29 Kasım 2024

Zam kıskacı şiddetlenirken...

Mehmet Şimşek’in iş dünyasının konforlu alanlarında hitap ederken tekrar ettiği “sabır ve kararlılık” ezberi, doğru düzgün beslenemeyen çocuklar, gençler, emekliler için bir anlam ifade etmiyor. Türkiye’deki gelir eşitsizliği ve yoksulluk sorunu, Şimşek’in “Evet, enflasyon önemli bir sorun ama kolaycı bir çözüm yok” özetinden çok daha ağır bir yöne gidiyor

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek yönetimindeki ekonomik program, milyonları yoksulluk cenderesinde sıkıştırırken, yüzde 43,93 olarak belirlenen yeniden değerleme oranı, bu yoksulluğun etkisini arttıracak.

Yeniden değerleme oranı, her yıl ekim ayı enflasyonun ardından özel bir hesaplamayla belirlenip duyuruluyor. 1 Ocak 2025’ten itibaren uygulanacak olan yaklaşık yüzde 44’lük oran, Resmî Gazete’de yayımlandı. Vergi mevzuatına göre Cumhurbaşkanı’nın bu oranı indirme yetkisi olmasına karşın, bu yetki kullanılmadı. Resmi nitelik taşıyan hemen hemen bütün ödemelere yansıyacak olan bu oran, gelir vergisi matrahlarına da yansıyacak.

2025 yılı bütçe kanun teklifi görüşmeleri TBMM’de sürerken, Bakan Şimşek, katıldığı toplantı ve forumlarda sabır talep etmeyi sürdürüyor. Şimşek, Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği’nin (TTYD) düzenlediği forumda, dezenflasyon sürecinde iki-iki buçuk yılın kaldığını belirtip şöyle konuşuyor:

"Kötümser olmanız için hiçbir sebep yok. Bütçe açığını kontrol altına aldık, deprem yaralarını sarıyoruz, Maastricht kriterini tutturacağız, borç sorunumuz yok, cari açık sorununu önemli ölçüde çözdük. Kalıcı bir şekilde çözüm için yapısal reformları konuşuyoruz. Bütün bu kazanımları kalıcı hale getirecek yapısal dönüşüm esas gündemimiz. Geriye ne kalıyor? Hayat pahalılığı, enflasyon kalıyor. Milletimizin bu konudaki kaygılarını anlıyoruz, şikayetlerini dinliyoruz, duyuyoruz. Evet, enflasyon önemli bir sorun ama kolaycı bir çözüm yok. Kolaycı bir çözüm olsaydı, ülkeler zaten keşfetmiş olurdu. Maalesef sabırla ve kararlılıkla bu işin üzerine gitme dışında hiçbir seçeneğimiz yok. Onun için biz de sabırla kararlılıkla bu dezenflasyon programını uygulayacağız ve sonunda da başaracağız."

Şimşek’in iş dünyasının konforlu alanlarında hitap ederken tekrar ettiği “sabır ve kararlılık” ezberi, doğru düzgün beslenemeyen çocuklar, gençler, emekliler için bir anlam ifade etmiyor. Üstelik aynı konuşmalar içinde maliye politikasının 2025’te daha sıkı olacağı ilan edildiği için, toplumun ödeyeceği faturanın büyüyeceği anlaşılıyor.

Enflasyonda "yok öncesi dönem"e geri dönmek için gerekli üç yılın bir yılının bitmesi, zaten zam kıskacı ve düşük ücret kıskacına sıkışan milyonlarca vatandaşa, bu düzenin iki yıl daha reva görüldüğü anlamına geliyor.

