DİĞER
Yeni çıkan, yeni baskısı yapılan, yayınevleri tarafından bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazı yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar...
Lucia Berlin, soyadında taşıdığı şehrin bugünkü hali kadar renkli bir yazar. 40’ı aşkın öyküden oluşan Temizlikçi Kadınlar İçin El Kitabı, ekonomik krizdi, pandemiydi derken, eski düzenin altüst olduğu bugünlerde sınıf meselesine kafa yormak için bir fırsat daha sunuyor okuruna.
"Temizlikçilik, görünmez olduğu kadar duyulmaz ve okunmaz da bir iş koludur. İtiraf etmeliyim, Türkçe literatürde bir temizlikçiye nadirattan rastlanması, Lucia Berlin’in kitabını benim için daha kıymetli kıldı."
“Otokurmaca genelde birinci tekil kişi ağzından yazılır. Berlin de hemen her hikâyesinde bu bakış açısını kullanıyor ama buna ek olarak başka birini öykünün kahramanı yapıyor ve böylece yaşam koşullarını daha geniş bir çevreden görme şansı veriyor okura. Bir tek bakış açısına hapsolmuş hissetmiyoruz kendimizi, Amerika’nın yoksul ve bohem kesimini geniş bir perspektiften görme şansı buluyoruz.”
“Provayı sevmezler, ama şarkı söylerler, Korospular böyledirler, tizlere çıkamadan şişerler, İlle Korospu olsun, ister detone olsun, Korospular böyledir, her ne olursa olsun.” Deniz Koloğlu, şarkıları Lubunca sözlerle yeniden yorumlayan kuir feminist koro Korospular'ın üyeleriyle söyleşti…
“Öteki” olmaya karşı çıkarken baskın kültürü sorgulayacak mıyız, kendi sesimizi duyurmak için farklı yollar deneyecek miyiz yoksa buna ayak mı uyduracağız?
"Türkiye’de yaşamayan, Türkçeden beslenmeyen biri Türkiye hakkında ne kadar yetkin olabilir, Türkçeyi ne kadar iyi kullanabilir ki?"
70'li yıllarda Almanya'nın birçok kentine yayılan ev işgali hareketi, zirveyi ise 80'li yılların başında görecekti. Ülkede 1980 yılında resmî tahminlere göre bir milyondan fazla evsiz vardı fakat öte yandan binlerce ev boş duruyordu
Ceren Ercan: Bana benzeyen ve tamamen bana çok yakın olan insanlarla uğraşmaya başladım. Aslında kendimi parçalayarak o insanları yarattım ve kurdum
Fatma Aydemir'in Almanya'da geçtiğimiz yıl yayımlanan ilk romanı Ellbogen, Franz Hessel Edebiyat Ödülü'ne layık bulundu. Aydemir ile, kimlik meseleleri ekseninde, Almanya'da ses getiren romanını konuştuk...
Bütün politik mesajlara rağmen, aşırı politik bir Documenta yoktu karşımda. Çünkü politik olanı duygusal olanla, varoluşsal deneyimle birleştirmeyi amaçlayan yapıtlar çoğunluktaydı...
Dünya sanatının nabzını tutan Documenta14 Atina'da başladı. Demokrasinin sembolik beşiği Atina’da, Avrupa demokrasisi kendine yeni bir sembolik diriliş hayal ediyor
Daha Fazla
© Tüm hakları saklıdır.
↑ Yukarı çık