CHP kurultayını takip etmek için Ankara yolundayım, uçağı beklerken elimdeki kitaptan başımı kaldırmam güçleşiyor, yüzlerce yıl öncesinde bugünle yüzleşiyorum adeta…
Öyle sözler etmiş ki İbni Haldun, günümüzde yaşamış olduğuna bahse bile girebilirsiniz.
Hele: ‘Geçmiş geleceğe, suyun suya benzemesinden daha fazla benzer’ cümlesiyle bizimle dalga geçiyor bile olabilir.
Sadece ilgimi gündem dışı konulara çekmek istiyordum ve işin aslı biraz da kafamı dağıtmak için yanıma aldığım bir kitaptı okuduğum. *
“Adaletsizlik medeniyeti mahveder” yazıyordu arka kapağında büyükçe.
Sonra,
“Modern tarih aktarıcılığının, sosyolojinin ve iktisadın öncülerinden kabul edilen bir filozof ve devlet adamıdır. “ denilerek başka söz bırakmadan İbni Haldun kimdir sorusu yanıtlanmıştı.
Adaletsizlikle başlayan cümlenin peşine düşerek kitabın sayfalarını çevirmeye başladığımda; yaklaşık 700 yıl önce yaşamış bu bilim insanının devleti yönetenler üzerine tespitlerini okuyup olay yeri inceleme gibi bir şeyle karşılaşmış hissine kapıldığımı saklamayacağım.
“Adil, hoşgörülü bir yönetim biçimini kendilerine düstur edinen yöneticilerin var olduğu bir ülkenin; ekonomi, sanat, eğitim ve güvenlik açısından da sorunları olmaz” mış!
Bulgular çok kriminal değil mi?
Tabii insan okuduklarından kafayı kaldırabildiğinde, bizde ne kadar adil ve hoşgörülü yöneticiler var bunu bilmenin yolunu; yaşadığımız sorunlarla ilişkilendirmesi de zor olmuyor.
İbni Haldun, yönetimlerin çöküş işaretlerini şöyle sıralamış;
- Yöneticilerin aykırı seslere tahammülünün olmaması, baskı ve şiddeti yönetim biçimi olarak görmesi
- Etrafındakileri devlet kademesine getirmesi (Ehil olmayanlara iş verilmesi)
- Yöneticilerin bireysel zenginleşmesi
- Vergilerin yükseltilmesi, keyfi uygulamalar yapılması
- Ekonomiyi bozmak, halka haksız işler yüklemek ve haksız çalışmaya zorlamak
Bunlarla birlikte; aynı konuda adaletsizliğin yayılmasının en temel sorunu olarak kuralsızlığı ve kuralları hiçe sayanları da işaret ediyor bize.
Ona göre yönetici yani devleti yönetenler, adaleti korumakla mükelleftir.
“Adaleti korumanın dışında yapılacak her eylem görevi kötüye kullanmak demektir. Çünkü adaleti korumak hakkı korumak, hakkı korumak ise halkı savunmaktır.”
Bu hafta benden çok İbni Haldun yazmış oldu aslında.
Olsun onun bu sözlerinin üstüne söz söylemek bana düşmezdi zaten.
Ama şu bağlamı sevdiğimi söylemeliyim: yüzyıllar öncesinde yapılan; o güne dair uyarılar ve tespitlerle bence bugünün yönetimlerini de yargılıyor büyük düşünür.
Ve uyarıyor:
“Zulüm, toplumsal düzenin yıkılacağının habercisidir.”
Eyvallah.
Coğrafya Kaderdir ‘İlme dayalı bir tarih felsefesi’. Yayıma hazırlayan, Mesud Topal
Serdar Gündoğ kimdir?
Serdar Gündoğ, Kayseri'nin Pınarbaşı ilçesinde doğdu. İlk ve Orta Okulu Ankara'da, Liseyi ise Aydın'da tamamladı. Dokuz Eylül Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, İktisat Bölümünü İzmir'de bitirdi.
Türkiye'nin ilk haber portallarından bodrumhaber.com ve aynı adla yayımlanan günlük gazetenin genel yayın yönetmenliğinin ardından çeşitli yerel haber portallarında, Posta ve Milliyet gazetelerinin eklerinde haftalık yazılar yazdı.
2009 yılından itibaren yerel ve genel seçimlerde kampanya yöneticiliği ve danışmanlıklar yaptı.
Çevre ve insan temalı farkındalık projeleri için fikir ve senaryolarına katkı sağladığı kısa filmler ve belgesellerin yapımcılığı yanında kültür ve sanat etkinlikleri de düzenleyen Serdar Gündoğ'un marka ve siyasi danışmanlıkları devam ediyor.
|