Yönetenlerin sıkı maliye politikası diye ifade ettiği uygulamalar, pek çok kez; sağlık, eğitim gibi bir devletin vatandaşına götürmesi gereken en temel hizmet alanlarında “tasarruf” adı altında yapılan kısıtlamaları ifade ediyor. Kırşehir’de ataması yapılmayan resim öğretmeni Ömer Şahin’in yaşamına son verdiği haberini derin bir üzüntüyle okuduk. 37 yaşındaki Ömer Şahin’in Halk Eğitim Müdürlüğü’ndeki resim kursiyeri olarak çalıştığı belirtilen haberde “Şahin'in, tasarruf tedbirleri sebebiyle kursların kapatılması üzerine kısa süre önce işsiz kaldığı” belirtiliyor. Tekil gibi görünen bu üzücü olay, ülkemizde çok yaygın bir sorunun örneklerinden birini oluşturuyor. Üniversite eğitimi almış milyonlarca gencin umutsuzluğu, ülkeyi yönetenlerin umurunda görünmüyor.

Tersine, muhalefetteki yerel yönetimlerin sunduğu hizmetlerin kesintiye uğratıp, onları vatandaş nezdinde güçsüz göstermek, bunu yaparken de Hazine’ye gelir sağlamak gibi akıl dışı adımlar atılıyor.

Türkiye’deki gelir eşitsizliği ve yoksulluk sorunu, Bakan Şimşek’in “Evet, enflasyon önemli bir sorun ama kolaycı bir çözüm yok” özetinden çok daha ağır bir yöne gidiyor.

Çiğdem Toker kimdir?

Çiğdem Toker, Diyarbakır'da doğdu. Denizli Lisesi'nden mezun oldu. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdi. Gazeteciliğe üniversite öğrencisiyken Anka Ajansı'nda başladı. Günaydın, Ankara Ulus gazetelerinde, Nokta dergisinde stajlar yaptı.

Anadolu Ajansı'nın sınavlarını (1988) kazanarak, adliye, Devlet Güvenlik mahkemeleri (DGM), yüksek yargı muhabiri olarak çalıştı. 1990- 1993 yıllarında haftalık Ekonomik Panorama dergisinde; sonrasında da kesintisiz 15 yıl Hürriyet Gazetesi Ankara Bürosu'nda ekonomi muhabiri olarak görev yaptı. Burada maliye, vergi, özelleştirme, enerji, rekabet politikalarını izledi. 1994 ve 2001 ekonomik krizlerini, IMF ile ilişkileri, kriz kapsamında çıkarılan kanunların TBMM'deki yasama süreçlerini haberleştirdi. Çeşitli ülkelerde Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası toplantıları muhabir olarak takip etti.

Habertürk gazetesinin ilk Ankara temsilcisi olarak gazetenin Ankara bürosunu kurdu. İstifa ederek ayrıldı. İnternet gazetesi T24'ün ilk yayınlarında OECD'nin "Futbolda Kara Para Aklama" raporunu konu alan dizi yazısıyla yer aldı. Köşe yazarı ve Ankara Temsilcisi olarak çalıştığı Akşam gazetesinden, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'nun (TMSF) el koyma sürecinde kendi isteğiyle ayrıldı.

2013- 2018 yılları arasında Cumhuriyet gazetesinde köşe yazarlığı yaptı. Gazetenin sahibi konumundaki Cumhuriyet Vakfı yönetimi değiştikten sonra kendi isteğiyle ayrıldı. 2018'de katıldığı Sözcü gazetesindeki yazılarına 2022 Kasım ayında 'küçülme' gerekçesiyle son verildi. Fox TV kanalında yayımlanan "Orta Sayfa" adlı haber programında yorumcu olarak yer alıyor.

Eleştirel finans haberciliği olarak da tanımlanan yazıları hakkında kimileri astronomik, çok sayıda manevi tazminat davası açıldı. Konusu bir imar haberi olan yazısı hakkında hapis cezası istemiyle yargılandı. Kamu ihaleleri ve şirketleri konu alan çok sayıda yazısı da Sulh Ceza hâkimlikleri kararlarıyla erişime engellendi.

