03 Kasım 2024

Efes Selçuk’ta bir zaman!

Onca gidiş, onca yıkım, onca gözyaşı içinde yaşıyoruz ya hayatımızı, inanın yazmak kadar bir yumruk ya da en yakışanından sinkaflı bir küfür sallamak arasında ne edeceğini bilemiyor insan!

Şair, uzakta ancak bir dost evindedir, nereden geldiğini anlayamadığı bir bebek ağlaması işitir, yeri yurdu şaşırır önce; kendi çocuğu gibidir bu ağlayış...

Sonra kendi de şaşıracaktır şaşırdığına

Öyle ya, bebeklerin ulusu yoktur!

İlk kez yurdumdan uzakta yaşadım bu duyguyu
Bebeklerin ulusu yok
Başlarını tutuşları aynı
Bakarken gözlerinde aynı merak
Ağlarken aynı seslerin tonu

Ataol Behramoğlu’nu dinlerken hiç bu kadar etkileneceğimi düşünmüyordum, ilk dinlediğimdeki izlenimlerimi Burcu’ya aktarırken ki heyecanımı hala yaşıyorum.

‘Hadi hayatım, Ataol Hocayı dinlemeye gidelim’ dedim geçen pazartesi akşamı.

Bodrum’dan kalktık, Efes Selçuk Belediyesi’nin düzenlediği ‘Cumhuriyet’in Aydınlığı’ etkinliğinde bulduk kendimizi.

Ataol Behramoğlu, Efes Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel ve Müzisyen Haluk Çetin

Anlatabileceğimi sanmıyorum ama deneyeceğim; o şiirleri yazan şairin, bir hışımla oturduğu yerden ayağa kalkarken bir elini cebine atıp da diğer eli mikrofondayken öne ve yana attığı adımlar ve şiiri seslendirişindeki hal ve tavırları beni şiirleri kadar etki altına alıyor.

- Serdar, bir başka dinliyordun, gördüm!

Hoca, yakalamış beni.

Benim dinleyişlerim, belli bir kıvama erince, mekandan kopuşum ‘zamandan bihaber - o zamanın içinde’ kendime çıkan bir yol buluncaya kadar devam ediyor.

(Belki bencilce ama düşlerinin efendisi olmayı kim istemez?)

Hele dinleyiş, şiir olunca; mevcudiyete intikalim epey sürer ki, işte o vakitlerde böyle yakalandığım da olur.

* * *

Daha şiir bitmemişti, ayakta bir okur, belli ki bir kız babası, yarışırcasına eşlik etti, şairin son sözlerine:

Bebekler, çiçeği insanlığımızın
Ve geleceğimizin biricik umudu...
Susturun susturun söyletmeyin
Savaştan yıkımdan söz ederse biri!
Bebeklerin Ulusu Yoktur!

Burada kesmeli belki yazıyı, bitirmeli.

Onca gidiş, onca yıkım, onca gözyaşı içinde yaşıyoruz ya hayatımızı, inanın yazmak kadar bir yumruk ya da en yakışanından sinkaflı bir küfür sallamak arasında ne edeceğini bilemiyor insan!

Yobazlığın, bağnazlığın, sömürünün esareti, hocanın ayağa kalkışı gibi bir isyanı diretiyor içimde.

Hoca durmuyor!

‘Göre’ şiirinde beni bir kez daha yakalıyor kıskıvrak, şiiri bırakıp konuşmaya devam eden hocanın mesajı son derece açık;

Dünya bize göredir, bu dünyanın bize göre olmadığını kim söylüyorsa yalan!

Gözlerimiz birbirine göre
Ellerimiz, dudaklarımız
Ve aşk bize göredir 

Gece tam aşka göre
Rüzgar geceye göre
Ve yağmur rüzgara göredir 

Öpüşmelerimiz yağmura göre
Odamız öpüşlerimize göre
Ve dünya odamıza göredir

Ve biz dünyaya göreyiz!

Eyvallah.

Serdar Gündoğ kimdir?

Serdar Gündoğ, Kayseri'nin Pınarbaşı ilçesinde doğdu. İlk ve Orta Okulu Ankara'da, Liseyi ise Aydın'da tamamladı. Dokuz Eylül Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, İktisat Bölümünü İzmir'de bitirdi.

Türkiye'nin ilk haber portallarından bodrumhaber.com ve aynı adla yayımlanan günlük gazetenin genel yayın yönetmenliğinin ardından çeşitli yerel haber portallarında, Posta ve Milliyet gazetelerinin eklerinde haftalık yazılar yazdı.

2009 yılından itibaren yerel ve genel seçimlerde kampanya yöneticiliği ve danışmanlıklar yaptı.

Çevre ve insan temalı farkındalık projeleri için fikir ve senaryolarına katkı sağladığı kısa filmler ve belgesellerin yapımcılığı yanında kültür ve sanat etkinlikleri de düzenleyen Serdar Gündoğ'un marka ve siyasi danışmanlıkları devam ediyor.

Yazarın Diğer Yazıları

Kürt muhalif terörist, Türk muhalif iltisaklı!

Meclis çatısı altındaki bir başka siyasal partiye ‘silahla ilişkisi var’ göndermesi yaparken Sinan Ateş davası kendisini neden hiç rahatsız etmiyor?

Yaz aşkım Mazı ayakta!

Bugün ormanları, yarın o ormanlarla kucaklaşan kıyılarını tek dişi kalmış bir canavarın kursağından nasıl geri alacağız çiğneyip yutkunmadan ve kalanı yüzümüze tükürmeden?

The Bodrumcup; Hızır’ın eyvallahı yok!

Düşünsenize günümüz teknolojisinin ürettiği en iyi teknelerin de katıldığı the Bodrumcup’ta geleneksel tekniklerle Mustafa Özkeskin tarafından sadece bu yarış için inşa edilen ‘Hızır’ geliyor ve gelir gelmez üç yıl üst üste hem de genel klasmanda şampiyon oluyor

"
"