28 Kasım 2024

33 yaşında hayata sıfırdan başlamak

Biraz işlerim büyüsün, çok güzel hayallerim var. Türkiye’deki emekçi kadınlara destek olmak gibi… Onların ürünlerini Amerika’da satabilmek gibi… Kazandığım parayla sokak hayvanlarına destek olmak gibi...

Yine bir perşembe gününden merhaba dostlar...

Bugün size 33 yaşında hayata nasıl sıfırdan başladığımı anlatmak istedim. Belki size de umut olur… Düzenli okurlarım hayatımın bir kısmını bilse de minik bir özet geçmek isterim.

ODTÜ mezuniyeti ve beklenmeyen yolculuk

2013 ODTÜ İstatistik mezunu, eski milli sporcuyum. Mezuniyet sonrası üç yıl bir bankada analist olarak çalıştım. Ancak bu düzene bir türlü adapte olmadığımı fark ettikten sonra istifa ettim. Çok sevdiğim babamı kaybetmem, radikal bir karar almamı kolaylaştırdı: İstifa ettim.

Bu karar beni içsel bir yolculuğa sürükledi. Yaklaşık 4 yıl boyunca otostop çekerek Türkiye'nin çeşitli şehirlerini gezdim. Garsonluk yaptım, pansiyonda gönüllü çalıştım, festivallerde tahta bacakla gösteri yaptım, bileklik yapıp sattım. Yani kısacası kendimi unuttum sonra da bulduğumu düşünerek 30 yaşımda eve geri döndüm. Ankara’ya…

Yapay zekâ ile yeni bir başlangıç

Eve döndüğümde (2020) yapay zekânın yükselişte olduğunu fark ettim. Üniversitede bu konuda staj yapmıştım, dolayısıyla bana tanıdık geldi. Bilgilerimi tazeledim, dersler aldım ve bir bankada veri bilimci olarak işe başladım. Aynı zamanda bir online okulda yapay zekâ dersleri vermeye başladım.

1,5-2 yıl sonra, erkek arkadaşımla evlenme kararı aldık, istifa ettim ve Amerika’ya onun yanına taşındım. Çalışma iznim olmayacağını bilerek, Türkiye’ye bir süre geri dönemeyeceğimi bilerek…

 Ama hayallerimi yanımda taşıyarak...

Amerika: Hayal mi, zorluk mu?

Davulun sesi uzaktan hoş gelir misali, kim duysa Amerika’yı, "Ooo senin tuzun kuru," diyordur şimdi okurken, biliyorum. Her attığımız adımın avantajları ve dezavantajları var. Ben de buraya bunları bilerek geldim. Risk almak istemediğim için geldiğim zamandan bu yana, yani 2 sene boyunca, girip de bir işte çalışamadım. Arkadaşlarım, akrabalarım zaten hak getire (istisnalar kaideyi bozmaz, kimsenin hakkını da yemeyeyim). Gözden ırak, gönülden ırakmış. Ya da belki de insan büyüdükçe kendi hayatına daha odaklı oluyor, ne bileyim... Kimse de merak etmedi ne yaptım, iyi miyim diye. Kimse değil de işte çoğu kişi. Aynı sizin gibi: "Yaa işte Amerika’da sonuçta, ne kadar zorlanıyor olabilir ki?" kafaları...

Neyse bu kadar sitem yeter, uzatmayayım; iş konusuna geleyim. Kendimi biliyorum, elim kolum bağlı oturamazdım da. Yeniden hayata başlamaya çalıştım burada. Ve şimdilerde fark ediyorum ki sıfırdan bir hayat kurmuşum kendime.

Gelin size anlatayım...

Çalışma iznim olmadığı için ya kaçak çalışacaktım ya da internetten para kazanacaktım. Ben ikinci yolu tercih ettim.

Etsy ile tanışma: 7 ayda tek sipariş!

Sonra başladım YouTube’dan "nasıl internetten para kazanırım" videoları izlemeye. Derken el yapımı ürünlerin Amerika’da satıldığını fark ettim ve Etsy’yi keşfettim. Etsy de Amazon gibi bir platform fakat el yapımı ürünler satılıyor sadece. Yani en azından politikaları öyle. Ne kadar uygulayabildikleri tartışmalı.

Sonra oturdum, YouTube’dan polimer kil ile takı ve minik süs eşyaları yapmayı öğrendim. Mağazamı açtım, fotoğraflarımı çektim, platforma koydum. Biliyordum ki eşsiz (unique) ürünler Etsy’de çok satıyor. Ben de ürünlerimi kimseden kopya çekmeden yaptım. Esinlendim elbette ama asla taklit etmedim. Ve tam 7 ay boyunca sürekli yeni ürün listeleyerek bekledim, sipariş gelsin diye. Tam 7 ay… Ve 1 tane sipariş geldi. :D Mutsuzluğumu ve umutsuzluğumu tahmin edebilirsiniz sanırım bu hikayeden. :D

Etsy danışmanlık: 8 bin USD!

