Yılbaşı ve Noel döneminde birçok ülkenin kendine özgü tatlıları vardır. Noel ile ilgili yeme içme alışkanlıklarını haftaya yazacağım ama bu hafta sizlere hem Noel hem de yılbaşı geceleri hangi ülkelerde hangi tatlıların kaşıklandığını anlatmak istiyorum.
Önce kendi kültürümüzden başlayalım. Bizde yılbaşlarına özel bir tatlı yok. Noel bizim bayramımız olmadığı için, yılbaşı da keyfimizce yeni yılın gelmesini kutlamaktan ibaret olduğu için, geçmişten gelen bir yılbaşı tatlısı geleneğimiz yok diyebiliriz. Bizim bayramlarımız var. Bayramlarımızda da baklava, revani ve şekerpare gibi şerbetli tatlılarımız.
Noel ve yeni yıl geleneği olarak önce yanı başımızdaki Yunanistan’dan başlayalım. Yunan komşularımız yılbaşında Melomakarona yaparlar. Melomakarona, portakal suyu, karanfil, tarçın, ballı şerbetin ön planda olduğu, konyakla da lezzetlendirilen bir lezzet. Bizim kalburabastının portakallı ballı şerbetlisi. Bir de Kourabiedes isimli, pudra şekeriyle kaplı bademli kurabiyeleri var. Yunanistan’ın yılbaşı dönemindeki favorilerinden olan bu kurabiyenin ismini birkaç kez okursan ‘kurabiye’ sesine yaklaşıyorsun zaten.
Melomakarona
Noel zamanı İtalya’da Panettone ve Pandoro isimli tatlı ekmekler varlığını sürdürürken, Almanya’ya gittiğimizde Stollen ile karşılaşıyoruz. Stollen, geçen haftaki yazımda detaylıca bahsettiğim Panettone’nin kardeşi. Aynı onun gibi tatlı mı tatlı, içerisinde yemişler ve bazen de ortasında muz olan bir ekmek. Stollen adı ise, Weihnachtsstollen (Almanca'da Noel anlamına gelen "Weihnachten" kelimesi ile birleşerek veya Christstollen (Christ=İsa) ismiyle birleşerek kullanılmıştır.
Fransa’da ise Bûche de Noël (Noel Kütüğü) pastası bulunur. Adı gibi görüntüsü de bildiğiniz ağaç kütüğü şeklindedir. Elbette ki Noel kütüğünden ilham almıştır ve rulo pandispanyanın krema ile kaplanıp kütük şekli verilmesiyle hazırlanır. Çikolatalı, kahveli ya da kestaneli çeşitleri yaygındır.
Buche de Noel
İspanya’da ise Turrón ve Mazapán vardır. Turron, İtalyan Torrone’nin kardeşidir ve bizim fındıklı nugat dediğimiz içi fındık ya da badem dolgulu, beyaz ve aşırı şekerli bir tatlı, Mazapan ise marzipan yani bizdeki bazem ezmesi ya da onlarda badem ağırlıklı bir kurabiye diyebiliriz. İspanyollar aynı zamanda Roscón de Reyes yaparlar. Yılbaşı ve Epifani döneminde tüketilen bu tatlı, halka şeklinde ve şekerli meyvelerle süslüdür. Roscón de Reyes, İspanyol kültürüne özgü bir Noel tatlısı ancak Meksika gibi İspanyolca konuşulan diğer ülkeler ve Fransa, Belçika ve Portekiz'de de servis edilir. Genellikle hamuruna portakal çiçeği suyu eklenerek tatlandırılır, bu da ona karakteristik aromasını verir. İçine küçük bir oyuncak ya da fasulye saklanır; bulan kişi şanslı kabul edilir. Aynı İtalyan Panettone ve Pandolce gibi.
Roscon de Reyes
Zaten bu yemişli tatlı ekmekler yapma ve tatlı içine bir şeyler saklama geleneğinin kökeni, Roma İmparatorluğu’na dek dayanıyor. Portekiz’de de benzeri Bolo Rei vardır yani Krallar Keki. O dönem yapılan Saturnalia festivalleri, Roma İmparatorluğu vatandaşlarının genelde kış gündönümünden sonra gelen uzun günlerin gelişini kutladıkları etkinliklermiş. Bu kutlamalar için incir, hurma ve balla yapılan yuvarlak kekler hazırlanır ve bu kekler, halk ve köleler arasında eşit şekilde dağıtılırmış. 3. yüzyıldan itibaren bu tatlının içine kuru bir bakla yerleştirilmeye başlanmış ve bu baklayı bulan kişi, önceden belirlenmiş kısa bir süre için “kralların kralı” olarak adlandırılmış.
Bolo Rei
İngiltere’de ise Christmas Pudding yapılır. Adının puding olduğuna bakmayın, aslında yoğun bir kek. Bu gelenekler çikolata yılları başlamadan önce doğduğu için, her eski gelenekte olduğu gibi ağırlıklı olarak kuru meyveler, baharatlar ve alkolle hazırlanıyor. Genelde üzerine brendi dökülerek alevli bir şekilde servis ediliyor.
