DİĞER
"Aslında neo-liberal ekonomi tam bir öznellik ekonomisidir ama öznellik burada makinenin tam bir parçası olmak anlamındadır, artık özne-nesne, insan-makine, canlı-cansız ayrımının kalmadığı, makine için var olan bir öznelliktir."
K24'te haftanın vitrini: Yeni çıkan, yeni baskısı yapılan, yayınevleri tarafından bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazı yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar...
"Buyruğun içeriği değil, buyurmanın kendisi önemlidir. Artık bana şu iyi, bu kötü diyen, gökten ya da gelenekten gelen, önceden verili hiçbir ilke yoktur. Yasa, ahlaklı olmak için bize neler yapmamızı ya da neyi yapmamamızı söylemez; tersine, iyi ile kötü yasanın kendisinden türer. Modern yasadır bu, salt biçim ya da saf buyurma gücüdür."
Yeni çıkan, yeni baskısı yapılan, yayınevleri tarafından bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazı yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar...
"Çok üzerinde durulduğu söylenemez ama Montaigne’in Denemeler’i son derece katmanlıdır; hatta Ece Ayhan’ın şiirleriyle boy ölçüşecek bir alacakaranlık içerir. Bizler onu akıllı, uslu ve etliye sütlüye pek karışmayan bir düşünür olarak görme eğilimindeyizdir ama böyle düşünerek mevcut potansiyelini ıskalıyoruz. Halbuki denemeyi, kendi sınırlarını aşan ve diğer türlerle çiftleşmeyi başaran bir tür olarak görmeliyiz."
"Horatiusların Yemini, açılış tablosudur kitabın. Üç erkek kardeş meydanda kılıçlarını havaya, babalarına doğru atarken, onların kadınları ve çocukları yok gibidirler köşeye çekilmiş eziklikleriyle. Tablolar arası uzun yolculukta gördüklerimiz, 'erkeksi kuvvet ile kadınsı zayıflığın' tuvale yansımalarıdır."
"Beklediler Gitmedik, Alpay’ın 2005’ten günümüze gelen süreçte yazdığı şiir yazılarını bir araya getiriyor. Kitap, 'Sunuş' ve 'Gerekçe' olmak üzere, iki yazıyla açılıyor; her ikisi de ilk defa kitapta yayımlanan yazılar. Alpay’ın şiire yaklaşımına ilişkin anlayışının temel kavramlarını, düşüncelerini, görgü ve ilkelerini bu iki yazıda bulmak mümkün."
Herkesin bildiği üzere, kitaplar, filmler, oyunlar… birbirlerinden beslenirler, aralarında ilk bakışta görünmese de sağlam bağlar vardır. Kitap, kültür, eleştiri gibi netameli alanlar üzerinde yoğunlaşan bir yayının esas gayesi, bu bağları göstermek, hepimize sunulmuş bir eseri tek başına havada asılı olmaktan kurtarmak olmalıdır. Öteki eserlerle birlikte yeniden düşünmek.
“Edebiyat alanı”nın karmaşık yapısını düşünmeyi kolayca unutan bu yaklaşımdan romantik bir “edebîlik” övgüsü ve serbest piyasa mistisizminden başka bir şey kalır mı?
Nobel Edebiyat Ödülü'nün Peter Handke'ye layık görülmesi, tepkilere neden oldu. Handke, savaş suçlusu Miloşeviç'in savunuculuğunu yapmakla suçlanıyor
Daha Fazla
© Tüm hakları saklıdır.
↑ Yukarı çık