08 Nisan 2025

Çözüm Süreci’nde olmamıştı; Meclis çatısı altındaki kadın vekiller arasında diyalog başladı

DEM Kadın Meclisi, AKP, CHP, Gelecek, DEVA, Saadet, TİP ve EMEP kadın milletvekilleriyle görüştü. Bir sonraki adres MHP olacak

DEM Kadın Meclisi ve AKP Kadın Kolları, Meclis’te bir araya geldi

Darbe anayasası denilen, bu nedenle de eleştirilen, buna rağmen uygulanmayan mevcut Anayasa’nın 2. maddesine göre “Türkiye lâik ve sosyal bir hukuk devletidir.”

Bu hükümdeki ‘demokratik’ kavramının altını her siyasal parti, her ideoloji farklı dolduruyor.

Örneğin Cumhur İttifakı’na göre Türkiye demokratik bir ülke. Gerçi MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli Türkgün gazetesindeki yazılarında ‘Daha demokratik bir Türkiye herkesin ortak arzusudur" diyerek mevcut demokrasi çıtasını kısa bulduğunu da ifade etmiş oldu. AKP’ye göre de sandık varsa demokrasi var.

Demokrasi sorununun hararetle tartışıldığı bir dönemden geçiyoruz. Bunun nedenlerinden biri, iktidarın uygulamaları olduğu kadar, Kürt meselesi ile demokratikleşme arasındaki bağın mümkün olup olmayacağı ve bu konuda DEM’in pozisyonu…

Zira MHP liderinin başlattığı sürecin Abdullah Öcalan’ın ‘silahsız siyaset’ çağrısı ile somutlanmasının demokratikleşmeye yol açıp açmayacağı. Ya da Öcalan’ın 27 Şubat’taki ‘Barış ve Demokratik Toplum’  çağrısını DEM nasıl anlıyor ya da altını nasıl dolduruyor?

Meraklıları bilir… 2013/2015 Çözüm Süreci’nin temel kavramıydı ama başarılamadı: Barışın toplumsallaşması ve demokratikleşerek Kürt meselesinin çözülmesi. Bir de kadınların bir özne olarak müzakere masasında olması…

Halide Türkoğlu kadın gazetecilerin sorularını yanıtladı

Bahçeli’nin başlattığı sürecin Çözüm Süreci ile benzeşmediği herkesin malumu… Örneğin Çözüm Süreci’nin Meclis ayağı zayıftı. Bu süreçte ise TBMM’nin aktör olması hedefleniyor. Çözüm Süreci’nde HDP’li kadın milletvekilleri ile diğer siyasal partilerin kadın milletvekilleri, süreçte kadınların sözünün de olabilmesi için ortak yol arayışında olmadı. Bu kez var.

DEM Parti Kadın Meclisi Sözcüsü Halide Türkoğlu, İstanbul’da kadın gazetecilerle bir araya geldi ve Meclis çatısı altındaki partilerin kadın yapılarıyla yaptıkları görüşmeler hakkında bilgi verdi. Bu görüşme trafiğinin amacı ‘Barış ve Demokratik Toplum’ hedefinde kadınların talep ve sözünü TBMM’de olası bir çözüm komisyonuna taşımak.

DEM Kadın Meclisi bu kapsamda AKP, CHP, Gelecek, DEVA, Saadet, TİP ve EMEP kadın milletvekilleriyle görüşmüş. Türkoğlu sorumuz üzerine MHP’den de randevu istediklerini ve gelecek hafta görüşeceklerini açıkladı.

İktidar partisinin adı konulmayan sürece ilişkin bir hazırlığının, barışın toplumsallaşması meselesinin AKP’li kadın vekillerinin gündemi olup olmadığını sorduğumda Türkoğlu şu yanıtı verdi:

Erdoğan ve Bahçeli tarafından yürütülen bu süreci önemli gördüklerini söylediler. Meclis’te de kutuplaşmış siyasetten kendilerinin de muzdarip olduğunu, Meclis’teki siyasetin erkek egemen dilden arınması için ellerinden geleni yapacaklarını belirttiler. Kadın parlamenterlerin bir araya getirilmesi konusunu konuştuk. Bizim neler yapacağımızı merak ediyorlardı, onu anlattık ve not aldılar. Bir de sadece barış gündeminin değil kadınların kazanımlarının ya da kadınlarının sorunlarının da konuşulması konusunda mutabık kaldık.”

