi değiştikten sonra kendi isteğiyle ayrıldı. 2018'de katıldığı Sözcü gazetesindeki yazılarına 2022 Kasım ayında 'küçülme' gerekçesiyle son verildi. Fox TV kanalında yayımlanan "Orta Sayfa" adlı haber programında yorumcu olarak yer alıyor.

Eleştirel finans haberciliği olarak da tanımlanan yazıları hakkında kimileri astronomik, çok sayıda manevi tazminat davası açıldı. Konusu bir imar haberi olan yazısı hakkında hapis cezası istemiyle yargılandı. Kamu ihaleleri ve şirketleri konu alan çok sayıda yazısı da Sulh Ceza hâkimlikleri kararlarıyla erişime engellendi.

Kitapları

- Adım da Benimle Beraber Büyüdü- Abdüllatif Şener, Doğan Kitap, 2008

- "Türkiye'de Sağlıkta Kamu Özel Ortaklığı - Şehir Hastaneleri" kitabına makale katkısı, İletişim Yayınları, 2018

- Kamu İhalelerinde Olağan İşler - Tekin Yayınevi, 2019

Ödülleri

- İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi "En Başarılı İktisat Muhabiri Ödülü" (1995)

- Sabah Gazetesi "Muammer Yaşar Bostancı Haber Yarışması Büyük Ödülü" (1997)

- Türkiye Ziraat Odaları Birliği "Basında Tarım Ödülü" (2000)

- Milliyet Gazetesi "Abdi İpekçi Barış ve Dostluk Ödülü" – "Taksiyarhis'in Zehra Teyzesi" başlıklı röportaj (2001)

- Türkiye Gazeteciler Cemiyeti- TGC "Sedat Simavi Gazetecilik Ödülü" |"Evcil'in Dönüşü" dosyası – (2005)

- European Press Prize "The Mystery of the Secret Funds" – "Yorumcu Ödülü"nde kısa liste (2015)

- Halkevleri "Basın Ödülü" (2016)

- Uluslararası Şeffaflık Derneği Ödülü (2016)

- İstanbul Tabip Odası "Basında Sağlık Ödülü" (2016, 2018 ve 2019)

- TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi "Emre Madran Koruma Ödülü" (2017 ve 2019)

- Eskişehir - Bilecik Tabip Odası "Halk Sağlığı Ödülü" (2017)

- ÇGD "Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Ödülü" (2017)

- ÇGD Bursa Şubesi "Meslekte Dayanışma Ödülü" (2018)

- Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü "Uluslararası Cesaret Ödülü - Kısa liste" (2018)

- Sedat Simavi Gazetecilik Ödülü – "Kamu İhalelerinde 21/b Usulü" dosyası- (2018)

- Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği "Önder Kadınlar Ödülü" (2019)

- Rekabet Derneği "Adil Rekabete Katkı Ödülü" (2019)

- TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası "Hasan Balıkçı Onur Ödülü" (2020)

- Halkevleri Dayanışma Ödülü (2020)

- Ankara Tabip Odası – "Şehir hastanelerinin ekonomi politiğini tüm gerçekliğiyle ortaya koyarak kamuya ve sağlık çalışanlarına etkilerini görünür kılan haberleri" nedeniyle (2021)

- TMMOB Şehir Plancıları Odası - Kent Planlama Basın Ödülü (2021)

- İzmir Gazeteciler Cemiyeti "Hasan Tahsin Basın Özgürlüğü Ödülü" (2021)

- SES Eşitlik ve Dayanışma Derneği "Yılın Kadınları" Ödülü (2021)

- Alanya Gazeteciler Cemiyeti - Ulusal Basında Yılın Gazetecisi Ödülü (2021)

 

Yazarın Diğer Yazıları

Rüşvet suçu kara paranın öncülü değil miydi?

OECD Rüşvetle Mücadele Çalışma Grubu'nun hazırladığı raporda, Türkiye'de basın üzerinde sansür olduğu belirtilerek, çok sayıda haberin erişime engellendiği verilerle yer alıyor. Basın özgürlüğünün olmayışının özellikle yolsuzluk haberlerinin ortaya çıkması konusunda derin bir kaygı yarattığının altı çiziliyor

Tasarruf paketi umursanmadı

Tasarruf paketinin Erdoğan imzasıyla Resmi Gazete’de yayımlanmasının dahi iktidar bürokrasisinin harcama alışkanlıklarında etkisi olmamış anlaşılan

"Fonlandırılan öğretmenler"

Bakan Tekin'in, öğretmenin saygınlığını hiç dert etmeden "kamu tarafından fonlandırılmak" diye andığı konunun adı, bütçe kaynakları oluyor. Kendisi de bakan olarak, bakanlığına ayrılan bütçe ödeneğinin en üst amiri. Kendisinin maaşı dahil, "fonlandırma" dediği kamu kaynakları bizlerin vergilerinden oluşuyor