04 Eylül 2023

Türkiye’de bir garip düzen: Ücretli öğretmenlik

Dileğimiz; geleceğin inşasında bir numaralı unsur olan beşeri sermayenin niteliğini artırmanın öncelikli yolunun eğitim olduğunu bir an önce idrak ederek hem öğretmenlik mesleğinin onuruna yaraşır bir sistemin hayata geçirilmesi hem de eğitim fakültesini bitirerek ya da formasyon alarak görev bekleyen öğretmenlerin bir an önce bu kadrolara yerleştirilmesidir.

Ücretli doktorluk!

Ücretli hakimlik!

Ücretli hemşirelik!

Ücretli polislik!

Diye bir meslek ya da iş tanımı duydunuz mu? Duyamazsınız. Ancak eminim çoğunuz şimdi söyleyeceğim şeyi duydu; “ücretli öğretmenlik”

Nedir ücretli öğretmenlik?

Milli Eğitim Bakanlığı her eğitim öğretim döneminin başında e-devlet uygulaması üzerinden okullarda açık bulunan öğretmen kadroları için öğretmenlik başvuruları almaktadır. Bu başvurular il ve ilçe milli eğitim müdürlüklerinin sistemine düşmekte ve buradan da başvuru yapan adaylar açık bulunan okullara yönlendirilmektedir. Ancak gelin görün ki, burada bile il ve ilçe milli eğitim müdürlüklerinde bir tanıdığınızın olması işinizi büyük ölçüde kolaylaştırmaktadır. Hatta kadro açığı bulunan bir okulun müdürünü tanıyorsanız büyük ihtimalle o şanslı kişi siz olacaksınız…

Kimler ücretli öğretmen olabilir?

Lisans hatta ön lisans mezunu herkes ücretli öğretmenlik başvurusu yapabilmektedir. Hatta öyle ki, ön lisans mezunu olanlar da yeterli sayıda lisans mezunu başvurusu yoksa ücretli öğretmenlik yapabilmektedir. Bunun için eğitim fakültesi mezunu olmanıza da gerek yok, formasyon sahibi olmanıza da. Örneğin; kamu yönetimi bölümü mezunu biri ücretli öğretmenlik başvurusunda bulunabilir. Özetle, TC vatandaşı iseniz, kamu haklarından mahrum değilseniz ve lisans ya da ön lisans mezunu iseniz siz de ücretli öğretmen olabilirsiniz.

Kadrolu öğretmenlerden farkı nedir?

Görev tanımları itibariyle KPSS’ye girerek atanmış öğretmenlerden hiçbir farkları yoktur. Aynı dersi anlatmakta, aynı sorumluluğu taşımakta, verdiği kararlar aynı sonuçları doğurmaktadır.

O halde fark nedir?

Gelin sayalım;

1. Aynı işe farklı ücret;

KPSS ile atanmış, diğer ifadeyle kadrolu olarak çalışan öğretmenle aynı işi yapmakta ancak farklı ücret almaktadır. 2023 yılında saat ücretleri 51 lira 96 kuruştur. Yani bir ücretli öğretmen günde 6 saat ders anlatsa, haftada 30 saat ders anlatmış olur. Bu hesapla 30 x 51,96 = 1558,8 TL eline haftalık para geçer. Hiç tatil olmadığını varsayarsak bir ücretli öğretmen 1558,8 x4= 6235,2 TL aylık gelir eder. Yanlış okumadınız, yazı ile aylık altı bin iki yüz otuz beş lira! Yani asgari ücretin yarısından biraz fazla! Üstelik eğer herhangi bir sebeple tatil olur ve ders iptal edilirse girmediği her ders için 51,96 TL eksik ödeme alır. Yol, yemek de yok!

2. Her an görev akdi feshedilebilir;

Okul idaresi hiçbir gerekçe göstermeden ücretli öğretmenin işine son verebilir. Genellikle KPSS yoluyla asıl kadroya bir atama yapıldığında ücretli öğretmen dönem ortasında işten çıkartılmaktadır. Üstelik kıdem, ihbar ve diğer tazminatları da talep etme hakları yoktur.

3. Gizli mobbing;

Belki mobbing ifadesi bir miktar iddialı oldu. Ancak okul idaresi genellikle ücretli öğretmenlik yapanlara haftalık ders programında en tercih edilmeyen gün ve saatlere program yazmakta, okulda angarya olarak görülen işleri yaptırmaktadır. Bir de tabii öğretmenler odasında kadrolu bazı öğretmenlerin ücretli olarak çalışan öğretmenlere atanamamış olduklarını hissettiren bakışlarıyla yaşattıkları özgüven kaybı var.

