Pilotlar çok yüksek maaş alıyor

Kariyer gerektiren tüm mesleklerde olduğu gibi bu yorum hem doğru hem yanlış. Pilotların maaşları çalışılan ülke, çalışılan havayolu, aylık uçuş saati, uçurulan uçak tipi, belli bir dönemde ihtiyaç duyulan pilot sayısı, deneyim ve sektörün ekonomik gerçeklerine bağlı olarak farklılık gösterir. Pilotluk mesleğinde gelir, pek çok meslekte olduğu genellikle deneyim kazandıkça ve terfi aldıkça yükselir. Ancak pilot olmak için çok yüksek maliyetli eğitimlere katılmak gerektiğini düşündüğümüzde pek çok durumda işe başlangıç ücretleri bu eğitim borçları ödemeye yetmez durumdadır. Özellikle havayolu sayısının yüksek, rekabetin keskin, pilot sayısının bolca olduğu ABD'de yeni işe başlayacaklar için sektör parlak tablo sunmuyor. Örnek olarak büyük bir havayolunda kaptan pilot olarak uçan deneyimli bir pilot yıllık 100 bin dolar civarında bir gelir elde ederken, küçük bir havayolunda RJ (kısa mesafeli küçük jet) uçuran bir deneyimsiz pilotun gelirinin yıllık 19 bin dolar civarında olduğunu söyleyelim. Ev tutacak kadar geliri olmayan pilotların havalimanına yakın bir noktada arabasında gecelediği duyulan örneklerdir. Gene Avrupa'ya baktığımız işe başlama ücretlerinin 24 bin dolar civarında olduğunu söyleyebiliriz. ABD'de yapılan bir çalışma, gelirinden tatminkâr olan pilotların oranının yüzde 64 olduğunu söylüyor. Ülkemizde özellikle kaptan pilotlar için ücretler Türkiye standartların üzerinde. Deneyimli bir kaptan pilotun aylık 100 bin TL civarında bir gelir ettiğini söylemek yanlış olmaz. Ancak şu anda sektörde ortaya çıkan daralma, pilot ve pilot olmak isteyen kişi sayısının artması gibi faktörlerle burada da aşağıya doğru bir eğilim bekleyebiliriz. Pilot ihtiyacının ve maaşlarının yüksek olduğu Körfez ülkeleri gelir açısından pilotluk kariyerinin doğru noktaları olabilir.

Pilot olmak için üniversite mezunu olmak gerekir

Hayır gerekmez. Pek çok havayolu belli alanlarda üniversite mezuniyetini şart koşsa da temel pilotluk eğitimi almak için üniversite mezunu olmanız gerekmez. Bunun istisnası ise askeri pilot olmak istediğimizde ortaya çıkar. Ancak matematik, fizik alanlarındaki yatkınlığınız uçuş eğitiminizi ve sonrasını kolaylaştıracağı için değer yaratır. Ayrıca üniversite mezunu olmak iş bulma macerasını kolaylaştırabilir. THY'nin projeleri arasında uçuş okullarını lise mezunlarına açma çalışmaları olduğunu duymuştuk. ABD Başkanı olabilmek için üniversite mezuniyeti gerekmediğini ilginç bir not olarak buraya ekleyelim.

Asker kökenli pilotlar sivil pilotlardan daha iyidir

Doğru olma olasılığı çok düşük olan bir genelleme. Askeri pilotlar sahip oldukları yetkinlikler açısından gerçekten eşsiz niteliklere sahipler. Uçurdukları uçaklar teknoloji harikası ve onları uçurabilmek gerçekten fiziksel ve zihinsel olarak insanüstü beceriler gerektiriyor. Ancak sivil havacılığa geldiğimizde, deneyim, uçulan uçak tipleri ve uçuş saatleri ile kazanılmakta. Askeri pilotun uçurduğu savaş uçakları kendisine bir avantaj sağlasa bile, yeni iş yeri olan havayolunda kullanacağı uçak tipini öğrenmesi ve ona alışması zaman alır. Bu sebeple deneyimli bir askeri pilotun, kendisinden çok daha genç bir kaptan pilotun sağ koltuğunda ikinci kaptan olarak oturduğu ve deneyim kazandığı örnekler havacılıkta yaygındır.

