25 Kasım 2024

Sahte sigortalıların emeklilikleri iptal mi ediliyor?

SGK, yapay zekâdan yararlanarak tespitleri yapıyor

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan geçen gün sosyal medya hesabından sahte sigorta denetimine ilişkin bazı veriler paylaştı.

Paylaşımına göre 2024 Ocak/Ekim döneminde yani yılın ilk 10 ayında 100 bin 500 iş yeri denetlenmiş ve neticede 1.713 sahte iş yeri, 17 bin 284 kayıt dışı çalışan, 67 bin 398 sahte sigortalı tespit edilmiş. Ayrıca 1 milyar 609 milyon 466 bin 742 lira da idari para cezası kesilmiş. Şayet denetimler artarsa bu sayının çok daha fazla olacağını tahmin etmek çok da zor olmasa gerek.

Bu denetimlerde tespit edilen sahte iş yeri ve sahte sigortalı birçok kişinin idari para cezasından ziyade emekliliklerinin iptali gibi çok önemli sonuçlar doğurmaktadır.

O nedenle önce bu kavramları ardından da ne gibi sonuçlar doğuracağını izah etmeye çalışayım.

Sahte sigortalılık nedir?

Sahte sigortalılık, bir kişinin bir iş yerinde fiilen çalışmamasına rağmen SGK’ya sigorta girişinin yapıldığı durumdur. Örneğin bir firma yetkilisi (müdürü, mali müşaviri vs), işsiz, dolayısıyla da sigortası olmayan kişilere gelin sizi bir bedel (TL) karşılığında sigortalı yapayım ama primlerinizi ödemeyeceğim diyerek sigortalı gösterebilmektedir. Ya da eşini, komşusunu yeğenini vs sigortalı yaparak -ki buna hatır sigortası da denilmektedir- gerçekte çalışmadığı halde çalışıyor göstermektedir.

Hatta bazı iş yerleri bu şekilde paravan olarak kurulmakta ve yüzlerce kişi, bu yolla sigortalı gösterilebilmektedir. SGK’nın denetim raporlarına göre 10 m2’lik bir dükkânda yüzlerce sigortalı kişi görülebilmektedir. İşte bu iş yerlerine sahte iş yeri; bu yerlerde çalışanlara (çalışıyor görünenlere) ise sahte sigortalı denilmektedir.

 

Sahte iş yeri nedir?

SGK’nın 12.08.2021 tarih ve 2021/27 sayılı Genelgesi uyarınca sahte iş yeri, tabela iş yeri olarak da adlandırılan gerçekte hiçbir ticari ve mesleki faaliyeti olmadığı ve somut bir varlığı bulunmadığı halde, iş yeri dosyasından sahte sigortalılık bildirimi yapmak amacıyla, çoğu kez gerçekte var olmayan adresler beyan edilerek (boş arazi, boş dükkân vb.) sadece sahte sigortalı bildirmek amacıyla iş yeri dosyası tescil edilen yerlerdir.

Yani gerçekte olmayan bir iş yeri kurulmakta ve burada bazı kişilerin para karşılığında sigorta girişleri yapılmakta ve dolayısıyla da bu kişiler sigortalılığın bazı haklarından yararlanabilmektedir.

Primler yatmadığı halde kamu hizmetlerinden yararlanılmakta

Sahte sigortalı bir kişi Devletin sunduğu sağlık hizmetlerinden yararlanabilmektedir. Hatta 5510 sayılı Kanun uyarınca işveren, çalışanın sigorta primini yatırmasa bile bu hizmetlerden yararlanmaya devam etmektedir. 

Şöyle ki, sahte iş yeri tescil ettiren kişilerin, sağlık provizyonu alamadıklarını tespit ettikleri kişilerin sağlık hizmetlerinden yararlanmalarını sağlamak, yaşlılık aylığına hak kazanma koşulları arasında sayılan eksik prim ödeme gün sayılarını tamamlamak vb. diğer sosyal sigorta haklarından yersiz bir şekilde istifade etmeleri amacıyla talep ettikleri para karşılığında sahte sigortalı bildiriminde bulunmaktalar.

Görüldüğü üzere sahte sigortalı kişi, işverenin kendisi için ödemesi gereken sigorta primini ödemediği halde yani sigortaya borcu olmasına rağmen bu kişi sahte de olsa sağlık hizmetlerinden yararlanabilmekte, ilaç alabilmektedir. Bu, elbette sosyal devlet ilkesinin gereğidir ancak sahte sigortalılık bu iyi niyeti maalesef kötüye kullanmaktadır. SGK bu yolla zarara uğratılmaktadır.

 Örneğin, bir kişi üzerine bir iş yeri açılmakta ve onlarca kişi bu iş yerinde sigortalı görünmektedir. Ödenmeyen sigorta prim borçlarının muhatabı ise iş yeri sahibidir ve SGK, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun uyarınca iş yeri sahibinden cebri icra yoluyla tahsil etmeye çalışmaktadır. Ancak iş yeri sahibi malı-mülkü olmayan biri ise o zaman işler katmerli bir şekilde çözülemez bir hal almaktadır.

Sahte sigortalılık tespit edilirse emeklilik iptal mı ediliyor?

Sahte sigortalının tespiti SGK denetimleri sonucu ortaya çıkarılabilmektedir. Bu denetimlerde hizmet sözleşmesine bağlı olarak günlük çalışma süresi, alınan ücret gibi kriterlerden yola çıkılarak gerekli tespitler yapılmaktadır. Bu şekilde yapılan denetimler sonucunda sahte sigortalı olduğu tespit edilenlerin SGK’ya yapılan tüm sigorta bildirimleri geriye yönelik olarak iptal edilir.

