Yasa dışı bahis, suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama yani kara para aklama ve suç işlemek amacıyla örgüt kurmak!
Ağır iddiaların merkezindeki Kork’a ait ve değeri toplamda 6.9 milyar lira olan Flash TV, Bank Pozitif, Payfix adlı finans kuruluşunun bulunduğu 23 şirkete el konuldu. Şirketlerin yönetimlerini devralan TMSF, gecikmeksizin şirketlere kayyım atadı.
Çiçeği burnunda medya patronu Kork’la ilgili gazeteciler Timur Soykan ile Murat Ağırel kimi bilgileri kamuoyuyla paylaştılar. İktidara yakın bazı yayın organlarında bilgiler aktarıldı aynı kişi ve konuyla ilgili.
Kork hakkında daha önce İstanbul’da 2021’de başlatılan ve 2024’te iddianame hazırlanarak yargı aşamasına dönüşen adli soruşturmanın varlığı biliniyor. Aslan Rize’nin Çayeli ilçesinden olan Kork, bu dosyada kardeşi Hamza Kork’un da yer aldığı toplam 12 kişiyle birlikte yargılanıyor.
Dosyanın konusu; "futbol ve diğer spor müsabakalarında bahis ve şans oyunları düzenlenmesi hakkında kanuna muhalefet". Ya da bilinen şekliyle yasa dışı bahis!
“Banker Bilo” filminin vücut bulmuş hali
Kork’un durumu böyleyken sorulması gereken iki soru var, kuşkusuz.
İlki, Erkan Kork nasıl parladı ve bir anda medya patronu oldu?
Diğeri ise, ne oldu da “altın çocuk” konumuna gelebilecek Kork, kara para aklama iddialarının merkezine oturdu/oturtuldu?
Kork, elbette bir gecede bu kadar paraya kavuşmadı. Ya da kısa zamanda böylesi bir zenginleşmenin sahibi olmadığı kesin.
Peki ya daha öncesi?
Kork’un geçmişiyle ilgili elde ettiğim bilgileri paylaşayım.
Öncelikle, 2024’te başlatılan yargılamaya konu olan dosya ile adı duyulan Kork’un adliye ile tanışması yıllar öncesine dayanıyor.
Şöyle ki, Kork’un hakkında adli soruşturma başlatılan ilk tarih 2004.
Kork’un yargılanmaya başlandığı davada suç tarihi 2003. Suç ise; “yurt dışına gönderme vaadiyle dolandırıcılık”.
İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki yargılamada Y.S., H.Y., Ş.Y. ve S.U adlı şikayetçiler, kendilerinin Kork tarafından dolandırıldıkları iddiasıyla şikâyetçi oldu.
Kork, hakkındaki iddia nedeniyle gözaltına alındı, ardından tutuklandı. Ve yedi ayı aşkın süreyle cezaevinde yattı.
Dolandırma iddiası da ilginç.
Mahkeme evrakına yansıdığı şekliyle; şikayetçiler, O.A. adlı bir kişinin aracılığıyla irtibat kurdukları Kork’la, kendilerinin Suudi Arabistan’ın Mekke kentindeki belediyede “kasap” olarak çalışmak üzere anlaşma yaptıklarını ancak yola çıkılacağı gece Kork’un havalimanına gelmediğini ve yaklaşık 60 bin dolar dolandırıldıklarını öne sürdüler.
Tıpkı Şener Şen’in İlyas Salman’la birlikte baş rolünü paylaştığı “Banker Bilo” filminin benzeri yaşandığı anlaşıldı.
Yargılamanın detaylarına girmeden sonucu aktarayım; Kork hakkında mahkeme, 3 yıl hapis cezası ve dolar kuru (liradan altı sıfır atılmadan önceki haliyle 1 dolar: 1416 lira) hesabıyla (yine liradan altı sıfır atılmadığı dönemde) 82.1 milyon lira para cezası verildi.
Mahkeme, dosyada birden fazla dolandırılan kişi olması sebebiyle Kork’un cezasını dörtte bir oranında artırıp 3 yıl 9 ay hapse hükmetti. Mahkeme takdir indirimi yetkisini de kullanarak hapis cezasını 3 yıl 1 ay 15’e kesinleştirdi.
Dosya, Yargıtay’a geldi.
Yargıtay’da ilginç bir süreç yaşandı. Yerel mahkemede 2004’te gerekçeli kararı yazılan dosya Yargıtay 15. Ceza Dairesi’nde yaklaşık 8 yıl sonra karara bağlandı!
Daire kararında, yerel mahkemenin hüküm fıkrasında mevzuatın ilgili maddelerine göre süre başlangıcı ve başvuru şeklinin tereddüte yer bırakmayacak şekilde açıkça gösterilmemesi sebebiyle temyiz isteminin öğrenme üzerine ve süresinde olduğu kabul edilerek yapılan temyiz incelenmesinde; zaman aşımı süresinin dolması nedeniyle düşmesine karar verdi!