Christmas Pudding
Amerikalılar ise Noel kurabiyeleri hazırlıyorlar, en sık da balkabaklı Noel pastasını seviyorlar.
Dünyadaki tüm ülkelerin yılbaşı tatlılarını saymaya kalkarsak sayfalar sürer. Ben size en son hepimizin bildiği ve ağzının suyunun aktığı Sacher pastadan söz etmek istiyorum. Sachertorte, Avusturya’nın ünlü çikolatalı pastasıdır. Kayısı reçeliyle tatlandırılmış ve parlak çikolata sosuyla kaplanmıştır. Yılbaşı sofralarında da sıkça yer alır. Sachertorte, sadece bir tatlı değil, aynı zamanda Avusturya’nın gastronomik bir simgesidir. 5 Aralık, “Dünya Sachertorte Günü” olarak kutlanmaktadır.
Sachertorte
Sachertorte, ilk kez 1832 yılında Viyana’da, Prens Klemens Wenzel von Metternich’in mutfağında yaratılmış. Hikâyesi ilginç. Prens, konuklarını şaşırtacak yeni ve özel bir tatlı yapılmasını ister ancak mutfaktaki baş aşçı hastadır ve bu görev, henüz 16 yaşında bir çırak olan Franz Sacher’e düşer. Genç Sacher, kakao, kayısı reçeli ve çikolatayı kullanarak oldukça yaratıcı bir tatlı hazırlar. Pastanın yoğun çikolatalı tadı ve kayısı reçeli ile dengelenen aroması, büyük bir beğeni toplar. Bu tatlı kısa sürede Prens’in sofralarının vazgeçilmezi olur. Franz Sacher, pastayı yarattıktan sonra kariyerine farklı mutfaklarda devam etmiş. Yıllar sonra bu eşsiz tarifi oğlu Eduard Sacher, Viyana’daki ünlü Demel Pastanesi’nde geliştirmiş. 1876 yılında Hotel Sacher’i kurmuş ve Sachertorte, bu otelin en ünlü ürünü haline gelmiş. Hotel Sacher, bugün hâlâ bu pastayı en otantik haliyle sunmakta.
Belki diğer tatlıları deneyemeyiz ama Panettone hayatımıza artık girdi, Sacher zaten epeydir bizimle. Bana göre yılbaşına en çok yakışacak tatlı o yoğun çikolatasıyla Sacher’dir. Hepimiz için çikolatalı taptatlı bir yıl olsun…
Deniz Kurt Kimdir?
Deniz Kurt, Atlantico Crew isimli uluslararası yat danışmanlık şirketini kurmadan önce 10 yılı aşkın bir süre özel şef ve süperyat şefi olarak başarılı bir kariyer sürdürmüştür. İstanbul’daki MSA - Mutfak Sanatları Akademisi’nden mezun olmuş, burada temel aşçılık eğitimini tamamlamıştır. Daha sonra İtalyan mutfağında ileri düzey eğitim almak için Alma La Scuola Internazionale di Cucina Italiana’ya devam etmiş, İtalyan Mutfağında ‘master’ düzeye erişmiş ve Profesyonel İtalyan Şef Diploması alma hakkını kazanmıştır.
İtalyan mutfağı eğitimini tamamladıktan sonra, Milano’nun kalbinde bulunan La Scala Tiyatrosu içindeki Il Marchesino‘da çalışmaya başlamıştır. Il Marchesino, 1970’lerden bu yana İtalya’nın ilk Michelin yıldızı ve ilk üç Michelin yıldızı alan efsanevi İtalyan şef Gualtiero Marchesi tarafından kurulmuştur. Bu deneyimin ardından, dünyaca ünlü Japon şef Nobu Matsuhisa’nın sahip olduğu restoran zincirinin Milano şubesi olan Armani Nobu Milano’da çalışmıştır.
Restoran deneyimlerinden sonra, denizlere olan tutkusunu kariyeriyle birleştirerek, 24 ila 90 metre arasında değişen tanınmış süperyatlarda head chef olarak çalışmış, dünyanın dört bir yanında 6 kez Atlantik okyanusu geçişi dahil 50.000 deniz milinden fazla seyir yapmıştır.
2020 yılından itibaren MSA - Mutfak Sanatları Akademisi ile işbirliği içinde, kurucusu olduğu Profesyonel Süperyat Şefliği Eğitimi programını yürüterek, her yıl yatçılık sektörüne yeni şefler kazandırmaktadır.
2013 yılından bu yana Aktüel, Naviga ve Ceyms gibi dergilerde yemek ve seyahat yazarlığı yapmıştır. 2015 yılından itibaren halen YACHT Türkiye dergisine düzenli olarak yazmaktadır. Gastronomi konulu yazıları çeşitli gazete ve dergilerde yayımlanmıştır.
2021 yılında, dünya çapında gezdiği kıyıların yemek tarihini, hikayelerini ve yemek kültürünü yerel tariflerle zenginleştirerek okurlara sunduğu ilk kitabı Islak Menü’yü yayımlamıştır. Ayrıca, 2021-2022 TV sezonunda Beingurme TV kanalında 26 bölümlük bir yemek ve seyahat programı sunmuştur.
|