Kitapları

- Adım da Benimle Beraber Büyüdü- Abdüllatif Şener, Doğan Kitap, 2008

- "Türkiye'de Sağlıkta Kamu Özel Ortaklığı - Şehir Hastaneleri" kitabına makale katkısı, İletişim Yayınları, 2018

- Kamu İhalelerinde Olağan İşler - Tekin Yayınevi, 2019

Ödülleri

- İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi "En Başarılı İktisat Muhabiri Ödülü" (1995)

- Sabah Gazetesi "Muammer Yaşar Bostancı Haber Yarışması Büyük Ödülü" (1997)

- Türkiye Ziraat Odaları Birliği "Basında Tarım Ödülü" (2000)

- Milliyet Gazetesi "Abdi İpekçi Barış ve Dostluk Ödülü" – "Taksiyarhis'in Zehra Teyzesi" başlıklı röportaj (2001)

- Türkiye Gazeteciler Cemiyeti- TGC "Sedat Simavi Gazetecilik Ödülü" |"Evcil'in Dönüşü" dosyası – (2005)

- European Press Prize "The Mystery of the Secret Funds" – "Yorumcu Ödülü"nde kısa liste (2015)

- Halkevleri "Basın Ödülü" (2016)

- Uluslararası Şeffaflık Derneği Ödülü (2016)

- İstanbul Tabip Odası "Basında Sağlık Ödülü" (2016, 2018 ve 2019)

- TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi "Emre Madran Koruma Ödülü" (2017 ve 2019)

- Eskişehir - Bilecik Tabip Odası "Halk Sağlığı Ödülü" (2017)

- ÇGD "Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Ödülü" (2017)

- ÇGD Bursa Şubesi "Meslekte Dayanışma Ödülü" (2018)

- Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü "Uluslararası Cesaret Ödülü - Kısa liste" (2018)

- Sedat Simavi Gazetecilik Ödülü – "Kamu İhalelerinde 21/b Usulü" dosyası- (2018)

- Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği "Önder Kadınlar Ödülü" (2019)

- Rekabet Derneği "Adil Rekabete Katkı Ödülü" (2019)

- TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası "Hasan Balıkçı Onur Ödülü" (2020)

- Halkevleri Dayanışma Ödülü (2020)

- Ankara Tabip Odası – "Şehir hastanelerinin ekonomi politiğini tüm gerçekliğiyle ortaya koyarak kamuya ve sağlık çalışanlarına etkilerini görünür kılan haberleri" nedeniyle (2021)

- TMMOB Şehir Plancıları Odası - Kent Planlama Basın Ödülü (2021)

- İzmir Gazeteciler Cemiyeti "Hasan Tahsin Basın Özgürlüğü Ödülü" (2021)

- SES Eşitlik ve Dayanışma Derneği "Yılın Kadınları" Ödülü (2021)

- Alanya Gazeteciler Cemiyeti - Ulusal Basında Yılın Gazetecisi Ödülü (2021)

Yazarın Diğer Yazıları

Alamos Gold gitmeyecek gibi sermaye artırıyor

Alamos Gold; 2024 yılı üçüncü çeyrek raporunu kasım ayında açıkladı, Türkiye Cumhuriyeti Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı aleyhine açtığı tahkim davasında ruhsat süresini uzatmamanın hukuksuz olduğu ifade ediliyor

Hayat pahalılığı ciddi bir sorunmuş

Yapısal politikalar ve reformların gerekliliğini her toplantıda tekrar eden Şimşek, yolsuzluk, usulsüzlük, kamu ihalelerindeki kayırmacılık, denetim sonuçlarını yerine getirmeme gibi konulara ısrarla değinmiyor. Türkiye’nin, yolsuzluk sorunu yokmuş gibi bir tutum sergiliyor

Trump görev süresinde Erdoğan’a özenir mi?

Nasıl, Erdoğan’ın, 2017 Anayasa referandumu gerekçe gösterilerek, üçüncü kez adaylığı mümkün kılındıysa (!), öngörülemezliğiyle tanınan Trump’ın da benzer bir yol/yöntem bulup bulmayacağı merak konusuymuş

"
"