DİĞER
"Eserler kendi dönemleri ve şartları içinde ele alınmalılar. Bugünün gözlükleriyle dünü görmeye, daha da vahimi biçimlendirmeye çalışmak gerçekten cahilce ve bencilce… Sanki her şeyi en iyi biz biliyor, en iyi biz değerlendiriyoruz. İşte metinleri göz önüne sermeyi en çok bunun için gerekli görüyorum. Edebiyat tarihçisi en iyi yorumcu olamaz, hele her zaman hiç olamaz."
Yeni çıkan, yeni baskısı yapılan, yayınevleri tarafından bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazı yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar...
Müslüm'ü anlamak toplumsal mesafeleri kapatmayacak, Müslüm bir heves, bir ürün olarak tüketilecek. Hikâye, gerçekliğin kanını çekecek. Hikâye kendisi varolmak isteyecek...
Bir filmi nasıl çekeceği, neyi nasıl kurgulayacağı filmin yönetmeninin inisiyatifindedir. Bir yönetmenin neyi filme dâhil ettiği kadar neyi filmin dışında bıraktığını da anlatım biçimi olarak değerlendiremez miyiz?
1993'te henüz 31 yaşındayken yazmak için mimarlığı bırakır. Fiili yapmasa da mimarlık eğitimi onu değiştirmiştir, bunu kendi de ifade eder... Ali Teoman yaşasaydı bugün 56 yaşında olacaktı...
Yürümek, Aylak Adam'ın tahtına komşu olacak değerde bireyci ve iç bunalım romanıdır, üstelik iki cinsiyeti de kapsayarak ve dahası doğayı bir birey, kenti de bir birey ilan ederek...
Seray Şahiner, Kul adlı kitabıyla, bu yıl 47'ncisi verilen Orhan Kemal Roman Armağanı'na değer görüldü
Cem Akaş'ın Y romanında, erkeklerin yokluğu hiçbir şeyi değiştirmemiş, bazı kadınlar bugünün dünyasında tanık olduğumuz erkek rolünü üstlenmiş, Y kromozomu silinmiş ama hegemonya silinmemiş...
Feminist dergi ve yayınların izini sürmek bir bakıma kampanyalar, inisiyatifler biçiminde örgütlenen feminist hareketin tarihini takip etmekle ilgili, oldukça ciddi ve güç bir iş...
Bir dilde kar yağıyor, kâr elde ediliyorsa gereksiz karışıklık çıkarmanın âlemi var mı? Yok; minarenin alemi var. Hatta arıza gibi algılanmasın diye hattâ’ya hakkı olan şapkayı tahsis etmenin ne sakıncası olabilir? Şapkaya ek bedel mi talep ediyorlar?
Yazarı imlâsıyla ölçmek yazını bilmemektir. Bir yazarın kendi dilinde kendi sesini bulmuş olması yeterlidir, yazımsal sorunlar daha çok yayıncıların, düzeltmenlerin alanına girer
Daha Fazla
© Tüm hakları saklıdır.
↑ Yukarı çık