Halide Türkoğlu-DEM Kadın Meclisi Sözcüsü

Soru cevap bölümünde gazeteci Nazan Özcan, bazı toplumsal kesimlerin sürece ilişkin kaygısını, şüphesini formüle eden bir soru sordu: “DEM Parti olarak kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz mi” diyorsunuz yoksa “Yoksa Kürtler yoruldu, kendilerini önceleyecek mi diyorsunuz?”

“Hep birlikte kurtaracağız” diyen Türkoğlu, demokratikleşme ve Kürt meselesi arasında bağı şöyle kurdu:

“19 Mart sonrası ana muhalefet partisine yönelik baskıların artması sadece ona verilen bir mesaj değil, hepimize verilen bir mesajdı. Bu mesaj demokratik değişim isteyenlere demokratik değişim yok, muhalefet yapacaksınız benim normalleşme süreçlerime göre yapacaksınız demek. İktidar bir sınıra çekmek için uğraşıyor, siyaset yapma alanlarını daraltmak için uğraşıyor. İktidar algı operasyonuyla muhalefet ve siyasi partilerin tartışabileceği ve çatışabileceği hatlar örmek istiyor. Kürdistan’da kayyımlar atandı CHP geldi dayanışmak için. Sen geldin ama niye kitlenle gelmedin denebilir mi? İstanbul’a eş başkanlarımız geldi. İşte DEM var mıydı yok muydu… Tek başına mı kurtulunacak vs. Valla hep birlikte kurtaracağız.”

Dün iktidarın frene bastığını yazmıştım.

Buna karşın DEM Parti, geçmişin de deneyimi ve ‘silahsız siyasetin’ olanaklarıyla demokratik mücadelenin sadece Kürtlerin değil bütün muhalefetin derdi olması gerektiğini düşünüyor olabilir. En azından kadınların olası müzakere masasında olması için başlatılan çalışmalar bunu teyit ediyor.

Meclis çatısı altındaki kadın milletvekillerinin bu süreçte nasıl bir rol oynayacağı ya da oynayıp oynayamayacağı bu sürecin yeni deneyimi olacak.

Kadın vekillerin kendilerinin irade koyduğu özerk bir hat yaratabilmesi siyaseti ciddi anlamda etkileyecektir.

Candan Yıldız kimdir?

Candan Yıldız, Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi mezunu.

Gazeteciliğe HBB'de On'da On Haber program editörlüğü ile başladı.

Kanal D, TV 8, Birgün Gazetesi, CNNTürk, İMC TV, Halk TV'de muhabirlik, editörlük, ana haber editörlüğü ve haber program koordinatörlüğü yaptı.

Haber kanallarında çeşitli program formatları yarattı. Radyo ve Gazetecilik Ödülleri En İyi Program Ödülü/(1997), Çağdaş Gazeteciler Derneği En İyi Haber Program Ödülü/ (2002) ödülünü aldı.

Avustralya'da SBS Türkçe Radyo Haberler servisine haber yaptı.

"Öteki Sesler" isimli belgesel yaptı. "Dicle'nin Göz Yaşları" ile "Şiddete Karşı Anlatılar-Ayakta Kalma ve Dayanışma Deneyimleri" ortak çalışmalarda yazarlık yaptı.

T24'le birlikte internet gazeteciliğine adım attı.

Yazarın Diğer Yazıları

Bahçeli Demirtaş’ı anladı mı?

MHP lideri yeni bir vatandaşlık tanımı yaptı: Türkiye Cumhuriyeti’ne vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes, eşit hak ve yükümlülüklere sahiptir

Yargıda ‘gizli tanık’ manzaraları; aranan kişi tehditle nasıl ‘gizli tanık’ yapıldı, o savcılara ne oldu?

Eski Erzincan Başsavcısı İlhan Cihaner’in avukatı Turgut Kazan  ile eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un avukatı İlkay Sezer müvekkillerinin yargılanma sürecinde ‘gizli tanık’ pratiklerinin sonuçlarını hatırlattı

DTSO Başkanı Mehmet Kaya: Kürtler yeni bir Gezi istemiyor çünkü çatışmalı süreç AK Parti’ye yaradı; Kürtlere demokrasi, muhalefete diktatörlük; bu olabilecek şey değil

"Kürtlere şu dayatılıyor; ya o şemsiyeye gideceksin ya da bu şemsiyenin altına gireceksin. Üçüncü bir şemsiye açıkta, azınlık bir solla yağmurda kalacağın bir yöntem. Kürtlerin, CHP’de ‘Ne Mutlu Türküm Diyene’ anlayışıyla kalıcı bir ittifak oluşturma şansı yok denecek kadar az"

"
"