Camilla Pessi ve Simone Fassari, bomboş bir sahneden dostluk, dargınlık, eğlence, sevgi, şaka, küsme gibi durumları sessizce yaratıyorlar. Aksesuar olarak seçtikleri her şeyi kendi aralarında iletişim aracı olarak kullanıyorlar. Ağızlarından ara ara duyulan ses ise yalnızca, oyuna adını da veren: “Pss pss!” oluyor.
Sahneye adeta atılmış gibi karşımıza çıkan bu iki clown, seyirci ile iletişim kurarak bir gösteri yapma zorunluluğu hissetmeleriyle “şov”larına başlıyorlar. Ufak bir çantadan çıkan elma ise ilk gösterilerinin jonglaj ögesi oluyor. Başarılı ve başarısız mini gösterilerin aksesuarları; elma, muz, akordeon, merdiven gibi nesneler… Her bir mini gösterilerinin ardından yeni bir gösteri yaratma çabalarında ise oyunun interaktif yönünü arttırıyorlar.
Seyirci, sahnedeki bu iki clown’dan “bir şeyler” izlemeye alıştıkça ortak bir ritm doğuyor sahnedekilerle. Böylece oyun, bir sonraki ve daha zor olan gösteriye adım adım ilerliyor. Sahne üstünde müzik icra edilmesi ve akrobasi devinimlerine geçildikçe, boş sahne bir sirk havasına da bürünmeye başlıyor. İzleyicilerden bir kişi seçerek sahneye almaları ve onun omzuna çıkmaları, merdiven gibi koca bir aksesuarı seyirci arasından geçirmeleri ya da birbirlerini kıskandıkları sahnelerde seyircilerle birebir iletişime geçmeleri de seyircinin sahne üstündeki iki kişi ile bağ kurmasını oldukça kuvvetlendiriyor.
Biri olmadan diğerinin var olamayacağına inandığımız, birbirine neredeyse sevgi ve dostluk ile bağlanmış olan bu ikili, elma ile başladıkları gösterilerine hep daha zor bir gösteri ekleyerek, bedenlerinin sınırlarını zorlayıp seyirciyi de bu gösteriye davet ederek 65 dakikalık bir oyun sunuyorlar. Performanslarının temelini oluşturan sahne üstü devinimleri ve bedenleri ise oyunun sonlarında trapeze çıkıp beceriksiz, zor ve profesyonel bir şov yaptıklarında seyirciyi şaşırtıyor.
“Bir şey sunamazlarsa mahcup olacaklar” hissini seyirciye verip beklenmeyecek derecede büyük bir akrobasi ile biten komik, tutkulu, inatçı ve başarılı bir oyun Pss Pss.
Sahneye bakan seyirci, düşmelerini istemiyor, yere çok sert inerlerse “Ah Vah!” ediyor ve söylediğiniz neredeyse her şey sahne üstünden bir yanıt alıyor. Seyirciden bir kişi öksürdüğünde sahne üstündekiler de öksürmeye başlıyorlar. Gösterileri bittiğinde ve seyirciye daha fazla bir şey sunamayacak noktaya geldiklerinde girişte olduğu gibi ceketlerini alıyorlar ve sahne üstünde aydınlanan yola girip el ele sahneden çıkıyorlar.
Bol ödüllü Pss Pss, İKSV bünyesinde 30 Eylül ve 1 Kasım’da da İstanbul’da Hisar Okulları Kültür ve Sanat Merkezi’nde sahne alacak.