Kork, Yargıtay kararıyla “yurt dışına gönderme vaadiyle dolandırıcılık” suçundan aldığı hapis cezasından kurtulmayı başardı.
Ölüm tehditi ve hakaret iddiası
Devam ediyorum.
Kork’un yolu, 2012’de bir kez daha mahkeme kapısına düştü.
Hakkındaki suçlama bu kez tehditti.
Kork’un, Beyaz TV’de program yaptığı dönemdi. Beyaz TV’nin sahibi malumunuz, şimdilerde TBMM’de AKP milletvekili sıralarında oturan ve aynı zamanda Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı iken görevinden istifa eden Melih Gökçek’in evladı Osman Gökçek.
Adli soruşturmanın tarihine de bakıldığında “tesadüfler” bir araya gelmiş olsa gerek.
Beyaz TV’de daha önce programa katılan T.O isimli sanatçı, televizyon kanalında program yapan Erkan Kork’la telefonda yaptığı görüşmede ölümle tehdit edildiğini ve Kork’un hakaret ettiği iddiasıyla şikayetçi oldu.
Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı, şikayet üzerine iddianame hazırlayıp Küçükçekmece 21. Asliye Ceza Mahkemesi’nde dava açtı.
2012’deki şikayet 2014’te yargılamaya dönüştü. 2015’te sonuçlanan davada mahkeme Kork’u suçsuz bulup beraat kararı verdi.
Şikayetçi T.O. tarafından yapılan itiraz sonrasında Yargıtay’a gelen dosya, o dönemki Yargıtay 4. Ceza Dairesi’nce görüşülüp karara bağlandı.
Yargıtay, yerel mahkemenin kararını uygun bulup onadı.
Vergi kanunundan yargılama
Kork hakkında 2021’de “vergi usul kanununa muhalefet” iddiasıyla yargılama gerçekleştirildi.
İstanbul 9. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki yargılamada, Kork’a yönelik “defter, kayıt ve belgeleri gizleme” suçundan 15 ay hapis cezası verildi.
Buna karşın dosyayı görüşen İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. Dairesi, yerel mahkemenin tam tersi karar vererek Kork’un beraatine karar verdi!
Ancak, bu kez Hazine devreye girip istinaf kararına itiraz etti. Dosya, Yargıtay’a ulaştı.
Yargıtay’da yapılan incelemenin ardından Yargıtay 11. Ceza Dairesi, İstinaf’ın yani İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. Dairesi’nin kararını usulden bozdu.
Yargıtay, 2022’de yargılamanın yenilenmesi için İstinaf’a gönderdi.
Doğrusunu isterseniz bu yargılamanın sonu ne oldu şimdilik tespit edemedim.
* * *
Altın çocuk olarak tanımlanabilecek konumdaki Kork’un geçmişinden üç ayrı yargılamayı aktardım.
Bu tabloya bakıldığında, her şeyden öte Bank Pozitif’ın Kork’a satış sürecinin de mercek altına alınması gerekir kanımca.
Kaldı ki, Kork’un Payfix’in sahibiyken Bank Pozitif’ı satın alması Eylül 2023’te gerçekleşti.
Türkiye’deki yürürlükteki mevzuata göre, banka satın almak veya satmak öyle kolay değil.
Böylesi işlemlerde tarafların sicili herhalde göz önünde bulunduruluyordur!
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın konuyu bir de bu gözle incelemesinde kamu menfaati olabilir.
Tolga Şardan kimdir?
Tolga Şardan, 1988'de yerel olarak yayınlanan Ankara Ulus gazetesinde mesleğe başladı. 1989'dan 2018'e kadar Milliyet gazetesinde polis muhabirliği , Ankara Temsilci Yardımcılığı ve köşe yazarlığı yaptı.
Haber ve yazılarıyla, 1992'den itibaren Çetin Emeç, Muammer Yaşar Bostancı, Abdi İpekçi'nin adını taşıyan gazetecilik ödüllerini aldı. Yanı sıra, haberler Çağdaş Gazeteciler Derneği ve Türkiye Spor Yazarları Derneği'nce ödüle layık görüldü.
Ayrıca Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nce verilen 2021 Yılı Basın Özgürlüğü Ödülü'nün sahibi oldu.
Şardan, 2019'da Doğan Kitap'ta yayımlanan " Komonist Masası'nda Nazım Hikmet " adlı araştırma sürecindeki kitabını kaleme aldı.
2019'dan bu yana T24'te en çok güvenlik konularını ele aldığı Büyüteç adlı köşeyi yazıyor .
|