Yardımcı pilotlar sadece kaptan pilota yardımcı olan çıraklardır

Kaçınılmaz olarak, haberlerde bir uçak hikâyesi duyduğumuzda hep pilota atıfta bulunulur. Kastedilen kişi de kaptan pilottur. Gerçek şu ki, bir yolcu uçağının kokpitinde her zaman en az iki pilot vardır; bir kaptan pilot ve ikinci pilot. Bu pilotların ikisi de uçağı tek başına uçurabilecek şekilde tam donanımlıdır. İkinci pilot yardımcı pilot olarak da bilinir. Ama yardımcı pilot demek çırak demek değildir. Uçuş esnasında pek çok görev; iki pilot arasında az çok eşit olarak paylaşılır. Kaptan pilot son karar verici olarak kokpit içinde tüm yetkiye sahipse de kararlar da genellikle ortak aklın bir sonucu olarak alınır.

Uçağı zaten oto pilot uçuruyor, pilotlara ihtiyaç yok

Modern uçaklar gerçekten pek çok işlevi oto pilotla yapabilecek kadar sofistikedir. Uçakların şu anda pilotsuz da uçacağını düşünmek yanlış. Kokpit otomasyonu uçağı uçurmuyor. Pilotlar, uçağın oto pilotunu (kolay anlaşılması bilgisayar sistemi diyelim buna) uçağı uçurabilecek şekilde ayarlarlar. Yani uçağa ne zaman ve ne yapacağını söylerler. Ayrıca oto pilot görevlerini icra ederken pilotların onu kontrol etme ve gerektiğinde yeniden düzenleme sorumluluğu vardır. Kayıtlara geçmesi için söyleyelim, inişlerin yüzde 99'undan fazlası ve kalkışların yüzde 100'ü pilotlar tarafından manuel olarak, elle gerçekleştirilir.

Pilotluk dünyayı görmek ve tanımak için ideal bir meslektir

Bu önerme hem doğru hem de yanlış. Her şeyden önce dünyayı görebilmek için yaşadığınız ülkenin dışındaki ülkelere uçuş yapmanız gerekir. Bu her zaman mümkün olmayabilir. Yurt içi uçuşlar bazen ailevi sebepler gibi kişisel tercihlerle ilgili olabileceği gibi, bazen de iş bulabildiğiniz havayolunun uçtuğu güzergahlarla da ilgili olabilir. Bu iki engelinin olmadığı durumlarda artık dünya parmaklarınızın ucunda. Bu durumda da havayolunun operasyon tercihleri sizin gittiğiniz ülkelerde genellikle uzun süre kalmanıza imkân vermez. "Yatı" diyeceğimiz konaklama (gidilen varış noktasında gece konaklama) genellikle dar sürelerle sınırlıdır. Havayolları konaklama giderlerini kontrol edebilmek, konaklama sırasında yapılacak harcamaları kısıtlamak, uçağı uçurmak için gereken pilot sayısını optimize edebilmek için gidilen şehirde veya ülkede kısıtlı konaklama süreleri ve imkânları sunarlar. Bu kısıtlı süreler de genellikle uçulan noktayı gezme ve görme imkânı vermez. Ayrıca uzun uçuşlarda yorulmuş olan kabin ekibinin bu keyifli gezilere iştahı da olmayabilir. Bu durumun istisnası ise indirimli biletler. Yapılan uçuşun dışında, havayollarının uçuş ekiplerine sunduğu indirimli uçuş imkânları, düşük maliyetlerle sıklıkla seyahat etme imkânı yaratması açısından önemli. Yani pilot olarak uçtuğunuz yerlerde değil, tüm çalışanlar gibi yıllık izin sürelerinizde dünyayı gezmek mümkün.

Pilot, kabin ekibi ilişkileri gerçek mi?

Toplumsal cinsiyet rollerinin erkek beyinlerinde yarattığı bir ön yargı olduğu rahatlıkla söyleyebiliriz. Pilot-hostes ilişkisi yaygın olabilir, ancak herhangi bir şirkette, farklı departmanlarda çalışan insanların ilişki yaşama olasılığı ne kadar yaygınsa, o kadar yaygındır diyebiliriz. Bunun aksini düşünmek çok iyi yetişmiş, mesleklerinin hakkını vererek yapmaya çalışan ve büyük oranda aile sahibi olan insanların sahip oldukları erdemleri sorgulayacak uygunsuz bir düşüncedir.