Hatta bir kişi bu yolla emekli olmuşsa -EYT dâhil- geriye yönelik iptal edilen prim ödemeleri ve bildirimleri sonucunda -kalan süre emekliliğe yetiyorsa sorun yok- emeklilik hakkını kaybediyorsa emekliliği iptal edilecek ve emeklilik için ödenen tüm aylıklar yasal faiziyle geri alınacaktır.

Bakan Işıkhan, tespit edilen 67 bin 398 sahte sigortalının kaçının emekli olduğu yönünde bir açıklama yapmadı. Ancak binlerce emekli olduğu yönünde tahmin bulunmaktadır. Sanıyorum Işıkhan, bu sayıyı gizleyerek siyaseten bir oy kaybına neden olmak istememektedir.

Ayrıca normal koşullarda sigorta alacakları için 10 yıllık bir zamanaşımı bulunmakta ancak uygulamada sahte sigortalılıkta zamanaşımına pek bakılmamakta daha da geriye gidilebilmektedir. Böylece bu yolla emekli olmuşların emeklilikleri iptal dâhi edilebilmektedir.

SGK, yapay zekâdan yararlanarak tespitleri yapıyor

SGK, hazırladığı bir programla çalışanlarla işveren arasında para akışına bakmakta ve çalıştığı (sigortalı) halde işverenle arasında bir para akışı (maaş, ücret) yok ise muhtemelen sahte sigortalılık söz konusudur demektedir. Zaten kimse de ücret almadan çalışmayacağına göre bu yöntem etkili bir şekilde sonuç vermektedir.

Ayrıca SGK, prim ödenme düzenliliğini de kontrol etmekte ve düzensizler ile prim ödenmemişleri radarına alabilmektedir.

Ezcümle

Birçok kişi SGK’lı olmanın nimetlerinden yararlanmak için doğrudan çalışmak yerine bir iş yerine gidip bir menfaat karşılığında (para gibi) kendisinin sigortalı yapılmasını istemekte ancak fiili olarak hiç çalışmayacağını sadece sigorta girişinin yapılmasını isteyebilmektedir. Ya da bazı iş yerleri sahte (paravan) olarak kurulmakta ve sigortalı olmayan kişileri arayıp bulmakta ve belli bir bedel karşılığında bu kişilerin sigorta girişlerini yapmaktadır.

İşte bu kişilere sahte sigortalı; bu işi yapanlara ise sahte iş yeri adı verilmektedir. Bu yöntemle hiç çalışmayan kişiler çalışmış görünmekte ve sigortalı olmanın sağlık hizmetleri, emeklilik vs gibi birçok avantajından yararlanarak SGK’yı zarara uğratabilmektedirler. Sayıları 2.750 olan sosyal güvenlik denetmenleri, bu denetimleri yaparak sahte sigortalıları tespit ediyor.

SGK denetimlerini yapanlar, bu iş yerlerini ve sigortalıları tespit ederek haksız yere sağlanan bu menfaatlerin parasını yasal faiziyle geri almakta hatta bu kişiler hakkında Cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunulmaktadır.

Özetle nereden tutsak elimizde kalıyor.

Murat Batı kimdir? 

Prof. Dr. Murat Batı, 14 Aralık 1974 tarihinde Diyarbakır'da doğdu. İlk, orta ve lise eğitimini Diyarbakır'da tamamladı. Lisansını Ankara Gazi Üniversitesi'nden, yüksek lisansını Hacettepe Üniversitesi'nden, doktora derecesini "Türev Araçların Vergilendirilmesi" teziyle 2012 yılında İstanbul Üniversitesinden aldı.

Mali hukuk alanında 2016 yılında doçent, 2022 yılında profesör kadrosuna (Ondokuz Mayıs Üniversitesi Hukuk Fakültesi) atandı. 

Çok sayıda üniversite, banka, belediye ve profesyonel şirkete, özellikle vergi hukuku alanında eğitimler verdi; hukuk ofisleri ile YMM ofislerine danışmanlık yaptı.

"Vergi Hukuku (Genel Hükümler)", "Muhasebe Hileleri ve Vergiden Kaçınmanın Türk Vergi Mevzuatındaki Yasallığı", "Türk Vergi Sistemi" kitapları yayımlandı; 60'tan fazla ulusal ve uluslararası akademik yayında makale ve kitap bölümü yazdı.

Kısa bir süre Cumhuriyet, Dünya ve BirGün gazetelerinde konuk yazarlık yaptı. Eylül 2020'den itibaren T24'te yazmaya başlayan Murat Batı, Ondokuz Mayıs Üniversitesi Hukuk Fakültesi Mali Hukuk Ana Bilim Dalı Başkanlığı görevini halen sürdürmektedir.

Yazarın Diğer Yazıları

Ücretlilerin araçla vergisel imtihanı…

Vergi idaresi mevzuatı uygularken ispat koşulları gibi hükümleri gözetip sezgisel hükümler vermemelidir. Bu nedenle vergi idaresinin bu konuya çok daha makul bir çözüm üretmesi yerinde olacaktır

2 milyon liralık bir otomobilde 400 bin liralık “inat vergisi…”

Vergi mevzuatımızın birçok yerinde mükellef lehine olan vergi dilimleri, maktu istisnalar gibi uygulamalar her yıl doğrudan yeniden değerleme oranının artışına bağlanmıştır. Ancak otomobiller için uygulanan matrah artışı gelir vergisi dilimi gibi yeniden değerleme oranı kadar her yıl artmamaktadır.

Örneklerle e-ticarette yüzde 1’lik stopaj uygulaması

Bu stopajın tükettiğimiz ürünün fiyatına ne ölçüde yansıyacağını, enflasyonu ne ölçüde artıracağını, bu verginin kimden alınacağı gibi onlarca soruya cevap bulalım isterseniz...

"
"