DİĞER
K24'te haftanın vitrini: Yeni çıkan, yeni baskısı yapılan, yayınevleri tarafından bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazı yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar...
“Çelenk, Kürt ve Ermeni meselelerinin üstüne de cesurca gidiyor. Kürt edebiyatçı Halit Yalçın’a referansla sorunu şöyle özetliyor: 'Kürtler yaşadıklarını, Ermeniler de öldüklerini anlatmaya çalışıyor, ama Türk sağı bunu anlamak istemiyor.'”
"Foa’nın araştırmaları, katliama katılanların kendilerini bir hevesle bir gecede katil bulmadıklarını, aksine, bu katillerin kullandıkları tekniklerin ve hünerlerin Protestanlara karşı on yıllık bir zulüm ve şiddete dayandığını gösterir. Bundan önceki katliamlar neredeyse 'pratik yapmayı' mümkün kılmış, Saint-Barthélemy on yıllık şiddetin doruk noktasını oluşturmuştur."
"Kültür-sanat camiası da sürekli krizin bir parçasıdır, ama kendisini sorunun bir parçası olarak sorgulamamaktadır. Oysa sanat uçsuz bucaksız ufuk genişliğinden söz almalı; hayatı kendisine çağırmaktan, bu uğurda saçmalamaktan sakınmamalıdır."
Yeni çıkan, yeni baskısı yapılan, yayınevleri tarafından bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazı yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar...
"Yazar ve K, İstanbul’un yokuşlu yüzeyini keşfediyor ama yokuş sadece topografya değil; yokuş, yokuşta yaşama dair her bir unsurun diğerleriyle ilişki kurarak dönüşmesinin ve dönüştürmesinin formu aynı zamanda."
Ömer Faruk’un kaleme aldığı Bir Aşağılama Aracı olarak Çöp adlı deneme kitabı, Besim F. Dellaloğlu’nun sunuşuyla yakında kitapçılarda. Yeni İnsan yayınevi tarafından basılacak kitaptan kısa bir Tadımlık sunuyoruz…
"Kitapla ilgili tok bir duyguya sahibim. Her şey olması gerektiği gibi oldu, gibi bir duygu; ve her şey söylediğim gibi. Bu iyi bir şey midir kötü bir şey midir bilemem ama her şey söylediğim gibi, her şey vaat ettiğim gibi. 'Kitap çıkmış, nasıl hissediyorsun?' diye soran birkaç kişi oldu, hep aynı yanıt çıktı içimden: 'Tok bir his.' Kitabı yazmaya başlarken hissim tam tersiydi: Açlık!"
"Ginsberg’ün erken dönem itirafçı, sert ve konuşma diline öykünen şiirlerinden ilham alan Kandel’ın Beat şiirine getirdiği yeni bir soluk var: Zina, mastürbasyon, uyuşturucu bağımlılığı ve evlilik gibi temalar ilk defa bir kadın Beat’in gözünden yazılmaktadır."
"Bugün yaşayanlar nasıl yekpare bir kütle değilse, geçmişte yaşayanlar da monoblok bir topluluk değildi. Siz onların arasından birilerini ayırır ve atalarınız olarak seçersiniz, bu kadar basit. Egemenler de bir ecdâd seçimi yapıyor ve bize okuldan, televizyondan, kürsüden, kitaptan o seçimlerini dayatıyor."
Daha Fazla
© Tüm hakları saklıdır.
↑ Yukarı çık