DİĞER
“Bir söylediği diğerini tutmayan, her şeyi sadece kendine isteyen, kendi çıkarını düşünen, bilinçli olarak ısrarla yalan söyleyen bir kişiyi sokakta görseniz bile selam vermekten imtina edecekken, onu bir lider olarak konumlandırmak ve kurtuluş gününün onun sayesinde geleceğini düşünmek, güvenilmez anlatıcının sabit değil, akışkan bir tanım olduğunu da göstermektedir bize.”
“Şiir üzerine yazmayan şairleri çok ciddiye almamıza gerek yok aslında. Bu iş bir gizem işi değil çünkü. Şiir yazmak sadece kendi başına anlam kazanabilen bir şey değil. Zorunlu olarak yorumunu da arzulayan bir süreç. Bu yorumu bugün bir Süpermen çıkıp yapmayacak. Herkese karşı adaletli bir eleştirmen modeli artık tarihe karıştı.”
"Andığım üç yazarın yapıtlarındaki ortak konu, sakat birer genç kadın olan anlatıcıların diğer insanlarla ilişkilerinde olup bitenlerdir. Anlatıcılar bu ilişkileri herhangi bir genelleme üzerinden değil, temsil ettikleri genç kadının özgül deneyimleri üzerinden, onun bakış açısıyla ortaya koyuyor, ne eksik ne fazla."
"Ryusuke Hamaguchi Drive My Car’da birçok hikâye ile çıkıyor yola. Murakami, Çehov, Beckett, filmdeki yazar karakter Oto ve Hamaguchi’nin diğer anlatı kişileri. Hepsi birbirine bıraktığı cümleleri tamamlamanın, devam ettirebilmenin, ezberlemenin, hikâye yaratabilmenin peşinde; bu yaşamda kalabilmenin bir yolu."
Yeni çıkan, yeni baskısı yapılan, yayınevleri tarafından bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazı yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar...
"Hikâye dinlemek güzeldir, ama hikâye anlatıcılığı da özenilen bir durumdur. Bir konserde dinleyiciyken o sahnede olduğunuz hayalini kurmak gibidir. Zira hikâye anlatıcılığı dünyanın en eski mesleği olarak kabul edilir ve dünyada (bence) ilk sahne bu anlatıcının oturduğu taş, kütük veya topraktır..."
"Türkgücü’nün sportif direktör Robert Hettich şöyle demiş: 'Meslekî kariyerimin büyük kısmını bu şehirde geçirdim ama bu kulüptekiler bende daha fazla Münihliler.' Takım kaptanı –Almanya doğumlu– Yasin Yılmaz, 'Türkgücü’ne hâlâ Türk kulübü denebilir mi?' sorusuna bir karşı soruyla cevap vermiş: 'Türk kulübü ne demektir?'... 'Bizdeki bütün Türkler aslında Alman,' demiş devamında."
...
Groys’un geçtiğimiz haftalarda yayımlanan ve kültürde yeni kavramının işlevini araştıran bu yeni kitabı, tarihin sonunun da ilan edildiği bir dönemde, sanatta ve kuramda herhangi bir yeniliğin mümkün olamayacağı kabulüne karşı kaleme alınmış.
Türkiye'deki yerleşik algıyı yansıtan bir üretim olarak değerlendirebileceğimiz Ufak Tefek Cinayetler'deki en büyük cinayet, güçlü kadını öldürmekle işleniyor...
Google’a Türkçe “Başlangıçlar” yazınca, yüzlerce ordövr tabağı resmi çıkınca insan hayret ediyor. Yeniden başlamayı Amerikan salatasının yanına kısır koymak diye çözmüşler. Hep gurur duyduğumuz “mozaik” bu işte
Hasan Güçlü Kaya'nın Ölümsüz kitabı, bir dizgenin, kapitalist paradigmanın söküm işlemine yeltenmiş bir metin. Dünya tarihinden ülke tarihine geçişlerle şairce bir şahitlik çabası
Daha Fazla
© Tüm hakları saklıdır.
↑ Yukarı çık