4. Sosyal güvence;

Ücretli öğretmenlik yapanlar kısmi süreli çalışan olarak kabul edilmekte, sigortaları sadece derse girebildikleri süre ile orantılı olarak yatırılmaktadır. Diğer bir ifadeyle bir ücretli öğretmen 30 gün üzerinden değil yaklaşık olarak 16-17 gün üzerinden sigortalı görünecektir.

Ücretli öğretmenlere kadro verilecek mi?

Bir dönem uzunca süre kamuoyunda bu konuda tartışmalar devam etmiştir. Ancak hemen belirtelim ki; ücretli öğretmen statüsüyle çalışan biri KPSS’ye girmeden ve buradan yeterli puanı almadan kadrolu öğretmenliğe geçiş yapamayacaktır.

Kaç ücretli öğretmen var?

En çok İstanbul’da olmak üzere Türkiye genelinde toplam ücretli öğretmen sayısı yaklaşık 80 bin civarındadır. Halen e-devlet üzerinden başvurular devam etmektedir. Halihazırda eğitim fakültesi mezunu ve sonradan formasyon alarak KPSS’ye giren aday sayısı yaklaşık 470 bin civarındadır. Milli Eğitim Bakanlığı ise atanmayı bekleyen bu kadar insan varken okullardaki öğretmen ihtiyacının yaklaşık 80 bin tanesini ücretli öğretmenlik yoluyla çözmeye çalışmaktadır. Başka hiçbir meslek grubunda olmayan bu uygulama açıklıkla ifade etmeliyiz ki, bu ülkenin makro yönetiminin ve milli eğitim idaresinin bir utancıdır.

Sonuç olarak;

Devlet eliyle kurulan ve yürütülen bu garip düzen ne öğretmenlik mesleğinin onuruyla bağdaşmakta ne de öğrencilerin hak ettiği eğitimi alabilmelerine imkan tanımaktadır. Öte yandan formasyon sahibi ve atanmayı bekleyen bunca öğretmen varken halen devam eden ücretli öğretmenlik uygulaması bu adaylara yapılan büyük bir haksızlıktır.

Dileğimiz; geleceğin inşasında bir numaralı unsur olan beşeri sermayenin niteliğini artırmanın öncelikli yolunun eğitim olduğunu bir an önce idrak ederek hem öğretmenlik mesleğinin onuruna yaraşır bir sistemin hayata geçirilmesi hem de eğitim fakültesini bitirerek ya da formasyon alarak görev bekleyen öğretmenlerin bir an önce bu kadrolara yerleştirilmesidir.

Mehmet Gürer kimdir?

Mehmet Gürer Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nden mezun oldu. Yüksek lisansını tamamladığı Marmara Üniversitesi’nde “Türk Kültürü ve Muhasebe Hileleri” adlı doktora tezi çalışması devam ediyor.

17 yıldır KPSS başta olmak üzere sınava hazırlık sektöründe öğretmenlik ve yöneticilik yapan Mehmet Gürer, bankalar ve belediyeler başta  olmak üzere çeşitli kurumlarda da eğitimler vermektedir.

Halen Pegem Eğitim Kurumları’nda yöneticilik ve eğitmenlik yapmaktadır.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

-

Yazarın Diğer Yazıları

Öğretmen mülakatlarında haksızlık mı yapıldı?

Mülakatlar açıklandığı gibi yapılmadı. Komisyonlar tüm adaylara aynı standartta puan dağıtmadılar. Yüzlerce ve belki de binlerce aday KPSS puanıyla atanacak durumda iken mülakat puanıyla atanamayacağı bir sıralamaya geriledi. Aynı şekilde KPSS puanı baz alındığında atanacak kontenjan içinde yer almayan bazı adaylar da yüksek mülakat puanlarıyla kontenjan içine girmiş oldu

Ayşe ve Ahmet öğretmenin atan(ama)ma öyküsü

Varoluşsal bir sancı yaşayan Ayşe ve Ahmet şimdi de Godot'yu bekler gibi Danıştay'ın kararını beklemeye başlamıştı. Bakalım Godot ne zaman gelecekti...

Bir Türkiye klasiği: KPSS

Güncel bilgiler kısmında sorulan “İnci Küpeli Kız” sorusu geçen yılki Mihriban türküsü gibi yine adayların içini rahatlatan bir soruydu

"
"