Meslek yaşamım boyunca ilk kez tanıklık ettim; maçın oynanacağı gün ev sahibi takımın "adalet çağrısı" yapmasına! Kaderde buna tanıklık etmek de varmış ne diyelim. Ankaragücü yönetimi, Fenerbahçe ile oynadığı Türkiye Kupası çeyrek final maçı öncesi şu duyuruyu yaptı:

"Bu seviyede güven erozyonunun yaşandığı bir dönemi futbolumuzda asla hatırlamıyoruz. Son günlerde özellikle Anadolu kulüplerinin aleyhine yapılan hakem hataları, bizi bu açıklamayı yapmaya zorunlu kıldı. Futbolu yönetenlere, Türk futbolunun birkaç takımdan ibaret olmadığını, her kulübün çok değerli ve eşit şartlarla mücadele etme hakkına sahip olduğunu bir kez daha hatırlatıyoruz. Ayrıcalık değil, her kulüp için her karşılaşmada adalet istiyoruz."

Doğruya doğru, haksız olduklarını söylemek olası değil. Türkiye’de futbolun tüm paydaşları Galatasaray ile Fenerbahçe arasındaki şampiyonluk mücadelesine odaklanmış durumda. Buna bir de "yönetici" taifesinin "kışkırtıcı" demeçleri eklenince kaotik ortam kaçınılmaz oldu, olmaya da devam ediyor. Sosyal medyayı kullanan fanatiklerin bitmek tükenmek bilmeyen, suçlamaları da işin cabası. Sonu gelmeyen karşılıklı atışmalar nedeniyle otorite de şaşar, hakem de... Şaşırmamak gerekli!

Ev sahibi Ankaragücü, maça iyi başladı. Nedir iyi? Birincisi organize ataklarla girdiler Fenerbahçe ceza alanına, ikincisi ise fiziksel olarak üstündüler. Karşılaşmanın başında Ankaragücü öylesine planlı ve doğru ataklar yaptı ki zaten gol "Geliyorum" dedi. Nitekim Ankaragücü’nün Rumen oyuncusu Morutan akıllı bir vuruşla Ankaragücü’nü öne geçiren golü kaydetti. Bu gol sonrası ev sahibi ekibin savunmaya ağırlık vermesi beklenirken aksine ataklarını devam ettirdi ve art arda 2 mutlak gol pozisyonundan yararlanamadı. Çok geçmeden de başkent ekibinin Yunan futbolcusu Anastasios Chatzigiovanis durumu 2-0 yapan golü attı. Altını çizmekte yarar var; Ankaragücü devre bitene kadar ataklarını, gol arayışlarını sürdürdü.

Kasımpaşa maçında Batshuayi’yi oyuna geç dahil ettiği için yerden yere vurulan İsmail Kartal ise bu kez Batshuayi’ye dokunmadı ama ikinci devreye Ferdi, İsmail ve Serdar ile başladı. Osayi-Samuel, Zajc, Krunic de kendilerini yedek kulübesinde buldu. Yetmedi hemen ardından Szymanski – Mert Hakan hamlesi geldi. İsmail Kartal oyundan çıkardığı 4 yabancı futbolcu yerine 4 Türk dahil etti. Bu radikal kararla takımdaki tüm yabancılara mesaj mı verdi bilemiyorum ama onların çok umurunda olmadığını gayet iyi biliyorum!

Fenerbahçe’nin Ankaragücü karşısında yaşadığı sıkıntı orta sahasından kaynaklandı. Ayrıca ev sahibinin savunmasının Cengiz Ünder markajını da göz ardı etmemek gerek. Fenerbahçe’de skoru değiştirme yeteneğine sahip isim Cengiz Ünder, savunma elemanları nedeniyle ne istediği ortaları yapabildi ne de kaleyi bulan vuruşlar. Ankaragücü’nün pili tükenmedi! İlk yarıdaki atak futbolunu ikinci yarıda da sürdürdü ve yine pozisyonlar buldu. Oyuna sonradan giren Rodrigues de durumu 3-0 yaptı. Ankaragücü, Türkiye Kupası’nda yarı finale yükselirken Fenerbahçe kupaya veda etti.

Fenerbahçeliler bir kez daha teknik direktör İsmail Kartal’ı mı suçlayacak? İtirazım var, yaradana değil elbette, İsmail Kartal’a yönelik eleştirilere! İsmail Kartal ne yapsın? Batshuayi dedik 95 dakika oyunda tuttu, Batshuayi ne yaptı? Hiçbir şey. Ya diğerleri? Bunu da iki farklı başlıkta özetleyelim. Bir Fenerbahçeli futbolcular "şımardılar" özellikle de yabancılar. İki üzerlerinde çok baskı var, bunu kaldıramadılar. Karar sizin…