Derbinin ardından Fenerbahçe ile arasında puan farkını 6'ya çıkarmayı hedefleyen Galatasaray, kötü bir dönemde Sivas’ın yollarına düştü... Eksikler, hafta içinde TFF ile yaşanan gerginlikler...
Olumlu gözüken sadece derbiden Fenerbahçe'nin kayıpla çıkması ve 1 hafta önce -25 derecelik Sivas'ın erken bahar yaşamasıydı... Bunun dışında hiçbir senaryo Okan Buruk ve öğrencilerinin istediği gibi olmadı...
Maçın hemen başında Metehan kırmızı kart gördü, üzerinden 9 dakika geçmeden sol bek için denenen birçok isimden biri olan Berkan baskı yiyince hata yaptı ve Sivas forveti de cezayı kesti...
10 dakika içinde olmaması gereken ne varsa oldu... Ama bu bir ''Yapı''nın işi değildi. Galatasaray kendi ayağına basıyordu sadece. Ama asıl ''Yapı'' 34. dakikada Torreria'yı indiren Sonko'ya çıkmayan ikinci sarı kartta ve son dakikada Manaj'ın Barış Alper Yılmaz'ın bileğine basıp VAR'da izlenmesine rağmen verilmeyen kırmızı kartta gizliydi...
Yenilen golden sonra özellikle Davinson Sanchez başta olmak üzere tüm Galatasaray takımı, hata yapan Berkan'ın etrafında toplandı. Önce Yunus ardından, Osimhen'in penaltısı ıle Galatasaray soyunma odasına 2 gol bularak gitti.
İlk yarıdan bize kalan hop oturup hop kalkmak oldu. Ne de olsa bir gece önceki derbinin bize borcu vardı... Galatasaray'ın en yakın rakibi Fenerbahçe derbide 12 şut atıp 2 isabet buldu. Galatasaray, Sivas karşısına sadece ilk yarıda rakip kaleye 10 şut attı. Sadece ilk 45 korku filmi gibiydi...
Bu maç için 4’lü defans bekliyorduk... Oldu da. Maç içinde 3'lüye dönmesi gerekiyordu ama o senaryoyu da Metehan bozdu. Kırmızı karttan sonra çok eleştirilen 3'lü defans mecburiyetten sahaya yansıdı. Bir fark vardı sadece: Gabriel Sara... Brezilyalı Barış Alper'le, Sanchez arasına atılacak toplar için tampon oldu... Belli ki Sivasspor hafta boyunca Galatasaray'ın bek ve stoperlerin arasına atılacak toplara çalışmıştı...
Maç içinde sakatlık ya da başka etkenlerden eksik kalan Galatasaray, bir sonraki 90 dakika önlemini alıyor ve bir şekilde hayatta kalıyordu. Sivas'ta ise Okan Buruk, kenarda oturan Nelson'u oyuna almak yerine saha içinden çözümler buldu. Ve 3 puanla geri döndü... Tribündeki Galatasaraylı da, ''Acaba kalan maçları da mı 10 kişi oynasak?'' dedi... Ya da demiştir herhalde...
Hafta içine de dönmek lazım biraz da... TFF Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu, perşembe akşamı devlet televizyonunda bir kulüp başkanınına mahalle ağzıyla söyleyelim, “atar gider” yaptı.
Söylediklerini yanlış anladığımı düşündüm bir an. Üzerinden biraz geçti, telefonumu biraz kurcaladım. TFF başkanı sadece bir kulübün adını söylemiş, başkanını da tehdit etmişti...
Unutulur dedim, üstünden zaman geçer bir devlet büyüğü (!) çıkar tarafları barıştırır dedim. 1 gün sonra, üstünde “Konsantrasyon” yazan, tabelanın önünde Okan Buruk basın toplantısı yaptı ve “kenetlenin başka Galatasaray yok” dedi. Bu da bir yerlerden tanıdık geldi. Fatih Terim yapardı bunu... Boynuz kulağı geçiyor mu ne?
''Konsantrasyon'' pankartı eski Ali Sami Yen’de yıllarca Kapalı tribünde, yaz kış demeden nöbet bekledi. Sadece o pankart için bir belgesel çekilir. Belki de yapılmıştır. İzlemedim…
Buna benzer krizler, kaoslar, Galatasaray camiasına Asterix iksiri gibidir. Öyle olduğunu dün izledik. İyi de oldu, Beşiktaş-Fenerbahçe derbisinden sonra azıcık nabzımız yükseldi de oturduğumuz yerde kardiyo yaptık...
Mustafa Ersoy kimdir?
1967 yılında Adana'da doğdu.
1987 yılında başladığı gazetecilik yolculuğunda Sırasıyla Cumhuriyet, Sabah, Star, NTV Spor, Lig TV dolayısıyla beIN Sports'ta çalıştı.
Cumhuriyet, Sabah ve Star'da Galatasaray muhabirliği yaptı.
NTV ve Lig TV'de istihbarat şefliği, beIN Sports'da ise haber müdürlüğü görevinde bulundu. 2020 yılında kendi köşesine çekildi.
|