DİĞER
“Erdal Alova’nın ‘birinci çoğulu’ sadece gramatik bir kategoriye değil, aynı zamanda bu ‘biz’in içsel çoğulluğuna, düzleştirilmezliğine işaret ediyor. Destanın ve Sosyalist Gerçekçiliğin farklılaşmamış ‘halk’ (veya ‘sınıf’) düşüncesiyle Negri ve Hardt’ın ‘çokluk’u arasında bir yerde duruyor bu çoğulluk, ikincisine daha yakın."
"Daktiloda üretilen somut şiir biriciktir, Benjamin’in aura kavramının canlı kaldığı bir kipi akla getirir. Olduğu yerden kalkıp mürekkep şeridine vuran harfler bilgisayar klavyesinde olmayan bir özelliğe sahiptir: Kusursuz bir şekilde kopyalanamaz, tıpkıbasımı ise özgün halinin ancak bir sureti olabilir. Harflerin kâğıda vuruş açısı, mürekkebin miktarı ve kalitesi buna engeldir; bu kıstaslar her kullanımda değişir. Bu açıdan somut daktilo şiiri plastik sanatlara yakındır."
Friedrich Achleitner'in radikal deneysel metinleri Türkçede: Diyalekt şiirleri/montajlar/incelemeler/kareler Erhan Altan'ın çevirisiyle önümüzdeki günlerde Turkuaz Kitap'tan çıkıyor. Kitaptan "bir idam için hazırlıklar" adlı metin ile bu metne çevirmenin yazdığı notları Tadımlık olarak sunuyoruz.
"...Nâzım’ın harfiyen alıntıladığı deyimi Hilmi Bey almış, başkalaştırarak hem çarpıcı, unutulmaz bir imge yaratmış, hem de birkaç asırlık bir söyleme eklemlenmiş. (...) Bedreddin Üzerine Şiirler yayınlanalı neredeyse elli sene geçti. Çok daha iyi tanınması gerekirdi bana kalırsa. Umarım bundan sonra hak ettiği üne kavuşur."
"...Bu tür şiir kitabı tanıtma yazılarının en temel özelliği, ele aldıkları kitabı ve şairi tanıtmak dışında her çeşit Hacivatlığı yapıyor olmaları. Bir kısmı besbelli ki bir dostun başka bir dostun gönlünü yapmak için akşamüzeri çalakalem yazıverdiği övgü yazıları. Bir diğer kısmı ise kitap tanıtmaktan ziyade, besbelli tanıtma yazısının yazarını tanıtmaya yönelik..."
"Serdar Güven, sıcak mevsimlere yağan bir kar gibi ruhunu, bilinçaltını dizelere döküyor. Tüy gibi hafif, tedirgin ve içerlemiş bir söylem bu. Şiirleri sanki bu dünyadan değil de, acı çekilmeyen öte dünyadan sesleniş gibiler, bir bulutun üstünden yazıyor o."
"Şairler arasında çapkınlığı ve evli kadınları ayartmasıyla da ünlü olan İmruul-Kays, muallakasında sevişmek için çadırların içine sızmayı, karanlık geceyi, ipeksi kadın tenini yoğun bir şekilde anlatır. Öyle ki, şehvet duygusu insanı harekete geçirecek, yaşam sevinci aşılayacak denli güçlüdür. İkinci şair Tarafe bin el-Abd kendi muallakasında yiğitlik, mertlik övgüsü ile dikkat çekerken, Antara bin Şeddad’da daha imge yoğunluklu bir şiirle karşılaşırız."
İngiliz edebiyatından, en karanlık zamanlarda bile gülmenizi, en azından gülümsemenizi sağlayacak 12 komik ya da absürd şiir örneği… Roni Margulies’in henüz yayımlanmamış bir antolojisinden, tadımlık niyetine.
Nâzım Hikmet söz konusuysa “tam”lığa ulaşmak olanaklı mı? Zor ama şu an bütün yapıtlarını basan yayınevinin çabası da bildiğimiz kadarıyla bu yönde...
Ben, şimdi Ahmet Muhip Dıranas’ı yeniden okudum; okur yazdıklarımı okur, okumaz; birikisi, okur okumaz Dıranas’a dönebilir, döner(ler)se devran böyle döner
Anita Sezgener’de şiir yasın aşılması, travmatik anıların insanı esir edici ağından kaçışın özgürleştirici, diriltici mekânına dönüşür. Şair personasının gerçeklikle kurduğu ilişki, Benjamin’in hayatının kurgusu içinden izlenebilir
© Tüm hakları saklıdır.
↑ Yukarı çık