DİĞER
"Aslında neo-liberal ekonomi tam bir öznellik ekonomisidir ama öznellik burada makinenin tam bir parçası olmak anlamındadır, artık özne-nesne, insan-makine, canlı-cansız ayrımının kalmadığı, makine için var olan bir öznelliktir."
"Hatırlamak sadece doğal olarak yaşanan bir şey değildir, bilinçli bir çabayı ya da bakışı da gerektirir. Proust’vari bir bilinç akışını tetikleyebilecek ‘doğal’ bir hatırlama silsilesi mümkündür, ama insanın bazen de hatırlamayı hatırlaması, bakışı yoğunlaştırması da gerekir."
"Doğan Akhanlı, 64 yıl yaşadın, ama onun içine o kadar çok hayat sığdırdın ki! Şimdi küllerin 2010 yılında son bir kez buluşmanız engellenen babanla buluşacak. Hasret giderilecek."
Yeni çıkan, yeni baskısı yapılan, yayınevleri tarafından bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazı yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar...
Ayhan Geçgin’in Bir Dava’yı yazarkenki hayalî muhatabı kimdi, bu hikâyeyi kime anlatıyordu? Kafasındaki okur bugünün Türkiyeli bireyleri miydi, yoksa zamandan ve coğrafyadan bağımsız, daha soyut bir okur fikri miydi?
Ayhan Geçgin'in yeni romanı Bir Dava, 8 Mart'ta raflarda. Romandan tadımlık bir bölümü K24 okurları için yayınlıyoruz...
Dreyfus Davası'nı konuşmaya devam ediyoruz, etmeliyiz, çünkü nerede ve ne zaman olursa olsun, kitle şeytan sever. Şeytanlaştırma kitle için bir kurtuluştur, arınmadır; sorumluluktan kurtulma, kendini tertemiz, pirüpak yeniden inşa etmektir
Yakup Kadri'nin Kiralık Konak romanının erkek 'kahramanı'dır Hakkı Celis. Pasif bir aşk oyuncağından aktif bir özneye; âşık ve çocuk görünümlü şairden haysiyetli bir askere erkekliğine tutunarak ve savaşarak dönüşür...
Arjantinli yazar Pablo Katchadjian, Borges’in Alef hikâyesine eklemeler yaparak yazdığı “Genişletilmiş Alef” kitabı sebebiyle hapishaneye girme riskiyle karşı karşıya
Bir önceki edebiyatı saf dışı bırakmanın en iyi yoludur mizah. Cervantes’ten alınan bu mirasa sadece Woolf ve Kafka değil, modernist romancıların neredeyse tamamı zannedildiğinden ve yansıtıldığından çok daha fazla sahip çıkarlar
Yusuf Ziya Ortaç 1960’ta basılan Bir Varmış Bir Yokmuş kitabında Reşat Nuri Güntekin için şöyle diyor: Bize bir değil, iki değil, beş kalemin vereceğini tek başına verdi. Ama biz o çapta bir Avrupalı yazara verilen huzurun beşte birini ona veremedik
Adalete inancımızı kaybedemeyiz elbet, adalet mükemmel olamasa da. Adaletsizliğe karşı çıkarak adalete olan inancımızı yenilemek, edebiyatın belki de en önemli varlık nedenidir
© Tüm hakları saklıdır.
↑ Yukarı çık