Tabii ki bu süreçte elim kolum bağlı oturmadım. Her gün platformu anlamak için yeniden videolar dinledim. Bazı geceler satış yapamadığım ve para kazanamadığım için uykularım kaçtı ama yine de algoritmayı anlamaya çalıştım. Baktım, ben bu işi yapamıyorum, bir Etsy danışmanı bulayım dedim. 8 bin dolar istedi ve satış garantisi vermedi. Amerikalılar bu konularda sağlam dolandırıcı olabiliyor. Velhasıl, o yol da kapandı. Ben yine ağlamaklı…

Algoritmayı çözmek: Satışların artışı

Çaresizlik her yanımı sardı, çoğunlukla umutsuzluğa kapıldım. Ama bırakmadım. Ve derken… Bir zaman geldi ve algoritmayı anlamaya başladım. Anladıkça satışlarım arttı. Ve artık burada düzenli çalışan insanlarla neredeyse aynı geliri yakaladım. Siparişlerim arka arkaya gelmeye başlayınca mutluluktan havaya uçtum. Sonunda başardım!

Yeni hedef: Amazon

Şimdi sıra Amazon’da. Haydi inşallah diyelim.

Yavaş yavaş öğrendiklerimi sosyal medyadan anlatmaya başlayacağım. Benim gibi umutsuz emekçilere yardım etmeye çalışacağım. Biliyorum ki bu işlerin danışmanlığında hakkından fazla paralar talep ediliyor. Benim buradan sözüm olsun: Ben onlar gibi olmayacağım.

Hayallerim var: Kadınlara ve hayvanlara destek

Biraz işlerim büyüsün, çok güzel hayallerim var. Türkiye’deki emekçi kadınlara destek olmak gibi… Onların ürünlerini Amerika’da satabilmek gibi… Kazandığım parayla sokak hayvanlarına destek olmak gibi...

İşte böyle... İnşallah diyelim.

Zorluklardan umuda

Şimdi ben size bunu niye anlattım... Biliyorum, ekonomi kötü. Biliyorum, hayat çok zor. Ama her zaman bir yol var. Her zaman tünelin ucunda bir ışık var. Hayat, içindeyken çok uzun; geriye dönüp bakınca çok kısa.

Umarım bu yazım birilerine umut olur.

Yapay zekâ ile ilgilenirken size o işin geleceğini anlatıyordum, kendi deneyimlerimden yola çıkarak tavsiyelerde bulunuyordum. Artık yapay zekânın birçok işi ortadan kaldıracağını/kaldırdığını ve insanlara asgari ücretle yaşamayı öğreteceğini düşünüyorum. En azından ben Amerika’da bu şekilde hissediyorum. Belki Türkiye’de bu durum 5-10 yıl sonra olacak, bilemiyorum. Yapay zekâyı eğitmek için yeterince verisi olmayan bir sürü firma var…

Birbirimize umut olalım

Yumurtaları aynı sepete (aynı iş alanına) koymayıp her fırsatı değerlendirmemiz lazım. Bugün işim var diye yarına yatırım yapmayı ihmal etmeyiniz. Ek gelir yaratmak sizin elinizde.

Etsy kârlı bir iş. Geleceği var mı emin değilim. Ama küçük işletme kurmak için güzel bir başlangıç. Hiç bilgi sahibi değilseniz bir an önce öğrenmeye bakın derim. İnternette tonla video var.

Konuyla ilgileniyorsanız maillerinizi bekliyorum dostlar. Belki bir WhatsApp grubu kurar, birbirimize umut oluruz.

İki hafta sonra görüşmek dileğiyle... Amerika’dan selamlar.


Günce Daşcı Email: [email protected]

Yazarın Diğer Yazıları

Christmas, Noel ve Şükran Günü: Amerika’daki farklı kutlama gelenekleri

2025 hepimize mutluluk, sağlık, huzur, kazanç getirsin. Savaşlar bitsin! Hayvanlar zulüm görmesin! Kadınlar hakkını alsın! İnsanlar ölmesin! Masumlar aklansın! Açlık bitsin! Krizler sona ersin! Mutlu yıllar!

Amerika ve Türkiye: Gündelik hayatta eğlenceli farklar!

Sizlere klasik bir Amerika günü ile Türkiye günü kıyası yapmak istedim. Sizlerin de benzer ya da farklı deneyimleriniz oldu mu?

Yapay zekânın karanlık yüzü

Yapay zekâ ile ilgili yasal düzenlemeler, etik kurallar ve uluslararası iş birliği şarttır. Eğer insanlık bu tehlikelerin farkında olup gerekli önlemleri almazsa bilim kurgu filmlerinde gördüğümüz karanlık senaryolar bir gün gerçek olabilir

"
"